Nisan ayı enflasyon verilerinin açıklanmasının ardından uluslararası finans kuruluşları değerlendirmelerini paylaşmaya başladı.
Citi ekonomistleri İlker Domaç ve Gültekin Işıklar’ın yayımladığı raporda, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCMB) rezervlerindeki azalma ile enflasyon kontrolü konusundaki kaydedilen ilerlemenin yetersiz olduğu ifade edildi. Bu durumun, Banka’nın döviz kuru bazlı dezenflasyon stratejisini zorlayabileceği belirtildi.
Ayrıca, Nisan ayındaki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısından bu yana ortalama fonlama oranının yüzde 48’in üzerinde seyretmesi nedeniyle, para politikasına olan bağımlılığın doğurabileceği maliyetlerin göz önünde bulundurulması gerektiği ifade edildi. Kısa vadede bir faiz indiriminin yanı sıra, yılın geri kalanında ortalama fonlama oranının yüzde 48 civarında oranda tutulmasının da zor göründüğü vurgulandı.
Faiz İndirimi Yaza Kaldı
Bu raporda Türkiye’de dezenflasyon sürecinin karmaşık olduğuna dair bir tablo çizilirken, para, maliye ve gelir politikalarını entegre eden kapsamlı bir yaklaşımın gerekliliği dile getirildi. Rezervler konusunda TCMB’nin üçüncü çeyrek itibarıyla rezerv pozisyonuna ve dolarizasyon hızına bağlı olarak ölçülü bir gevşeme yönünde adım atabileceği öngörüldü.
ING: Haziran Ayında Faiz İndirimini Göz Ardı Etmiyoruz
ING Global, Türkiye’nin nisan ayı enflasyonunu ele alan raporunda, TCMB’nin mevcut durumda bankaları üst banttan fonladığını ve ortalama faiz oranını yüzde 49 civarında tuttuğunu belirtti. Bu bağlamda, fonlama kompozisyonunun 1 haftalık repo ihalelerine kaymasının, efektif fonlama faizinin politika faizine yaklaşmasına neden olabileceği ifade edilerek, Haziran ayında gerçekleşecek olası bir faiz indirimine dair değerli ipuçları sunabileceği kaydedildi.
Döviz sepetindeki mart ve nisan ayı artışlarının sırasıyla yüzde 6,5 ve yüzde 3,9 olarak kaydedilmesi, döviz kurlarının fiyatlara geçişkenliğinin daha belirgin hale geldiği görüşünü pekiştirdi. Ancak yıllık bazda TL’nin artışının yüzde 23’ün altında kalması, maliyet baskılarının sınırlı olduğunu düşündürüyor. Bu durum, TL cinsinden ithalat fiyatlarının olumlu bir seyir izlemesine ve nisan ayındaki kayda değer düşüşle birlikte emtia fiyatlarının da ılımlı bir görünüm sergilemesine katkıda bulundu. Çekirdek enflasyon (TÜFE-C) ise aylık yüzde 3,3 artarak yıllık oranını yüzde 37,1’e düşürdü.
Enflasyon Tahminleri Yukarı Yönlü Revize Edilebilir
ING, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanacak ve TCMB tarafından yakından izlenen mevsimsellikten arındırılmış verilerin ilk değerlendirmesini yaptı. Mart ayında manşet ve çekirdek rakamların kaydedilen artışların, Nisan ayında da devam ettiği belirtilirken, çekirdek enflasyondaki artış hızının daha belirgin olduğu aktarıldı.
ING raporunda, TCMB’nin 19 Haziran’daki PPK toplantısı öncesinde 22 Mayıs’ta yayımlanacak olan enflasyon raporu ile ilgili de şu değerlendirmeler yapıldı: “Bu rapor, TCMB’nin görünümüne dair derinlemesine bilgiler sunacak ve gelecekteki politika yönelimleri hakkında ipuçları verecektir. Ancak, son gelişmeler nedeniyle enflasyon tahminlerinde hafif bir yukarı yönlü revizyon olabileceği öngörülmektedir. Haziran ayında bir faiz indirimini göz ardı etmiyoruz.”
Kaynak: Ekonomim