ILGIN BOZTEPE – HATİCE İLKİMEN
İlkbahar mevsiminde yaşanan don olayları, Türkiye’nin farklı bölgelerinde meyve üretimini olumsuz etkiledi. Bu durum, meyve fiyatlarında belirgin bir artışa sebep oldu. 2024 yılı Mayıs ayı ile 2025 yılı Mayıs ayı hal çıkış fiyatları karşılaştırıldığında, meyve fiyatlarının yüzde 100’den fazla yükseldiği görülüyor.
Ancak EKONOMİ gazetesi muhabirleri ile görüşen sektör temsilcileri, bu fiyat artışının başlıca sebebinin zirai don olayları değil, üretim maliyetlerindeki artış olduğunu ifade ediyor. Halciler ve üreticiler, mazot, gübre, işçilik, ambalaj ve nakliye gibi kalemlerdeki maliyet artışlarının fiyatlara doğrudan yansıdığına dikkat çekerek, asıl sorunun don afetleri değil, tarımsal girdi maliyetlerinin kontrolsüz şekilde yükselmesi olduğunu vurguluyor. Sektör temsilcileri, “Ne tarlada emeği geçen üretici kazanç elde edebiliyor ne de pazarda alışveriş yapan vatandaş sağlıklı ve uygun fiyatlı gıdaya ulaşabiliyor” diyerek durumu özetliyor. Üreticiler, artan maliyetler karşısında hayatta kalabilmek adına desteklenmeyi ve düzenli tarım politikalarının hayata geçirilmesini talep ediyor.
Hal Çıkış Fiyatları İkiye Katlandı
2024 yılı Mayıs ayında İstanbul Hali çıkış fiyatlarına bakıldığında; çilek 50-75 TL, erik 45-80 TL, kayısı 30-60 TL, şeftali 25-50 TL ve kiraz 60-100 TL arasında değişim göstermekteydi. 2025 yılının Mayıs ayında ise İstanbul Hali çıkış fiyatı; çilek 100-130 TL, erik 150-200 TL, kayısı 70-100 TL, şeftali 130-180 TL ve kiraz ise 150-300 TL arasında seyrediyor. Bu veriler, bir yıl içinde hal fiyatlarında meydana gelen iki kat artışı gözler önüne seriyor. Antalya, Adana ve İzmir hal fiyatlarında da benzer artışların yaşandığı gözlemleniyor.
Kontrollü Tarım Uygulanmalı
İstanbul Halciler Derneği Başkanı Numan Duyan, fiyatların yalnızca doğal afetlerle açıklanamayacağını belirtti. Özellikle kiraz, erik ve kayısı gibi ürünlerde yaşanan ciddi fiyat artışlarının nedenlerinin başında, işçilik giderleri, ambalaj, nakliye ve zirai girdi maliyetlerinin yüksekliği geldiğine dikkat çekti. Duyan, “Üretici bu işten kazanç elde edemezse, bir daha aynı ürünü ekmesini beklemek yanlış olur. Bu durum arz-talep dengesini bozar” şeklinde konuştu.
Tarım zincirinde üretici, satıcı ve tüketici arasında bir kopukluk olduğunu belirten Duyan, “Bu zincir doğru kurulmadığında büyük sıkıntılar yaşanır” uyarısında bulundu. Sorunun çözümüne yönelik çağrıda bulunan Duyan, “Kontrollü tarım yapılmalıdır. Her sene bir ürün para kazanınca herkes ona yöneliyor, ertesi yıl ise zarar ediliyor. Bu da arz-talep dengesizliğine yol açıyor” dedi.
Tarımın, ancak kırsal kesimin güçlendirilmesiyle sürdürülebileceği vurgusunu yapan Duyan, “Köylerin ve kırsal kesimin desteklenmesi şart. Gençlerin tarıma yönelmesi gerekiyor. Türkiye tarım ülkesi; köylünün desteklenmesi, üretimin devam etmesi adına elzemdir. Aksi halde bu sistemin yaşaması mümkün olmayacak” ifadesini kullandı.
Tüketici Yararına Üreticiyi Koruyalım
Antalya Hal Komisyoncuları Derneği Başkanı Nevzat Akcan, fiyat artışlarının sadece zirai don dolayısıyla değil, üretim maliyetlerindeki artışların da etkisiyle meydana geldiğini belirtti. Akcan, “Hava şartları çok etkili. Tarım doğaya bağlı. Don olayları yaşandığında ürün heba oluyor. Bu nedenle fiyat istikrarını sağlamak çok zor. Üreticinin durumu gerçekten zor. Devlet bir dönem tanzim satışlar yapıyordu; şimdi neden yapmıyor? Tüketiciyi düşünüyorsak, üreticiyi de korumalıyız” dedi.
