Küresel Patent Yarışı Sürüyor
Avrupa Patent Ofisi’nin (EPO) 2024 yılına ait verileri, dünya genelindeki inovasyon rekabetinin hız kesmeden devam ettiğine işaret ediyor. Toplamda 199.264 patent başvurusu, ülkelerin ve şirketlerin teknolojik üstünlüklerini koruma konusundaki kararlılığını ortaya koyuyor. 2023 yılına göre yüzde 0,1’lik hafif bir düşüş gözlemlense de, bu durum belirli sektörlerdeki hareketliliğin, inovasyonun yönünde değişimler yarattığını göstermektedir. Özellikle dijital dönüşüm, yapay zekâ ve sürdürülebilir enerji gibi alanlarda artan başvurular, geleceğin teknoloji trendlerini şekillendirmeye başladı.
Patent yarışında ABD, yüzde 24’lük payıyla liderliğini koruyor. Asya ülkeleri ise inovasyon alanında hızla bir ilerleme kaydediyor. Japonya, yüzde 10,6’lık payıyla dikkat çekerken, Çin yüzde 10,1 ve Güney Kore de yüzde 6,6’lık oranlarla patent ekosistemindeki etkilerini giderek artırmakta. Avrupa kıtasında ise Almanya, yüzde 12,6’lık payıyla en güçlü oyuncu olma konumunu sürdürürken, Fransa yüzde 5,5 ve İngiltere yüzde 3,0 oranlarıyla inovasyon rekabetinde kendilerine yer buluyor.
Bilgisayar Teknolojileri ve Elektrikli Araçlar İlgileri Artırıyor
2024 yılı verilerine göre, en fazla patent başvurusu yapılan alanların başında bilgisayar teknolojileri geliyor. 16.815 başvuru ile bu alanda yüzde 3,3’lük bir artış kaydedildi. Bu durum, dijitalleşmenin ve yapay zekâ odaklı çözümlerin ne kadar kritik hale geldiğini gözler önüne seriyor.
Diğer yandan, elektrikli makineler ve enerji sektörü 16.142 patent başvurusu ile yüzde 8,9’luk bir büyüme gösterdi. Bu artış, elektrikli araç teknolojileri ve sürdürülebilir enerji çözümlerine duyulan ilginin hızla arttığını ortaya koyuyor. Küresel düzeyde yeşil inovasyona yapılan yatırımların artması, bu sektörün gelecekte daha büyük bir pay elde edeceğini göstermekte.
Ayrıca, dijital iletişim alanındaki patent başvuruları 15.983 ile yüzde 6,3’lük bir düşüş yaşarken, tıbbi teknoloji sektörü de 15.701 başvuru ile yüzde 3,0 oranında bir gerileme gösterdi.
Şirketler Arasındaki Rekabetin Kazananı: Samsung
Avrupa Patent Ofisi’nin verilerine göre, Samsung 5.107 başvuruyla en fazla patent alan şirket oldu. Huawei ise yüzde 15,4’lük bir düşüşle 4.322 başvuruda kalmayı başardı ve ikinci sıraya geriledi. Bunun yanı sıra Qualcomm, Siemens, LG ve Sony gibi teknoloji devleri patent portföylerini genişletmeye devam etmekte. Ancak, bazı büyük firmaların patent başvuru sayılarındaki belirgin düşüşler, şirketlerin inovasyon stratejilerinde değişim yaşandığını ve yeni teknoloji alanlarına yöneldiklerini göstermekte.
Sınai Hakların Önemi
Destek Patent CEO’su Faruk Yamankaradeniz, 2024 Patent Index raporu hakkında önemli açıklamalarda bulundu:
“2024 yılı verileri, geleceğin inovasyon alanlarını oldukça net bir şekilde sergilemekte. Patent başvurularındaki artışın elektrikli araçlar ve sürdürülebilir enerji çözümlerinde yoğunlaşması, bu alanların artık küresel teknoloji ekosisteminde belirleyici bir konum kazandığını göstermektedir. Öte yandan, büyük çapta patent başvuru düşüşleri, rekabetin yeni dinamiklerinin ve inovasyon stratejilerinin değiştiğine işaret ediyor. Bu durum, özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan ekonomilerin, teknoloji yol haritasını çizerken dikkatle analiz etmesi gereken bir trenddir. Ar-Ge yatırımlarını sınai haklarla destekleyen şirketler, rekabet avantajı sağlarken inovasyon süreçlerini de güvence altına alıyor.”
Yamankaradeniz ayrıca, patent başvurularındaki artışın özellikle elektrikli araçlar ve sürdürülebilir enerji çözümlerinde yoğunlaşmasının dikkat çekici olduğunu vurguladı.
“Küresel patent trendlerine baktığımızda, teknoloji ve inovasyon odaklı ekonomilerin öne çıktığını gözlemliyoruz. Türkiye, bilişim, yeşil enerji ve mobilite çözümleri alanlarına odaklanarak küresel rekabette daha güçlü bir konuma ulaşabilir. Özellikle kritik sektörlerde patent başvurularındaki artış, geleceğin teknolojilerine yapılan yatırımların bir göstergesi. Öte yandan, büyük şirketlerde görülen patent başvuru düşüşleri, sektördeki değişimlerin ve yeni odak alanlarının sinyalini vermektedir. Bu durum, inovasyon stratejilerinin yeniden şekillendirilmesi gerekliliğini ortaya koyuyor.”
Kaynak: Ekonomim