İsrail’e Soykırım İddiası: BM Raporu Şok Etkisi Yarattı

BM Uzmanlarından İsrail’e Sert Suçlamalar

Birleşmiş Milletler (BM) uzmanları, İsrail’in Filistinlilere yönelik artan cinsel ve cinsiyete dayalı şiddet kullanarak, doğumhane ve üreme sağlığı tesislerini sistematik bir şekilde yok ettiğini belirterek bu durumun “soykırım eylemleri” olarak değerlendirilebileceğini ifade etti.

BM İnsan Hakları Konseyi tarafından talep edilen yeni rapor, Gazze savaşının başlangıcından itibaren Gazze ve işgal altındaki Batı Şeria’da tecavüz gibi şiddet eylemlerinin gerçekleştiğini vurguluyor.

Raporda, Gazze’deki doğumhanelerin ve bir üreme sağlığı kliniğindeki embriyoların imha edilmesinin, belirli bir gruptaki doğumları engelleme stratejilerinin bir göstergesi olabileceği belirtiliyor. Bu durum, soykırımın yasal tanımlarının bir parçası olarak değerlendiriliyor.

İsrail, bu iddiaları “asılsız” olarak nitelendirerek kesin bir dille reddetti.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İnsan Hakları Konseyi’ni “antisemitist, bozulmuş ve teröristleri destekleyen bir kurum” olarak tanımladı. Netanyahu, “Hamas’ın işlediği savaş suçlarına odaklanmak yerine, İsrail’e asılsız suçlamalarla saldırdığını” ifade etti.

Bağımsız Soruşturma Komisyonu Kuruldu

İşgal Altındaki Filistin Toprakları Hakkında Bağımsız Uluslararası Soruşturma Komisyonu, BM İnsan Hakları Konseyi tarafından 2021’de uluslararası insan hakları ve insani hukuk ihlallerini araştırmak amacıyla kuruldu.

Üç üyeden oluşan komisyon, raporunda cinsel ve üreme şiddetine maruz kalan mağdurların ve tanıkların ifadelerine, doğrulanmış fotoğraf ve videolara, sivil toplum ve kadın hakları örgütlerinden alınan bilgilere dayandığını belirtti.

Komisyon başkanı Navi Pillay, toplanan kanıtların “cinsel ve cinsiyete dayalı şiddette belirgin bir artış” gösterdiğini ve İsrail’in bu tür eylemleri Filistinlileri “terörize etmek” amacıyla kullandığını dile getirdi.

Şiddetin Biçimleri ve Sonuçları

Raporda, zorla kamusal alanlarda soyma ve çıplaklık, tecavüz tehditleri gibi cinsel ve cinsiyete dayalı şiddet biçimlerinin, “İsrail Güvenlik Güçleri’nin standart çalışma prosedürlerinin bir parçası” olduğu ifade ediliyor.

Bu tür şiddet eylemlerinin, ya açık emirlerle ya da üst düzey İsrail yetkililerinin örtük teşviki ile gerçekleştirildiği iddia ediliyor.

İsrail, Gazze’deki cinsel ve üreme sağlığı tesislerini sistematik bir şekilde tahrip ettiğini ifade eden raporda, kadınların ve kız çocuklarının üreme sağlığı hizmetlerine erişiminin engellenmesinin ciddi sağlık sorunlarına yol açtığına dikkat çekildi. Rapor ayrıca, bu eylemlerin insanlığa karşı işlenen imha suçlarıyla eşdeğer olduğunu belirtiyor.

Kaynak, Reuters

Fotoğraf altı yazısı, Soruşturma komisyonu, İsrail güçleri tarafından gözaltına alındıktan sonra soyunmaya zorlanan Filistinlileri gösteren görüntüleri incelediğini ifade etti.

Raporda ayrıca, Gazze’deki Al-Basma Tüp Bebek Kliniği’nin mermilerle vurulması sonucu yaklaşık 4.000 embriyonun yanı sıra 1.000 sperm örneğinin imha edildiği bildirildi.

İsrail Ordusunun Tepkisi

İsrail ordusu, bu saldırıdan habersiz olduklarını belirtirken, uluslararası insani hukuka uygun davrandıklarını öne sürdü.

İsrail’in BM misyonu ise raporu “utanç verici bir girişim” olarak nitelendirerek, komisyonun verdiği bilgilerin doğruluğunu sorguladı.

İsrail Başbakanı, raporda yer alan iddiaları reddederek BM’yi “İsrail karşıtı bir sirk” olarak tanımladı ve uluslararası toplumu Hamas tarafından işlenen insanlığa karşı suçlara odaklanmaya çağırdı.

Hamas’ın 7 Ekim 2023’te gerçekleştirdiği saldırının ardından başlatılan savaşta, Gazze’de 48.520’den fazla kişinin hayatını kaybettiği belirtilmektedir.

Gazze’deki nüfusun büyük bir kısmı yerinden edilirken, sağlık, su ve hijyen sistemleri çökmüş durumda; temel ihtiyaç malzemeleri ise büyük ölçüde eksik. Binaların yaklaşık %70’inin hasar gördüğü tahmin ediliyor.

Kaynak: BBC Türkçe