DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nda gerçekleştirilen “Gençlik Buluşması” etkinliğine katıldı.
Ardından Diyarbakır Siyasal ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü tarafından merkez Yenişehir ilçesindeki bir otelde düzenlenen “Çözüm Süreci Aktörler ve Dinamikler Yuvarlak Masa Toplantısı”na katılan Bakırhan, burada yaptığı konuşmada 1 Ekim 2024’te başlayacak yeni sürecin önemine vurgu yaptı.
Diyarbakır’daki Barış Talepleri Önemli
Diyarbakır’ın bu yeni süreçte barış taleplerinin ciddiye alınması gerektiğini ifade eden Bakırhan, “İlişkiler demokratik ve barışçıl bir ortamda yürüdüğünde Türkiye ve Türkiye demokrasisi gelişir. Bu yüzden Türkiye’nin çözümüne büyük önem veriyoruz. Son 50 yılda tüm enerjisini ve ekonomik kaynaklarını tüketen, ülkemizin pek çok alanda zarar görmesine yol açan bu sorunun çözüm yeri, kendi evimizdir. Türkiye, hepimizin evidir; sadece Türklerin değil, tüm halkların ve inançların evidir. Bu yüzden hiç çekinmeden, kendi evimizde çözüm arıyor olduğumu belirtmek isterim” şeklinde konuştu.
Bakırhan, sürecin başarıya ulaşabilmesi için herkesin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi gerektiğini ve ortak akılla bu meselenin aşılabileceğine dair inancını dile getirdi.
Toplumun Sürece Desteği Yüzde 60
Bakırhan, “Toplumdan bu kadar büyük bir rızanın alındığı bir süreç daha önce görülmemiştir. Siyasi partiler de dahil olmak üzere Türkiye toplumunun önemli bir kesiminin, son yapılan anketlere göre yaklaşık yüzde 60’ının bu sürece destek verdiği belirtiliyor.” diyerek, bu durumun son derece kıymetli olduğunu belirtti.
Bir soru üzerine Bakırhan, “Bu nedenle zaman meselesini sorun haline getirmemek gerek, fakat bu süreci çok da uzatmadan icra etmek önemlidir.” dedi.
Öcalan’la Buluşma İçin Adımlar Atılmalı
Silah bırakma ve fesih kongresinin neden geciktiği konusunda bir soru üzerine Bakırhan, “Evet, ilk adım ne olmalı? Bu süreçte Öcalan’ın düşüncelerinin ve çalışmalarının toplumla buluşturulmasını sağlayacak adımlar atılmalıdır. Bu, oldukça önemlidir. Burada adımları tek tek sıralamak yerine, kongre konusunda örgütün yaptığı açıklamaya bakmak yeterli. Öcalan’ın çağrısına uyacaklarını belirttiler. Kürtler, partilerine ve Öcalan’a güvenecektir. Ancak şu an somut bir adım bulunmuyor, bu nedenle insanların güvenebileceği ve ikna edici adımlar atılmamış durumda. Dolayısıyla süreci başlatan kişiye inanmak ve güvenmek doğal, doğru ve kıymetli bir duruştur. Bugüne kadar bizi ayakta tutan da karşılıklı güvenimizdir. Sevindirici bir nokta ise, Kürt tarafının büyük bir çabayla bu sürece inanarak adım atmasında birleşmesidir.” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Ekonomim