Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Lazkiye’de Çatışmalar Büyüyor: 71 Ölü!

Lazkiye’de Çatışmalar Büyüyor: 71 Ölü!

Kaynak, X/@arap_ajans

Fotoğraf altı yazısı, Suriye’deki Şam yönetimi, çatışmaların ardından Lazkiye bölgesine destek kuvvet gönderdi.

56 dakika önce

Suriye’nin Lazkiye ve Tartus kentlerinde, Şam yönetimine bağlı askerler ile devrilen Esad yönetimine bağlı güçler arasında çatışmalar yaşanıyor.

Bu olayların, Esad’ın 8 Aralık’ta devrilmesinin ardından ülkede meydana gelen en büyük çatışmalar olduğu bildiriliyor.

İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), yaşanan çatışmalarda toplam 71 kişinin yaşamını yitirdiğini belirtti. Bu kişiler arasında 35 güvenlik mensubu, 32 silahlı saldırgan ve dört sivil yer almakta.

BBC, bu can kayıplarını bağımsız bir şekilde doğrulamış değildir.

Akdeniz sahilinde bulunan Lazkiye ve Tartus’ta sokağa çıkma yasağı ilan edildi.

Alevi nüfusun yoğun olduğu bu bölge, aynı zamanda Esad ailesinin köklerinin bulunduğu Kardaha ilçesine ev sahipliği yapmaktadır.

Suriye’nin resmi haber ajansı SANA, çatışmaların ardından bölgede geniş kapsamlı bir güvenlik operasyonu başlatıldığı bilgisini verdi.

SANA Türkçe servisi, Lazkiye Valiliği Kamu Düzenliği Müdürü Yarbay Mustafa Knefati’nin açıklamasını paylaştı:

“Esad milislerinin birkaç grubu, önceden planlanmış bir saldırı doğrultusunda kontrol noktalarımıza saldırdı ve Cebleh bölgesi ile kırsalında devriyelerimizi hedef aldı.”

SANA Türkçe, Suriye’nin farklı noktalarından yola çıkan askeri konvoyların Lazkiye ve Tartus’a ulaştığını gösteren fotoğraf ve videolar paylaştı.

‘Kışkırtmaların tehdide dönüşmesine müsaade edilmemelidir’

Lazkiye’deki olaylar hakkında Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli’den açıklama geldi.

Keçeli, X hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda “Bu tür kışkırtmaların, Suriye’nin ve bölgemizin huzuruna karşı bir tehdit haline gelmesine izin verilmemelidir” ifadesini kullandı.

Ayrıca, söz konusu sözcü şu noktaları belirtti:

“Suriyelilerin barış ve refah içinde yaşama hakkını hedef alan her türlü eylemin karşısındayız. Türkiye, Suriye halkının ve yönetiminin yanında olmaya devam edecektir.”

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı da “Yasa dışı gruplar tarafından gerçekleştirilen suçları ve güvenlik güçlerinin hedef alınmasını” kınadı.

Çatışmaların oluşum süreci

Lazkiye ve Tartus’ta süregelen çatışmalar, 6 Mart’ta Beit Ana köyü sakinlerinin güvenlik güçlerine bir şüpheliyi teslim etmemesi ile başlamıştır.

Köyde patlak veren gerilim sonrası, Şam’a bağlı güvenlik güçleri bölgede bir güvenlik operasyonu başlatmış durumda.

Bu operasyon sırasında Esad yönetimine bağlı güçlerin, Şam yönetimi askerlerine saldırdığı bildirilmektedir.

Olaylar, Esad’ın 8 Aralık’ta devrilmesinin ardından ülkedeki en büyük çaplı çatışmalara dönüşmüştür.

Esad yönetimine bağlı güçlerin, bölgedeki bazı askeri noktaları ele geçirdiği ve Cebleh merkezinde çatışmalara girdiği ifade ediliyor.

Bölgedeki otoyollarda güvenlik güçlerine yönelik saldırıların gerçekleştirildiği bilgisi mevcut.

Cebleh’te yaşayan bir çiftçi, AFP’ye verdiği demeçte “şehir savaşı ve sokak çatışmalarına” tanık olduğunu söyledi.

Çiftçi, “Tüm gece çatışma ve patlama sesleri duyduk. Herkes korkuyor… evlerimizde hapis kaldık ve dışarı çıkamıyoruz” şeklinde konuştu.

