1. Haberler
  2. Gündem
  3. İstanbul Müzik Festivali’nde Sınırları Aşıyor!

İstanbul Müzik Festivali’nde Sınırları Aşıyor!

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

53. İstanbul Müzik Festivali, bu yıl izleyicilerine unutulmaz bir deneyim sunmaya hazırlanıyor. Klasik müzik tutkunları için her zamankinden daha zengin bir programla çıkacak olan festivalde, İKSV festival direktörü Efruz Çakırkaya’nın ifadesiyle, “Seç-beğen al” havası hâkim olacak.

Festival, yalnızca klasik müzikle sınırlı kalmayacak; çeşitli disiplinlerin harmanlandığı birçok projeye de ev sahipliği yapacak. Bu yılki festivalin ana teması ise “Sınırların Ötesinde” olarak belirlenmiş durumda.

Bu “Sınırların Ötesinde” teması nasıl şekillendi? Temanın içeriği neleri kapsıyor?

Festivalin teması, kelime anlamıyla sınırların ötesine geçme fikrini barındırıyor. Türkiye’nin komşu ülkeleriyle kurulan müzikal iş birlikleri, bu yılki festivalin dikkat çeken unsurlarından olacak. Bu bağlamda, Çağlar Fidan, Ezgi Köker, Niko Papa Georgiou ve Foti Nikokala’nın katılımıyla oluşan “Ada Projesi” özel bir proje olarak öne çıkıyor. Bu proje, Yunanistan’ın Kiklad Adaları ve Prens Adaları’na ithaf edilmiş şarkılardan oluşacak ve konser, Kınalıada’daki Hristos Rum Ortodoks Manastırı’nın avlusunda gerçekleştirilecek. Hem mekân hem de müzik, ziyaretçileri büyüleyecek.

Peki ya diğer coğrafi iş birlikleri? Komşu ülkelerden başka hangi müzisyenler yer alıyor?

Bir başka öne çıkan proje ise “Tellerin Aşkı” isimli çalışmadır. Bağlama ve kopuz sanatçısı Coşkun Karademir, İran ve Azerbaycanlı müzisyenlerle bir araya gelecek; İstanbul rüzgârı Derya Türkan da kemanıyla projeye katılacak. Bu üç ülkenin geleneksel müziklerinden zengin örnekler, Sakıp Sabancı Müzesi’nin Fıstıklı Terası’nda dinleyicilerle buluşacak.

Peki, sınırların ötesi derken yalnızca coğrafi sınırları mı kastediyorsunuz, yoksa başka sınırlar da mı aşılmak isteniyor?

Bu yılki temayı, figüratif anlamda da ele alıyoruz. Bir tarafıyla klasik müzik dinleme ve sunma yöntemlerinin sınırlarını zorlayarak, 17. yüzyıldan günümüze kadar uzanan eserleri farklı disiplinlerle bir araya getiriyoruz. Hip hop dansı, tiyatro, görsel sanatlar ve resim gibi birçok alandan örneklerle zenginleştirilmiş multidisipliner konserler program dahilinde yer alıyor.

Bu kadar çok disiplini bir araya getirmek zor olmadı mı?

Aslında bu tarz projelerin uzun zamandır gerçekleştirildiği ve giderek daha fazla ilgi gördüğü bir gerçek. Çünkü izleyiciler artık birden fazla duyularına hitap eden daha kapsamlı deneyimler arıyor. Görsel sanatlar ve dans gibi unsurlar, konser sırasında izleyiciye zenginlik katıyor. Temayı belirledikten sonra, farklı disiplinlerle ilgili birçok projeyi gördüm ve içlerinden en dikkat çekici olanları seçerek programa ekledik.

Multidisipliner işler dediniz, biraz daha örnek verebilir misiniz?

Temaya dair referans niteliğinde birçok yaratıcı proje mevcut. Örneğin “Danstan Tablolar” isimli projede, piyanist Alexander Gadjiev, Mussorgsky’nin “Bir Sergiden Tablolar” eseriyle sahnede Kadir Memiş (Amigo) hip hop ve break dans performansı sergileyecek.

Ayakta ve dans ederek senfoni çalmak mı? Bu nasıl bir performans olacak?

Cenevre Oda Orkestrası, Geneva Camerata’nın “Revolta” adlı performansı ile Shostakovich’in Beşinci Senfonisi’ni ayakta ve dans ederek seslendirecek. Krump dans topluluğu da aynı sahnede yer alacak ve izleyicilere oldukça dinamik bir atmosfer sunacak.