“İthal gıda alımını neden hala tartışmıyoruz? Gündem sürekli saptırılıyor. Kimse çözüm aramıyor. Durum sadece bir sıkıntı değil, bir çöküş. Ya çiftçi batar ya tüketici sebze alamaz. 2026’da daha büyük sorunlar kapıda” diyen Akcan, “Halciler suçlu değil, her şeyimiz kayıtlı ama sürekli hedef gösteriliyoruz. Herhangi bir çözüm önerisi olmaksızın halleri suçlamanın yanlış olduğunu ifade ediyoruz” açıklamasında bulundu.
Arz-Talep Dengesizliği Fiyatları Etkiledi
Adana Ticaret Odası Meclis Üyesi Zafer Hallaçoğlu, özellikle çilek gibi meyvelerdeki fiyat artışının nedeninin don değil, üretim yetersizliği ve yüksek maliyetler olduğunu belirtti. Mevcut çileklerin neredeyse tamamının serada yetiştirildiğini, dolayısıyla donun çileği etkileyemediğini, ancak üretimin az olduğunu ve bu durumun talebi karşılayamadığını ifade etti. Serada üretim maliyetinin yüksek olması, doğrudan fiyatlara yansıdı. Hallaçoğlu, “Arz-talep dengesizliği fiyat artışına sebep oldu” dedi.
Bu Şartlarda Üretim Nasıl Uygun Fiyata Olacak?
Adana Kabzımallar Esnaf Odası Başkanı Mahsun Doğan, üreticilerin ve komisyoncuların “günah keçisi” ilan edilmesinden duyduğu rahatsızlığı dile getirerek, “Antalya’dan gelen ürünlerde sadece nakliye bedeli 5 TL. Mazot geçen yıl 30 TL’ydi, şu anda 50 TL’ye yükseldi. Gübre, ilaç, işçilik gibi maliyet kalemleri de sürekli artıyor. Böyle bir ortamda ürünlerin fiyatlarının nasıl ucuz olmasını bekleyebilirsiniz?” şeklinde konuştu.
Sert çekirdekli meyvelerde geçen yıla kıyasla ciddi bir arz daralması yaşandığını söyleyen Doğan, geçen yıl şeftali ve kayısının günlük 500 ton civarında marketlere girdiğini, bu yıl ise bu rakamın 70-80 ton seviyelerine düştüğünü belirtti. İşçilik maliyetlerinin de artması, toplanan ürün miktarını düşürdüğünden, kilo başına işçilik maliyetinin yükselmesine neden olduğunu sözlerine ekledi.
Fiyat Artışı Sistemin Etkisiyle De Oluyor
İzmir Sebze ve Meyve Komisyoncuları Derneği Başkanı Orhan Doğan, mevcut fiyat artışlarının hem enflasyon hem de don zararına bağladığını belirtti. “Maliyetler çok yükseldi. Bu sene zirai don da yaşandı; dolayısıyla fiyat artışı sadece doğadaki olaylarla açıklanamaz, sistemin etkisiyle de oluyor” dedi. Doğan, 2024 ve 2025 maliyetlerinin birbirine benzer olmadığını, işçilik, ambalaj ve nakliye gibi tüm kalemlerin ciddi şekilde arttığını vurguladı. Ayrıca, fiyatların enflasyonla birebir orantılı olmadığını belirtti ve fiyat artışını “yüzde elli oranda enflasyon etkisi, yüzde ellisi de zirai don etkisi” şeklinde değerlendirdi.
Pazar ve Market Fiyatları
İstanbul pazarlarında ve zincir marketlerinde yaz meyveleri olan erik, çilek, şeftali, kiraz ve kayısı tezgahlarda yer almakta. Fiyatları pazar ve zincir marketlerde belirgin değişiklikler göstermekte. İstanbul’da eriğin fiyatı pazarda 200-250 TL arasında, çileğin fiyatı 120-150 TL civarında değişim gösterirken, şeftali 250 TL, kiraz 200-250 TL, kayısı ise 85-100 TL’den satılmakta. Zincir marketlerde Türkiye menşeli eriğin fiyatı 170-240 TL, çilek 130 TL, şeftali 200 TL, kayısı ise 60-90 TL arasında seyrediyor.
Kaynak: Ekonomim