10. Yargı Paketi ve İçeriği
Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulan ve kamuoyunda “10. Yargı Paketi” olarak bilinen kanun teklifi, sadece infaz hukukuna yönelik bir düzenleme değil, aynı zamanda pek çok farklı alanı kapsayan 30 maddeden oluşan bir torba kanun niteliği taşımaktadır.
Teklifin beklentileri karşılamadığına dikkat çeken Av. Cesim Parlak, “Özellikle 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un geçici 10. maddesinde ’31 Temmuz 2023 tarihinde cezaevinde bulunma’ şartının düzenlenmemiş olması, infaz indirimi düzenlemesinden birçok hükümlünün faydalanamamaya devam etmesine yol açmaktadır” dedi.
Av. Parlak, “Bu durum, kamuoyu içerisinde ‘infazda adalet’ arayışını karşılamaktan uzaktır ve kanun önünde eşitlik ilkesine aykırıdır” şeklinde değerlendirdi. Ayrıca, hasta hükümlü ve tutuklular için insani düzenlemelerin kanun teklifinde sınırlı bir şekilde yer alması ve uygulamanın adli tıp raporuna tabi tutulmasının da önemli bir eksiklik olduğunun altını çizdi.
Mağduriyetin Giderilmesi
Av. Parlak, hasta tutuklulara yönelik bir iyileştirici düzenlemenin yapıldığına işaret ederek, “Teklifte yer alan önemli bir düzenleme, cezaevinde kalması hayati tehlike oluşturan hasta ve engelli hükümlüler için, infaz hakimleri tarafından belirlenerek ev hapsine geçiş imkanı sunulmasıdır. Ancak, bu düzenleme mevcut sistematik mağduriyetleri ortadan kaldırmak için yeterli değildir” ifadelerini kullandı.
Ayrıca, hasta tutuklular için adli kontrol ve ev hapsi gibi alternatif tedbirlerin genişletilmesinin önemli bir adım olduğunu ancak uygulamanın sınırlı kalabileceğini de belirtmiştir.
Düzenleme Torba Yasa Niteliğinde
Av. Parlak, “Bu düzenleme bir yargı paketi olarak değerlendirilemez, gerçek bir torba yasa çalışmasıdır” diye vurguladı ve şu önerileri sundu:
1. 31 Temmuz 2023 Tarihi Düzenlemesi Kaldırılmalı
• 5275 sayılı Kanun’un geçici 10. maddesinde yer alan ve sadece 31 Temmuz 2023 tarihinde cezaevinde bulunan hükümlülerin infaz indiriminden yararlanabileceğine dair düzenleme, eşitsizlik yaratmaktadır. Bu hükmün kaldırılması, teklifin infaz rejimi açısından etkili ve adil sonuçlar doğurması için elzemdir.
2. 55.000 Kişi Yararlanamıyor
• Yaklaşık 55.000 kişinin yalnızca bu tarih kısıtlaması nedeniyle düzenlemeden yararlanamadığı göz önünde bulundurulmalıdır. Ayrıca mevcut düzenleme, hukukun temel ilkeleri olan eşitlik ve hakkaniyet ile de çelişmektedir.
3. Önergeler Sunulmalı
• Adalet Komisyonu sürecinde veya Meclis Genel Kurulu görüşmelerinde, özellikle geçici 10. maddeye yönelik iyileştirme önerileri getirilmelidir. Aksi takdirde infaz yasasında yapılan değişiklikler, yalnızca sınırlı ve kamu vicdanını tatmin etmeyen geçici düzenlemeler olarak kalacaktır.
4. Hasta Hükümlü Uygulaması Netleştirilmeli
• Adli Tıp kurumundan alınacak raporların sürecinin uzun olması nedeniyle, düzenleme beklenen hızlı sonuçları vermekte yetersiz kalacaktır. Bunun yerine, hızlı sonuç verebilecek hastanelerden ve sağlık kuruluşlarından alınacak raporlar yeterli kabul edilmelidir.
• Sağlık sorunları nedeniyle cezaevinde kalması yaşam hakkını tehdit eden hükümlülere yönelik süreçlerin hızlandırılması gerektiği ifade edilmiştir.
5. TCK’deki Yeni Suçlar Uzun Vadeli Etki Analizi
• TCK’de yapılan düzenlemelerin toplumsal anlık tepkiler dikkate alınarak yapıldığı gözlemlenmektedir. Uzun vadeli etki analizleri yapılmadan bu tür yasaların oluşturulması önerilmemelidir.
• Cezasızlık algısının sona ermesi önemli bir adım olsa da bu tür düzenlemeler, torba yasalarla değil, müstakil kanun çalışmaları ile, teknik etki analizleri ışığında gerçekleştirilmelidir.
Kaynak: Halk TV