2024 yılında altın ithalatına uygulanan kotalar, Türkiye piyasasında önemli bir daralma yarattı. Ancak 2025 yılı için yapılan analizler, kotaların esnetilmesi durumunda hem ithalat hem de ihracat alanında rekor seviyelerin söz konusu olabileceğini gösteriyor. Borsa İstanbul’un verilerine göre, Türkiye 2024’de toplam 125 bin 693 kilogram (yaklaşık 125,7 ton) altın ithal etti. Bu rakam, 2023 yılındaki 318 bin 978 kilogram ile karşılaştırıldığında yüzde 60’ın üzerinde bir azalmaya işaret ediyor. Sektör temsilcileri, yaşanan bu daralmaya rağmen altına olan talebin azalmadığını belirtiyor. 2025 yılı için beklentiler, kısıtlamaların hafifletilmesi ile sektörün yeniden canlanmasını öngörüyor.
İthalat hedefi: 200 ton
Altın ve mücevherat sektörünün önemli isimlerinden Demaş Kuyumculuk A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Cumhur Kitiş, yıl ortasında ithalat kotalarında bir gevşeme beklediklerini ifade etti. Kitiş, böyle bir gelişme yaşanması durumunda ithalatın 170 ila 200 ton arasında, ihracatın ise 160 ila 180 ton seviyelerinde gerçekleşme ihtimalinin bulunduğunu belirtti. Altının Türkiye’de yatırımcılar için sadece geleneksel bir tasarruf aracı değil, aynı zamanda jeopolitik ve ekonomik risklere karşı bir güven kalkanı olarak da kullanıldığını vurguladı. Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Orta Asya gibi bölgelerdeki belirsizliklerin, Türkiye merkezli altın ürünlerine olan ilgiyi artırabileceğine dikkat çeken Kitiş, “2024’te altın arzı kısıtlansa da talep azalmadı. 2025’te kotaların kontrollü bir şekilde esnetilmesi, sektöre nefes aldıracak. İçerdeki talep, kârdan çok güven kaygısı üzerine inşa edilmişken; dış pazarlardaki üretim kapasitemiz, ihracat potansiyelinde önemli bir artış sağlayabilir,” dedi.
Ekonomik toparlanmayla birlikte altına olan iç talebin artması bekleniyor
Dünya Bankası, Türkiye ekonomisinin 2025 yılında yüzde 3,1 oranında büyüyeceğini öngörürken, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ise bu oranı yüzde 2,8 olarak güncelledi. Ekonomik toparlanmanın, altın talebini artırması bekleniyor.
2025 için senaryo
Mart-Nisan 2025 döneminde Türkiye’ye özel altın sertifikalarının yüzde 21 primli işlem görmesi, yatırımcıların fiziki altın dışında da altın temelli ürünlere yönelim gösterdiğini ortaya koyuyor. 2024’te gerçekleşen daralma kısa vadede altın piyasasında bir gerilemeye neden oldu. 2025 yılı için öngörü ise, kotaların yeniden gözden geçirilmesi halinde ithalatın 170-200 ton, ihracatın ise 160-180 ton seviyelerine ulaşabileceği yönünde. Türkiye’nin jeopolitik konumu, kıymetli maden sektöründe yeni pazar fırsatları ile desteklenebilecek. Cumhur Kitiş’in altın odaklı stratejisi, geleneksel tasarruf aracını ihracat temelli büyüme ve rezerv çeşitlendirmesi eksenine taşıyor.
Kaynak: Ekonomim