BULGAR KOROSU DAĞLARCA’YI TÜRKÇE SESLENDİRECEK

Geleneksel klasik müzik konserleri de var mı bu yıl?

Elbette, programda prestijli klasik konserler de yer alıyor. 11 Haziran’da, Aziz Şokhakimov yönetiminde Tekfen Filarmoni Orkestrası ve Bulgaristan Ulusal Filarmoni Korosu ile festival açılışını gerçekleştireceğiz. Pandemi nedeniyle daha önce seslendirilemeyen Hasan Uçarsu’ya ait bir eserin dünya prömiyeri yapılacak. Bu eser, Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın “Toprak Sever İnsanları Birer Birer” adlı şiirinden esinlenerek hazırlandı ve Bulgar korosu bu eseri Türkçe olarak seslendirecek. Bu, Bulgaristan ile Türkiye arasında güzel bir kültürel diyaloğun örneğini sunacak.

Festivalde ilk kez Türkiye’ye gelecek topluluklar var mı?

Evet, bu yıl festivalde NDR Elbphilharmonie Orkestrası ilk kez Türkiye’de sahne alacak. 19 Haziran’da keman virtüözü Frank-Peter Zimmermann’a ve ertesi gün ünlü piyanist Rafael Blechas’a eşlik edecekler. Rafael, Chopin’in piyano konçertosunu yorumlayacak.

Camerata Salzburg da programda deniyor, orada nasıl bir değişiklik oldu?

Camerata Salzburg da festival programında yer alıyor. Normalde Elen Grimaud’un solist olması bekleniyordu, ancak sağlık sorunları nedeniyle yerine Fazıl Say sahne alacak. Bu topluluk, İsviçreli orkestra ile birlikte Mozart’ın bir piyano konçertosunu seslendirecek. Tüm bu büyük konserler, Atatürk Kültür Merkezi Türk Telekom Opera Salonu’nda düzenlenecek.

Tiyatro ile klasik müzik nasıl buluşuyor festivalde?

Bu yılki bir başka ilgi çekici proje ise “Caravaggio ve Monteverdi.” Barok dönem bestecisi Monteverdi’nin eserleri, Teatri Trentacinque tiyatro topluluğu tarafından, Caravaggio’nun tablolarının sahnede canlandırılması ile eşlik edilecek. Her eser için, oyuncular sahnede bir tablo oluşturacak ve ardından sahne değişecek.

Bu yıl festivaldeki yeni mekânlardan da bahseder misiniz?

Bazı yeni mekânlar da festival programında yer alıyor. Örneğin The Grand Tarabya Oteli’nin terasında, Cuarteto Soltango ve Leonel Capitano ile birlikte Arjantin tangoları dinleme fırsatı bulacağız. Hem klasik müzik hem de tango, açık havada dinleyicilere eşsiz bir konser deneyimi sunacak.

Peki Müzik Rotası bu yıl nerelerde olacak?

Müzik Rotası programı bu yıl Büyükdere, Sarıyer çevresinde yer alacak. Üç kilisede – Surtboğaz Ermeni Katolik Kilisesi, Aya Paraskevi Rum Ortodoks Kilisesi ve Meryem Ana Doğuş Katolik Kilisesi’nde – Avusturya, Polonya ve İtalya’dan gelen müzisyenlerle özel performanslar sergilenecek.

Festivalin vazgeçilmez mekânlarından biri olan Fransız Sarayı bu yıl programda mı?

Festivalin klasikleşen mekânlarından biri olan Fransız Sarayı’nda, François Salk ve Vincent Peirani, klasik müzik ile cazı harmanlayan özel bir konser verecek.

Festival için bu yıl özel olarak bestelenmiş yeni eserler de var mı?

Bu yıl festival için iki yeni eser sipariş edildi. Bunlardan biri, çağımızın önemli bestecilerinden Ukraynalı Valentin Silvestrov’a ait. Silvestrov, piyano triosu için bir eser besteledi.

Festivalin finali nasıl olacak? Kapanışta ne bekliyor izleyicileri?

Festivalin kapanışı ise büyük bir etkinlik ile gerçekleşecek. Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası, Slovak Filarmoni Korosu ile birlikte Rossini’nin koral bir eserini seslendirecek. Bu özel konserde dört önemli solistin de sahnede yer alması planlanıyor.

Kaynak: Halk TV

İstanbul Müzik Festivali’nde Sınırları Aşıyor!
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

45ekonomi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin