Suriye’de Silahlı Gruplar Arasında Çatışma
Suriye’nin başkenti Şam’ın kırsal alanında Dürzi ve Sünni silahlı gruplar arasında çatışmalar meydana geliyor.
29 Nisan’da patlak veren çatışmaların kaynağı, Hz. Muhammed’e hakaret içeren bir ses kaydının yayılması oldu. Bu olayın ardından ülke genelinde geniş çaplı protestolar başladığı bildirildi.
Ses kaydının Dürzi bir din adamına ait olduğu iddia edilse de, söz konusu din adamı bu iddiaları reddetti. Suriye İçişleri Bakanlığı da kayıttaki kişinin bahsi geçen din adamı olmadığına dair resmi bir açıklama yaptı.
Gerilimin artmasıyla birlikte, Dürzi ve Sünni gruplar Şam kırsalındaki Dürzilerin yoğun olduğu Ceramane kasabasında çatışmaya girdi. Çatışmalar güvenlik güçlerinin de müdahil olmasıyla 30 Nisan tarihine kadar Ceramane yakınındaki Sahnaya kentine sıçradı.
Geçtiğimiz aylarda Dürzileri koruma taahhüdünde bulunan İsrail, 30 Nisan’da Sahnaya’ya hava saldırısı düzenledi. İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SHOR) ve başka kaynaklara göre, çatışmalarda 40’tan fazla insan hayatını kaybetti.
Suriye’nin resmi haber ajansı SANA, Ceramane’de çatışmalar sonrasında ateşkes ilan edildiğini duyurdu. Enab Baladi web sitesinin 29 Nisan’da haberine göre, ateşkes anlaşması çerçevesinde hayatını kaybedenlerin ailelerine tazminat ödenecek ve sorumlular mahkemeye çıkarılacak.
Reuters, Şam’a bağlı yetkililerin ve Eşrefiyet Sahnaya’dan bazı şeyhlerin 30 Nisan’da bir araya gelerek çatışmaları durdurmak için bir anlaşmaya vardığını bildirdi.
Kaynak, EPA
Fotoğraf altı yazısı, Şam’a bağlı güvenlik güçleri ağır silahlarla Ceramane’de konuşlanmış durumda.
Ateşkes sonrası Sahnaya’ya çok sayıda güvenlik gücü sevk edildi; ancak AFP ve BBC’ye konuşan bölge sakinleri, 30 Nisan itibarıyla çatışmaların devam ettiğini bildirdi. Bir bölge sakini, “aşırılıkçı” grupların Eşrefiyet Sahnaya ve Sahnaya kentlerine saldırdığını ifade etti.
Bölge sakini, “Kent sakinleri saldırılara kendi başlarına direnmeye çalışıyor ama ne kadar dayanabileceğimizi bilmiyoruz. Şu ana kadar hiçbir güvenlik gücü varlığı görmedik,” dedi.
Şam’a bağlı güvenlik güçlerini silahlı gruplarla iş birliği yapmakla suçlayan bir başka sakine göre, Sahnaya, “barışçıl ortak yaşamın sembolü”ydü ancak “mezhepsel kışkırtma ve Suriye’yi bölmeye yönelik yabancı planların üstün geldiğini” belirtti.
Sahnaya’da yaşayan Elias Hanna ise “Aşırı panik ve korku” içinde olduklarını ifade etti. “Sahilde yaşanan katliamların Sahnaya’da Dürzilere karşı tekrar etmesinden endişe ediyoruz,” dedi.
Mart ayında Suriye’nin Akdeniz kıyısındaki Lazkiye ve Tartus’ta, Alevi nüfusunun yoğun olduğu bölgelerde Beşar Esad yanlısı gruplar arasında çatışmalar çıkmış ve yüzlerce kişi hayatını kaybetmişti.
BM ve Türkiye’den İtidal Çağrısı
SANA’nın aktardığına göre, Mart ayında atanan Suriye Başmüftüsü Şeyh Usame El Rıfai, “Suriyelilerin her damla kanının değerli olduğunu ve israf edilmemesi” gerektiğini vurguladı.
El Rıfai, “Herkes aklına, yüreğine, vicdanına dönmeli, intikam ve misilleme çağrılarından uzak durmalı,” diyerek adaletin sağlanmasına izin verilmesi gerektiğini söyledi.
Birleşmiş Milletler, Suriye Özel Temsilcisi Geir O. Pedersen aracılığıyla, ülkedeki “kabul edilemez şiddet” hakkında derin kaygılarını dile getirdi ve taraflara itidal çağrısı yaptı. Açıklamada, İsrail’in hava saldırılarının durması gerektiği belirtildi.
Pedersen, infiale yol açanların yargılanması ve Suriye’nin egemenliğine “mutlak saygı” gösterilmesi adına da çağrıda bulundu.
İsrail’den Gelen Hava Saldırısı
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ofisi, Sahnaya’daki olaylarla ilgili bir açıklama yaptı. Açıklamada, Dürzi nüfusa saldırı hazırlığındaki aşırılıkçı bir gruba hava saldırısı düzenlendiği belirtildi.
Netanyahu, “Suriye rejimine ciddi bir mesaj gönderdik: Dürzi topluluğuna zarar gelmesinin önlenmesini bekliyoruz,” diye konuştu.
İsrail, Beşar Esad dönemi boyunca Suriye’ye sık sık hava saldırıları düzenlerken, Esad yönetiminin devrilmesinin ardından bu saldırılar devam etti.
İsrail genelde bu tür saldırıların yapıldığını açıklamıyor; ancak Sahnaya’da yapılan hava saldırısının detayları hem Netanyahu’nun ofisi hem de İsrail Ordusu tarafından açıklandı.
İsrail Ordusu, Hava Kuvvetleri’nin “Şam yakınlarında Dürzi sivillere saldıran” unsurları hedef aldığını duyurdu. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Eyal Zamir’in, “Dürzi topluluklara yönelik şiddetin sürmesi durumunda Suriye rejimine ait hedeflere saldırmaya hazır olun” talimatı verdiği belirtildi.
İsrail ayrıca, üç Suriyeli Dürzinin tedavi için İsrail’e tahliye edildiğini de duyurdu. Netanyahu, Esad yönetiminin yıkılmasının ardından Dürzilere yönelik şiddete askeri müdahale tehdidinde bulunmuştu.
Analist Michael Horowitz, İsrail’in Dürzi topluluğun “koruyucusu” olarak kendini konumlandırarak, Türkiye’nin etkisini ve potansiyel düşmanı olan Şam yönetiminin yetkisini sınırlamayı amaçladığını ifade etti.
Suriye Dışişleri Bakanlığı, İsrail’in adının geçmediği bir açıklama yaparak, ülkenin iç işlerine yönelik yabancı müdahalelerin “kategorik olarak reddedildiğini” belirtti. Ayrıca Şam yönetimi, “Suriye halkının tüm unsurlarını, özellikle Dürzi toplumunu koruma konusundaki kararlılığını” vurguladı.
Kaynak: BBC Türkçe