Humus ve Halep’teki protestolar

SANA, Humus ve Halep’te 6 Mart’ı 7 Mart’a bağlayan gece Şam yönetimine destek olmak amacıyla protestolar düzenlendiğine dair haber ve görüntüler paylaştı.

Şam’daki geçici yönetimin Savunma Bakanlığı sözcüsü, Esad’a sadık olan güçlere silah bırakma çağrısında bulundu:

“Binlerce kişi silahlarını bırakıp ailelerine dönmeyi seçti. Ancak bazıları hala katil ve suçluları savunmakta ısrar ederek savaşmaya devam ediyor. Seçim tamamen açık: ya silahlarınızı bırakın ya da kaçınılmaz sonunuzla yüzleşin.”

Şam yönetimi, Aralık 2024’ten bu yana Lazkiye ve Tartus’ta güvenliği sağlamakta zorluklar yaşamaktadır.

Bölgede yaşayan Alevi gruplar, Esad’ın devrilmesinin ardından özellikle Humus ve Lazkiye’de azınlıkların hedef alındığını ve saldırılara maruz kaldığını belirtmektedir.

Güvenlik güçleri, bu bölgelerde Esad yönetimine bağlı güçleri ortadan kaldırmak amacıyla aylardır operasyonlar düzenlemektedir.

Aktivistler, bu operasyonlar sırasında bölge sakinlerinin evlerine el konulduğunu, insanların infaz edildiğini ve kaçırıldığını ileri sürmektedir.

Geçici yönetim yetkilileri ise şiddet olaylarının “istisnai durumlar” olduğunu savunmakta ve suçluların cezalandırılacağı vaadinde bulunmaktadır.

Diğer bölgelerdeki durum

Beşar Esad’ın 8 Aralık 2024’te ülkeyi terk ederek Rusya’ya sığmasının ardından, Suriye’nin büyük çoğunluğunda silahlar sustu.

Esad’ı deviren muhalif güçlerin liderliğini üstlenen İslamcı Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ), ülkede bir geçiş yönetimi kurdu.

Geçiş döneminin başkanlığına HTŞ lideri Ahmet eş-Şera getirildi.

Şubat ayı sonunda ülkenin yol haritasını belirlemek üzere düzenlenen “Ulusal Diyalog Konferansı”, yeterince kapsayıcı olmadığı gerekçesiyle Suriye’deki Kürtler dahil azınlıklar tarafından eleştirilmiştir.

Suriye’nin kuzeydoğu vilayetleri, yapısal olarak Halk Savunma Birlikleri’nin (YPG) oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri (SDG) kontrolünde bulunmaktadır.

Türkiye, bu iki grubu PKK’nın uzantısı olarak tanımladığı “terör örgütleri” olarak kabul etmektedir.

SDG ve Şam, grubun yeni kurulan Suriye Ordusu’na katılması ve kuzeydoğu topraklarının Şam yönetimine teslim edilmesi üzerine müzakereler yürütmektedir.

SDG askerleri Aralık 2024'te girdikleri Deyrizor şehrinde bayrak açıyor. Arkalarında Beşar Asad'ın fotoğrafının olduğu bir tabela var.

Kaynak, Reuters

Fotoğraf altı yazısı, Suriye’nin kuzeydoğu topraklarının büyük kısmı ABD’nin desteklediği SDG’nin kontrolünde.

Kuzeyde ise SDG ile Türkiye’nin desteklediği Suriye Milli Ordusu’na (SMO) bağlı gruplar, Aralık 2024 itibarıyla çatışmalarını sürdürmektedir.

Ankara, SMO unsurlarına silah bırakıp Şam yönetiminin kurduğu orduya katılmaları konusunda çağrıda bulunmuştur.

Bazı grupların bu çağrıyı kabul ettiğine dair bilgiler ve açıklamalar bulunmaktadır, ancak entegrasyon sürecinin nasıl ilerleyeceği konusunda net bir yol haritası yoktur.

Ülkenin güney bölümünde ise, İsrail ordusu, işgal altındaki Golan Tepeleri’nden Suriye topraklarına geçerek başkent Şam’a 20 kilometre kadar yaklaşmıştır.

İsrail, Şam yönetimini tanımadığını belirtmiş ve başkentte güvenlik güçleri ile çatışmalara giren Dürzi gruplarına destek vermektedir.

Başbakan Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı İsrail Katz, İsrail ordusuna gerekirse Dürzi gruplarını korumak maksadıyla hazırlıklı olma talimatı vermiştir.

Kaynak: BBC Türkçe