Türkiye ve İran Arasındaki Gerilim
Türkiye ile İran arasındaki gerginlik son zamanlarda daha belirgin hale geldi. Bu durum, İran Dışişleri Bakanlığı’nın Türkiye’nin Tahran Büyükelçisi Hicabi Kırlangıç’ı 3 Mart’ta bakanlığa çağırmasıyla gündeme oturdu.
İran medyası, görüşmenin ardından Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın İran’ın bölgesel politikaları hakkında yaptığı eleştirilere yanıt verildiğini bildirdi. Fidan, İran’ın dış politika stratejisini milisler aracılığıyla şekillendirdiğini ve bu durumu eleştirmişti.
Kırlangıç’ın büyükelçiliğe çağrılmasının hemen ardından, Türkiye de 4 Mart’ta İran Büyükelçiliği Maslahatgüzarı’nı Dışişleri Bakanlığı’na davet etti. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, İranlı yetkililerin Türkiye’ye yönelik eleştirilerini kamuoyuna yansıttıklarını belirtti. Bu çerçevede, bir dosyanın İran makamlarına iletildiğini ifade etti:
“Biz, dış politikaya ilişkin konuların iç siyasete malzeme edilmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Bununla birlikte, diğer bir ülkeye verilmesi gereken kritik mesajları doğrudan muhataplarına iletmeyi tercih ediyoruz.”
Fidan’ın İfadeleri
Diplomatik gerginliğin başlangıcı, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın 26 Şubat’ta El Cezire televizyonuna verdiği röportaja dayanıyor. Yapılan açıklamada, Fidan’ın, “İran, Suriye`yi böyle kolayca kaybetmeyi kabul eder mi?” sorusuna yanıtı dikkat çekti:
“Eğer siz başka bir ülkeden bir grubu destekleyerek orada rahatsızlık oluşturmak isterseniz, başka bir ülke de sizdeki başka bir grubu destekleyerek size rahatsızlık yaratmak isteyecektir. Dünyada artık hiçbir şey gizlenemiyor. Sizde olan yetenekler başkasında da var. Dolayısıyla camınıza taş atılmasını istemiyorsanız, başkasının camına taş atmayacaksınız.”
Röportajda IŞİD ile mücadelede ABD ile birlikte hareket eden Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) temelinin Halkın Savunma Birlikleri (YPG) olduğunu belirtti. Türkiye, YPG’yi PKK’nın Suriye kolu ve bir “terör örgütü” olarak tanımlıyor.
İran’ın Tepkileri
Fidan’ın İran ile ilgili bu açıklamalarına ilk yanıt, İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi tarafından verildi. Bekayi, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda Türkiye’yi doğrudan hedef almadan, İsrail’in bölgedeki politikalarına atıfta bulundu ve İran’ın bölgesel hırslarının olmadığını ifade etti.
İran’ın dini lideri Ali Hamaney’in baş danışmanı Ali Ekber Velayati de Fidan’ı eleştirenler arasında yer aldı. Velayati, Türk yetkililerinin diplomatik protokol kurallarını ihlal ettiği uyarısında bulundu ve bu durumun ikili ilişkilere zarar verebileceği konusunda uyarıda bulundu.
Kaynak, Getty Images
Bu süreçler yaşanırken, Türkiye’nin Tahran Büyükelçisi Hicabi Kırlangıç 3 Mart’ta İran Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldı. Görüşme sonrası yapılan açıklamada, İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Mahmud Haydari, Fidan’ın “gerçekçi olmayan açıklamalarının ikili ilişkilerde gerilim yaratabileceği” konusunda uyarıda bulundu. Haydari, Türkiye’nin önceliğinin “İsrail’in istikrarsızlaştırıcı eylemlerini engellemeye” yönelik olması gerektiğini dile getirdi.
Gerilimin Kaynağı: Suriye
Türkiye ve İran arasındaki gerginliğin, Tahran’ın en önemli müttefiki Beşar Esad yönetiminin 8 Aralık 2024’te devrilmesine bağlı olduğu öne sürülüyor. Ayrıca Lübnan’daki Hizbullah’ın İsrail saldırıları sonucunda gücünü kaybetmesi ve Hamas lideri İsmail Haniyeh’in İran topraklarında öldürülmesi, İran’ın bölgedeki etkinliğini zayıflatan gelişmeler olarak değerlendiriliyor.
Suriye’nin geleceği konusunda Türkiye’nin üstleneceği rol ise Tahran’ı rahatsız eden unsurlar arasında yer alıyor.
Kaynak, Getty Images
Dışişleri Bakanı Fidan, 8 Aralık’ta yaşanan olayların ardından yaptığı açıklamalarda, İran’ın Suriye’deki gelişmeleri ABD ve İsrail’e mal etmesinin yanlış olduğunu belirtmiş ve bölgedeki milislerle politika izlemenin verimli olmayacağını vurgulamıştı.
İran ve Rusya, 2015’ten bu yana Esad yönetimine ciddi askeri destek sağlayarak, bu yönetimi ayakta tutan güçler arasında yer aldı. İran ayrıca Suriye üzerinden Lübnan’daki Hizbullah’ı desteklemeye devam etmektedir.
Tahran’dan PKK Vurgusu
Dışişleri Bakanı Fidan’ın El Cezire röportajında yaptığı açıklamanın, İran’ın YPG ve PKK’yı destekleme olasılığı üzerinden yapılması, iki ülke arasında bir süredir devam eden sessiz temasların önemini artırmaktadır.
Türk basınında Ocak ayından itibaren çıkan haberlerde, İran’dan Suriye’ye YPG’ye katılım için güç aktarımı yapıldığı iddia edildi. Ayrıca İran’ın YPG ile iletişime geçtiği ve askeri destek konusunda görüşmeler yaptığı iddiaları da yer aldı.
Bu iddialara karşılık Ankara’dan resmi bir teyit ya da yalanlama söz konusu olmadı. İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü ise, Fidan’ın açıklamalarına yanıt olarak, Tahran’ın PKK lideri Abdullah Öcalan’ın silah bırakma çağrısını destekleyen ülkeler arasında olduğunun altını çizdi.
PKK, Öcalan’ın çağrısına olumlu yanıt vererek, 1 Mart’ta tek taraflı ateşkes ilan ettiğini duyurdu.
Kaynak: BBC Türkçe