Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Zamansız Mimarlık: 2024 Bursiyeri Açıklandı

Zamansız Mimarlık: 2024 Bursiyeri Açıklandı

Kent ve mimarlık alanındaki güncel gelişmeler ışığında İsviçreli sıhhi tesisat lideri Geberit’in 2024 yılı için belirlediği “150 Years of Tomorrow” teması doğrultusunda gerçekleştirilen Arkitera Seyahat Bursu’nun 2024 bursiyeri belli oldu. Ön elemeden geçen 9 aday arasından kazanmayı başaran isim, Refik Berk Cıngıloğlu oldu. Cıngıloğlu, “The Folds” isimli projesiyle bu başarıyı elde etti. 14 Şubat Cuma günü Geberit Genel Merkezi’nde Mimar Ali Çalışkan, Mimar Pınar Gökbayrak, 2023 Arkitera Seyahat Bursu kazananı Mervan Önen, bir Arkitera temsilcisi ve bir Geberit temsilcisinin bulunduğu jüri üyelerine proje sunumunu gerçekleştirdi. Yapılan değerlendirmelerin ardından, Cıngıloğlu’nun ismi birincilik ile birlikte anıldı. Kazandığı burs imkanı sayesinde Almanya’nın Berlin ve Wolfsburg şehirlerini ziyaret edecek.

“Kıvrımlar, bireylerin algılarında ve deneyimlerinde sürekli dönüşen, birbirine bağlı birer hikaye anlatır”

Bu yıl 8. kez düzenlenen burs, Mimarlık, Şehir ve Bölge Planlama, İç Mimarlık, Peyzaj Mimarlığı ve Endüstri Ürünleri Tasarımı bölümü öğrencileri ve mezunlarının gelişimlerini desteklemeyi amaçlıyor. Bursu kazanan Refik Berk Cıngıloğlu, projesi hakkında şu ifadeleri kullandı:

“Kıvrımların iç içe geçmiş ve birbirine dolanmış yapısına yaklaştığınızda, her şeyin bir bütün olarak algılandığını görürsünüz. Bu yapı, düzenli bir akışın yanı sıra kaotik bir görünüm de sunmaktadır. Fakat detaylı bir bakışla, bu bütünleşik yapının aslında sonsuz bir hareket içerdiği anlaşılır. İlk bakış, kıvrımların yüzeyde sunduğu bu bütünlük yanılsamasını göz önüne sererken, derinlerde gizlenen hikayeleri keşfetmek için bir merak uyandırır. Yakınlaştıkça, kıvrımların yüzeyinden ayrılan ince çizgiler belirginleşir. İlk izlenim olarak bu çizgiler, sonsuz bir yolculuk hissi verirken; biraz daha detaylı bir bakış açısıyla, bu yapının farklı yoğunluklarda katman katman ayrışan bir doku içerdiği anlaşılır. Her çizgi, kendine özgü bir hikaye ve anlam taşır, bu yapı her bir katmanın buluştuğu bir dünya sunar. Kıvrımlara derinlemesine bakıldığında, bu sonsuz çizgilerin katmanlar oluşturduğu görülür. Her bir katman; toplumsal, zamansal, kültürel, ideolojik ve mekânsal durumların birer yansıması gibidir. İnsan perspektifinden tek bir bütünlük olarak algılanan bu yapı, aslında birçok kıvrılmış katmanın bir araya gelmesiyle oluşmaktadır. Kıvrımlar, bireylerin algılarında ve deneyimlerinde sürekli değişen, birbiriyle bağlantılı hikayeler sunar. Bazı katmanlar insan algısında görünmez olabilir; zamansal veya mekânsal uzaklıklar nedeniyle gizlenmişlerdir. Ancak onların varlığını hissetmek mümkündür. Teknolojinin sunduğu artırılmış gerçeklik (AR) ve dijital simülasyonlar gibi araçlarla, bu görünmeyen katmanları açığa çıkarmak olasıdır. Kıvrımlar, böylece yalnızca bir metafor değil, aynı zamanda insan algısını yeniden şekillendiren bir deneyim haline gelir. Bu çalışma, zamansızlığın ve kıvrımların insan perspektifinden nasıl somutlaştırılabileceğini ifade etmeyi hedefliyor.”

 

 

Kaynak: Ekonomim