Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Suriye’de Geçiş Dönemi: Yeni Zorluklar ve Fırsatlar

Suriye’de Geçiş Dönemi: Yeni Zorluklar ve Fırsatlar

Suriye’de Geçiş Dönemi ve Uluslararası Dinamikler

Suriye’de geçiş dönemi devlet başkanı Ahmed eş-Şara, 13 yıllık iç savaş sonrasında ülkeyi yeniden bir araya getirmek için hükümetinin kontrolünü güçlendirmeye çalışıyor.

Bu süreçte Suriye’deki siyasi gelişmeler, Türkiye ve ABD gibi ülkelerin çıkar odaklı baskılarıyla şekilleniyor.

Suriye Haritasında Mevcut Bölünme

2023 yılı Aralık ayında, Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) ve müttefikleri, Suriye’nin başkenti Şam’ı ele geçirerek eski devlet başkanı Beşar Esad’ı Rusya’ya kaçmaya zorladı. Bu gelişmenin ardından HTŞ lideri Ahmed eş-Şara geçiş dönemi devlet başkanı olarak göreve başladı.

Yine de HTŞ, ülkenin tamamını kontrol altına almakta henüz başarılı olamadı. Washington merkezli düşünce kuruluşu Orta Doğu Enstitüsü’nden Dr. Paul Salem, “HTŞ, Suriye’nin batısında İdlib’den güneye Şam’a kadar uzanan bir toprak şeridini kontrol ediyor. Ancak ülkenin büyük bir bölümünde tam kontrolü sağlamış değil,” şeklinde bilgi veriyor.

Türkiye'nin desteklediği Suriye Milli Ordusu (SMO)

Türkiye, Suriye’de yaklaşık 10.000 askeri bulunduruyor ve bunlar çoğunlukla iki ülke arasındaki sınır bölgelerinde yer alıyor. Türkiye, ayrıca kuzeydeki milislere silah, askeri ve siyasi destek sağlıyor ve bu gruplar çoğunlukla Suriye Milli Ordusu (SMO) çatısı altında faaliyet gösteriyor. SMO’nun savaşçı sayısının 70.000 ila 90.000 arasında olduğu tahmin ediliyor.

Suriye'deki ABD güçleri

ABD ise Suriye’de yaklaşık 900 askeriyle varlık gösteriyor. Bu askerler, kuzeydoğuda ve doğuda Kürt liderliğindeki Suriye Demokratik Güçleri’ni (SDG) destekliyor. SDG’nin bazı kaynaklara göre 40.000 ila 60.000 savaşçısı bulunurken, bunlardan 20.000 ila 30.000’i YPG’ye ait.

Güney Suriye’de, büyük bir Dürzi nüfusunun yaşadığı bölgeler, Dürzi milisler tarafından kontrol ediliyor. Ancak Dr. Salem, Dürzi köylerinin büyük ölçüde HTŞ yönetimini kabul ettiğini ifade ediyor.

Türkiye’nin Hedefleri

Kuzey Suriye'de bir YPG savaşçısı.

Türkiye, İdlib dönemi sırasında bölgeye elektrik ve telekomünikasyon gibi hizmetler sağlayarak HTŞ’ye destek verdi. HTŞ’nin Şam’ı kontrol altına almasının ardından, Türkiye temsilcileriyle bölgeye ilk ziyareti gerçekleştiren ülke oldu; bunların arasında MİT Başkanı İbrahim Kalın da bulunuyor.

Brüksel merkezli Uluslararası Kriz Grubu’ndan Dr. Nanar Hawach, Türkiye’nin Suriye’deki iki ana amacını şu sözlerle özetliyor: “Türkiye, Suriye’nin, Türkiye’deki üç milyon Suriyeli mültecinin geri dönmesi için yeterince istikrarlı olmasını istiyor ve ayrıca Suriye’deki Kürt silahlı grupları sınırlarından uzaklaştırmak istiyor.” Dr. Hawach, “Türkiye, SDG’nin tüm savaşçılarının düzenli ordusuna entegre edilmesini ve bir Kürt özerk bölgesi oluşturulmasını istemiyor. Bu, Şara’nın da hedeflerinden biri,” şeklinde ekliyor.

ABD’nin Amaçları

Suriye'deki cezaevlerinde IŞİD üyesi olmakla suçlanan binlerce kişi var.

ABD’nin Suriye’deki temel hedefi, IŞİD’i bastırmak oldu ve 2014 yılında bu amaçla savaşa girdi. Washington, IŞİD’e karşı çıkan Kürt silahlı gruplarını desteklemeye devam ediyor. Bununla birlikte, ABD’nin bu gruplara destek vermesinin bir sebebi de, bu grupların IŞİD savaşçısı olmakla suçlanan binlerce kişinin bulunduğu hapishaneleri koruması.

