AYSEL YÜCEL/İSTANBUL
Dünyanın önde gelen lojistik şirketlerinden biri olan Alman DHL, Türkiye’yi önemli pazarlarından biri olarak görerek burada yeni projelerle büyüme hedefliyor. İstanbul Havalimanı’nda bulunan büyük tesisin ardından, yaklaşık 1,5 yıl önce yerli lojistik firması MNG Kargo’yu bünyesine katan DHL Group, Türkiye’deki yeni yatırımlarına hız verdi. Geçtiğimiz hafta İstanbul ziyareti sırasında EKONOMİ gazetesinin sorularını yanıtlayan DHL Group CEO’su Tobias Meyer, Türkiye’nin yatırım açısından öncelikli bir pazar olduğunu vurguladı. Ayrıca, ülkedeki siyasi ve ekonomik dalgalanmaların DHL için caydırıcı bir etken teşkil etmediğini belirtti. Meyer, “Biz her zaman ilk giren, son çıkan bir firmayız. Türkiye gibi dalgalı pazarlarla çalışmaya da alışkın bir ekibiz. MNG Kargo’yu seçim öncesi dönemde satın almamız da bu duruma bir örnek” dedi. Ancak Meyer, Türkiye’nin gerçek potansiyelini açığa çıkarmanın yalnızca ekonomik istikrarla mümkün olabileceğine dikkat çekti.
Meyer, DHL Express Türkiye CEO’su Volkan Demiroğlu ile birlikte İstanbul Havalimanı’ndaki operasyon merkezine ziyarette bulundu. MNG Kargo’nun DHL’e entegre edilme sürecinin başarıyla tamamlandığını aktaran Meyer, 250 milyon Euro değerinde yeni lojistik merkezler açılacağını ve elektrikli araç yatırımlarının artacağını ifade etti. “Hem Anadolu hem de Avrupa yakasında yeni lojistik hub’lar kuracağız. DHL Supply Chain iş birimimizdeki nispeten yeni olan DHL Health Logistics deposunu ziyaret ettim. Ayrıca, inşaat aşamasında büyük bir tesisimiz de bulunuyor. Depolama alanında büyüme oranımız oldukça iyi. Yılda yaklaşık %15 oranında depo metrekare sayımızı genişletiyoruz” şeklinde konuştu.
Dalgalı Pazarlarda Deneyimimiz Var
Peki, Türkiye’deki siyasi ve ekonomik gelişmeler DHL’in kararlarını nasıl etkiledi? Meyer, bu konuda şu önemli yorumu yaptı: “DHL olarak, belirsizliklerin hakim olduğu bu ortamlarda ciddi bir avantaja sahibiz. Zira benzer dalgalanmalar ve belirsizlikler altında çalışmaya dair uzun bir deneyimimiz mevcut. Felsefemiz hep şuydu: Olumsuz gelişmeler yaşansa bile ilk giren ve en son çıkan firma olmayı hedefliyoruz. Çeşitli çatışma bölgelerinde bile faaliyet göstermeye devam ettik. Türkiye, hem siyasi hem de ekonomik dalgalanmaların olduğu bir pazar. Bu tür durumlar genelde iş dünyası için olumsuz şartlar yaratır ve yatırımlarda gecikmelere neden olabilir. Ancak biz, bu tür durumlarla başa çıkabilen bir firmayız. Sermaye hassas şirketler, belirsiz zamanlarda daha az etkili olabilirler. Türkiye, henüz tam potansiyelini gerçekleştirmemiş bir ülke konumunda. Makro düzeydeki faktörlere baktığımızda, demografik yapının yanı sıra yeni ekonomik düzenin sağladığı faydalar öne çıkıyor. Türk lirasının istikrarlı bir şekilde tutulması, Türkiye’nin alternatif arayışında avantaj elde edebilmesi açısından en kritik unsurlardan birisi. Özetle, yüksek enflasyon sermaye yatırımlarını olumsuz etkiliyor.”
■ DHL Express Türkiye, Daha Fazla Yatırım İçin Dubai Yolcusu
DHL Express Türkiye’nin yeni CEO’su Volkan Demiroğlu, şirketin 2030 stratejisinin “Geographical Tailwinds” planı çerçevesinde 20 pazarı önceliklendirdiğini belirtti. Demiroğlu, Türkiye’nin bu listede yer aldığını ve buraya daha fazla yatırım çekmek için çaba göstereceklerini ifade etti. “DHL Express, son yıllarda İstanbul Havalimanı’na büyük bir yatırım gerçekleştirdi. Burada teknoloji odaklı birçok yenilik hayata geçirildi. Türkiye’ye daha fazla yatırım çekmek amacıyla, önümüzdeki haftalarda Dubai’de yapılacak bir etkinlikte DHL Express CEO’su John Pearson’a sunum yapacağız. Türkiye’nin potansiyelini vurgulayarak daha fazla yatırımın ülkemize yönelmesini sağlamak istiyoruz” dedi.
Kaynak: Ekonomim