Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Savaş Mizahi Dille Anlatan ‘Şvayk’ Oyunu

Savaş Mizahi Dille Anlatan ‘Şvayk’ Oyunu

Sanat ve Savaş Teması: Bertolt Brecht’in Şvayk Uyarlaması

Günümüzün en tartışmalı konularından biri olan savaş, sahne sanatlarında da kendine yer buluyor. 97. Akademi Ödülleri’nde, En İyi Erkek Oyuncu ödülünü The Brutalist filmindeki başarılı performansıyla Adrien Brody kazandı. İkinci kez bu ödülün sahibi olan Brody, mutluluğunu iki savaş temalı rolü ile elde etti. Savaşın başını çekenlerle, mücadelesini verenler aynı atmosferde yaşamaya devam ediyor. Ancak savaşta kaybedenler, yaşamını yitirenler için bu durum geçerli değil. Hayatta kalan sanatçılar, savaşın anlamsızlığını yaratıcı eserleriyle insanlığa anlatmaya devam ediyor. Bu hafta, Bertolt Brecht’in uyarladığı Şvayk oyunu üzerine bir değerlendirme yapacağız.

img-9744.jpg

Oyun Afişi

Şvayk oyunu, Nilüfer Belediyesi Kent Tiyatrosu (NKT) tarafından sahneleniyor. Bu eser, savaşın absürtlüğünü ve otoritenin komik yönlerini gözler önüne sererken, mizah unsurları üzerinden izleyiciyi güldürmeyi hedefliyor; ancak Brecht’in etkisi bu durumla hafifletiliyor. Eğer düşüncelere dalmak ve sorgulamak istiyorsanız, oyunun ötesinde içgörüler sahibi olmanız şart. Bu doğrultuda, oyunun kaynağı olan kitap, dönem ve yazar hakkında bilgi vereceğiz.

Tarihsel Arka Plan: Jaroslav Hašek ve Şvayk Karakteri

Savaş, insanlık tarihinin en trajik gerçeklerinden biridir; fakat bazı eserler bunu ironi ile ele alır. Şvayk karakteri, Çek yazar Jaroslav Hašek’in 1920’lerde yazdığı Aslan Asker Şvayk romanına dayanmaktadır. Hašek, Birinci Dünya Savaşı sırasında Avusturya-Macaristan ordusunda görev yapmış ve savaşın absürtlüğünü bizzat deneyimlemiştir. Roman, Şvayk’ın başından geçen olaylar aracılığıyla, savaş bürokrasisini ve militarizmin yanlışlarını mizahi bir dille sorguluyor.

Bertolt Brecht, 1950’lerde Hašek’in eserini sahneye uyarlayıp Şvayk İkinci Dünya Savaşı’nda adıyla yeni bir yorum kazandırmıştır. Oyun, 17 Ocak 1957’de Varşova’da sahnelenmiştir. Ancak bu prömiyer, Brecht’in 1956’daki vefatından sonra yapıldığı için sahne yönetmenliğini kendisi gerçekleştirememiştir. Oyun müzikleri ise Hanns Eisler tarafından bestelenmiştir.

Brecht ve Epik Tiyatro Anlayışı

Brecht, epik tiyatro anlayışını geliştirerek klasik tiyatroyu sorgulayıp, seyirciyi aktif bir değerlendirmeye yönlendirdi. Tiyatro, yalnızca eğlence değil, aynı zamanda politik bir meydan okuma alanı olmalıdır. Brecht’in epik tiyatrosu, seyircileri olaylara duygusal bir mesafeyle yaklaştırma amacı taşır; bu bağlamda sahnelenen eserler, izleyicinin düşünmesini hedefler.

img-9750.jpeg

Bertolt Brecht

1898’de Almanya’nın Augsburg kasabasında doğan Brecht, doğa bilimi, tıp ve edebiyat eğitimi almış; ancak savaş nedeniyle okulunu tamamlayamamıştır. Birinci Dünya Savaşı sırasında cephedeki deneyimleri onu savaş karşıtı bir tutum geliştirmeye yönlendirmiştir. Tiyatro sahnesinde bu ideolojik duruşunu cüretkâr bir biçimde işlemiştir.