Dr. Hawach, “Eğer serbest kalırlarsa, bu kişiler Suriye’yi istikrarsızlaştırabilecek oldukça deneyimli ve adanmış savaşçılardır,” uyarısında bulunuyor. ABD, Esad rejiminin insan hakları ihlalleri nedeniyle Suriye’ye yüksek yaptırımlar uygulamış olup, bu yaptırımlar hâlâ yürürlükte. “Suriye’nin ABD’den en çok istediği şey, yaptırımlarının kaldırılması ve uluslararası toplumun ülkeye yatırım yapmaya başlaması,” diye ekliyor.

Körfez Ülkelerinin Suriye’deki Hedefleri

Şera Suudi Arabistan'da

Şara’nın geçiş dönemi devlet başkanı olarak yurt dışındaki ilk ziyareti Suudi Arabistan’a oldu. Londra merkezli Royal United Services Institute’tan Dr. HA Hellyer, “Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi Körfez ülkeleri, Şara ve HTŞ’ye cihatçı geçmişleri nedeniyle şüpheyle yaklaşıyorlar. Ancak Suriye’nin yeniden inşasını istiyorlar. Bu kapsamda Suriye’nin Arap bölgesine entegre olmasını ve artık İran’ın vekili olmamasını arzuluyorlar,” şeklinde belirtiyor.

Türkiye, Suriye’nin yeniden inşasına yardım etmeyi teklif etti, ancak Körfez ülkeleri daha fazla mali kaynağa sahip.

Rusya’nın Suriye’den Beklentileri

Rusların Tartus'taki deniz üssü.

Rusya, 2015 yılında Esad rejimini destekleyerek Suriye’de askeri üsler edinmeyi başardı. Tartus’taki deniz üssü, Rusya’ya Akdeniz’de bir varlık sağlarken, Hmeymim Hava Üssü, Afrika ülkelerinde güvenlik hizmetleri sunan Rus birlikleri için önemli bir merkez haline geldi.

Rusya, gemilerini ve uçaklarını Suriye’den çıkarmış olsa da, üslerin gelecekte nasıl kullanılacağı konusunda HTŞ ile görüşmeler yapıyor. Dr. Hawach, “Suriye, Rusya’yı kızdırmayı göze alamaz. Aksi takdirde farklı etnik gruplar arasında gerginlik yaratılabilir,” ifadelerini kullanıyor.

Yabancı Ülkelerin Suriye’ye Yönelik Riskleri

Golan Tepeleri'nde İsrail tankları.

Dr. Salem, “Şara’nın lehine olan şey, çoğu ülkenin Suriye’nin istikrarlı olması konusunda hemfikir olmasıdır,” derken, “ülkedeki pek çok grup geçici hükümeti destekliyor,” şeklinde ekliyor.

Ancak ABD merkezli Savaş Çalışmaları Enstitüsü’ne göre, Türkiye tarafından desteklenen SMO, Halep’in doğusunda SDG ile çatışmalara girmekte. Dr. Salem bu duruma dair, “SDG dağılmayı reddederse, Türkiye’nin SMO’yu saldırılarını artırmak için zorlayabileceği” uyarısında bulunuyor.

Dr. Hawach, “Şimdiye kadar ABD, Kürtlerle büyük bir çatışmayı önlemeyi başardı,” diye vurguluyor. Ancak, ABD’nin Suriye’deki varlığının geleceği belirsizlik içerisindedir. Başkan Donald Trump, Aralık ayında Suriye’nin “bizim mücadelemiz değil” ifadesini kullanmıştı.

İsrail, Suriye’de askeri varlık bulunduruyor. Esad rejiminin düşmesinin ardından, İsrail askerleri Golan Tepeleri’nde ilerleyerek Suriye’yi İsrail güçlerinden ayıran tampon bölgeyi işgal etti. Ayrıca, Suriye silahlı kuvvetlerinin üslerine 500’den fazla hava saldırısı düzenleyerek burada birçok askeri varlığı yok etti.

İran’ın bu süreçteki müdahale riskleri de söz konusu. 1979 İslam devriminden bu yana Suriye’nin müttefiki konumunda bulunan İran, iç savaşta Esad yönetimini desteklemek için önemli çabalar harcadı. Dr. Salem, “Esad’ın düşüşü İran için büyük bir darbe oldu çünkü Suriye’yi müttefiki Hizbullah’a silah tedarik etmek için bir kanal olarak kullanıyordu. Şu anda İran, Suriye’deki etkisini yeniden kazanmak istiyor, fakat geçiş hükümeti başarısız olursa ve Suriye’nin grupları birbirleriyle savaşa başlarsa, bu duruma katkı sağlayabilir,” ifadelerini kullanıyor.

Dr. Salem, “İran, başarısız devletleri sever,” şeklinde ekliyor.

Kaynak: BBC Türkçe