Brecht’in Sürgünü ve Tiyatro Hayatı

Brecht’in kariyeri, Nazi Almanyası’nın yükselişiyle değişmiştir. 1933’te Adolf Hitler’in iktidara gelmesiyle birlikte yurt dışına çıkmak zorunda kalmış, sürgün hayatı boyunca Amerika’ya kadar uzanan bir yolculuk yapmıştır. 1947 yılına kadar Hollywoodda senaryo yazarlığı yaparken, siyasi baskılar nedeniyle Avrupa’ya dönecek ve Doğu Berlin’de Berliner Ensemble tiyatro topluluğunu kuracaktır.

Brecht’in epik tiyatrosu, geleneksel tiyatro anlayışına karşı bir duruş sergilemektedir. Seyircinin olaylara duygusal olarak bağlı kalmaması gerektiğini savunur ve böylece düşünmeyi teşvik eder. Anlatıcı karakterlerinin kullanımıyla, izleyiciye olayların üzerinden başkaldıran bir bakış açısı sunmayı amaçlar.

7.jpg

Şvayk Romanının Brecht Üzerindeki Etkisi

Hašek, Aslan Asker Şvayk adlı romanını Birinci Dünya Savaşı sonrası yazmaya başlamıştır. Brecht, bu eserin tarihsel bağlamını kullanarak, Nazi Almanyası dönemiyle benzerlikler kurarak sahneye yansıtmıştır. Şvayk karakteri, savaşın ve otoritenin gülünçlüğünü irdeleyen bir ayna işlevi görmektedir. Böylelikle Brecht, izleyiciye savaşın gerçek yüzünü göstermektedir.

Oyunda, generaller ve memurlar, gerçek hayatta Nazi Almanyası ve diğer otoriter yönetimlerin temsilcileri olarak yorumlanabilir. Bürokratik mantığın insanlığa yaptığı zararlar, Brecht’in epik tiyatrosuyla belirginleşir. Şvayk’ın yaşadığı olaylar, bireyin otorite karşısındaki çaresizliğini vurgularken, seyirciyi düşünmeye sevk etmekte ve sorgulama talep etmektedir.

8.jpg

NKT’nin Şvayk Yorumu

NKT ekibinin Şvayk yorumu, hayal gücünü ve eleştirel bakış açısını barındırmasına rağmen sahnede vaat ettiği dramatik etkiyi sürdürememektedir. Yönetmen Doğu Yaşar Akal, hiciv öğelerini komediye dönüştürerek orijinal metni kısaltmayı tercih etmiştir. Bununla birlikte, fuaye alanındaki dönem kostümleri ve gazete temalı detaylarla ilginç bir başlangıç yapılmakta, ancak sahnelemenin derinliği kaybolmaktadır.

Oyuncu kadrosu oldukça dikkat çekici; Ayşe Elif Kesoğlu, Ayşe Gülerman Kum, Batuhan Pamukçu gibi isimler sahnede yer almakta. Ancak performansların enerjisi bir bütünlük sunmamaktadır. Brecht’in yarattığı metin, mizahi unsurlarla dolu olmasına rağmen, Akal’ın yönetiminde bu mizah derinlikten uzak bir halde sahnelenmektedir.

9.jpg

Şvayk Karakterinin Yeniden Yorumlanışı

Öne çıkan karakterlerden biri olan Baloun, açgözlülüğü ile savaş koşullarında mücadele ederken, Brecht’in eleştirel bakış açısını daralttığı görülmektedir. Sahnedeki vurgular, komik unsurlar üzerinden işlenmiş; ancak bu dar açı, seyirciyi düşündürmekten çok güldürmeye yönlendirmiştir. Özellikle karakterin açgözlülüğü ele alınmak istense de, sahne yorumunda derinlemesine bir irdeleme gerçekleştirilememiştir.

10.jpg

Etkili Sonuçlar ve Düşündüren Unsurlar

Son sahnede, Şvayk’ın Rus köylü kadınlarıyla karşılaşması, karakterin hangi tarafta durduğunu vurgulasa da, bu derinlik yalnızca komedi unsurlarıyla etkisini kaybetmiştir. Yönetmen, sahnelemede özgürlük tanırken, Brecht’in metninin özünü korumanın önemini göz ardı etmiştir. İyi bir dramaturji ve tutarlı bir bakış açısı ile izleyicinin düşünmesini sağlayacak bir yapıt sunmak yerine, basit bir komedi görünümü oluşturulmuştur.

Dün 14 Mart Tıp Bayramı’ydı. Tıp sektörü ve sağlık sistemindeki yaşanan zorluklara rağmen tüm sağlık çalışanlarının bayramını kutlar; iyi bir hafta sonu dilerim.

Kaynak: Halk TV