Şahin Aybek
Öğretmenlerimizin başlıca sorunu, eğitim sisteminin temel taşları olmalarına rağmen mesleki itibarlarını giderek kaybetmeleri. Ücretli öğretmenlik uygulamaları devam ederken, her öğrencinin sürekli değişen öğreticiler yerine, alandaki eğitimini tamamlamış öğretmenlerden eğitim almasının sağlanması büyük bir gereklilik. Mesleğe adım atan öğretmenlerin maddi ve manevi haklarının korunması da kritik bir konudur.
Eğitimde Program Geliştirme Uzmanı Seda Ataman Kömez ile öğretmen alımları, kontenjan sayıları ve Akademi Giriş Sınavı’nı çeşitli yönleriyle ele aldık.
Seda Hocam, 20 yıla yakın süredir öğretmen eğitimi alanında, eski adıyla KPSS, yeni adıyla Akademi Giriş Sınavı (AGS) konusunda hem yüz yüze hem de uzaktan eğitimler vermektesiniz. Birçok kitap ve seminer ile bu alana katkıda bulundunuz. Öğretmen atamalarında yeni bir döneme giriyoruz. Bu sistemin detayları nelerdir?
Bu yıl, sizlerin de belirttiği gibi, öğretmen alımında sistem köklü şekilde değişti. Öğretmenlik Mesleği Kanunu çerçevesinde, Milli Eğitim Akademisi’nde hazırlık eğitimine alınacak öğretmen adayları için 13 Temmuz 2025 tarihinde ÖSYM tarafından gerçekleştirilecek olan 2025 Akademi Giriş Sınavı (AGS) ve 2025 Öğretmenlik Alan Bilgisi Testi (ÖABT) kapsamından oluşacaktır. Dil grubu öğretmenleri ÖABT yerine Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavı (YDS) ve E-YDS’ye gireceklerdir. Bu sınavlar, öğretmenlerin katılmasının zorunlu olduğu Genel Kültür – Genel Yetenek ve Eğitim Bilimleri sınavının yerini almıştır.
Alan Bilgisi, adayın lisans eğitimini aldığı alandaki bilgileri değerlendirmek amacıyla hazırlanmış soruları içermektedir. Örneğin, matematik öğretmenliği için başvuran bir aday, matematik alanındaki temel kavramlar ve çözüm yöntemleri hakkında sorularla karşılaşacaktır.
AGS sınavında ise; Sözel-Sayısal Mantık, Tarih, Türkiye Coğrafyası, Eğitimin Temelleri ve Türk Milli Eğitim Sistemi Mevzuatı gibi konularda sorulara yer verilecektir.
YDS ise yabancı dil yeterlilik sınavıdır ve aslında önceki sistemdeki Öğretmenlik alan bilgisi kapsamıyla tam örtüşmemektedir.
Devlet kadrolarında görev almak isteyen öğretmenlerin AGS ve ÖABT puanlarının yüzde ellisi alınarak bir puan hesaplanacak ve başarılı adaylar akademiye kabul edilecektir. Yabancı dil öğretmenleri için aynı hesaplama AGS ve YDS üzerinden yapılacak. Bu puanlarla belirlenen kontenjanlar dahilinde Öğretmen Akademisi’nde eğitim almaya başlayacaklardır.
Öğretmenlerin akademide eğitim alabilmesi için 13 Temmuz 2025 tarihinde uygulanacak olan MEB AGS’ye kaç kişi başvurdu? Önceki yıllara göre bir farklılık var mı?
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından AGS puanıyla 10 bin öğretmen alınacağı belirtilmiştir. Bu yıl ilk defa AGS uygulanacak ve yapılan başvurunun 412 binden fazla olduğu bilgisine ulaştık. ÖABT’ye yapılan başvuru sayısı 308 bini geçti. Bu rakamlara geç başvuru yapan öğretmen sayıları dahil değildir. 2024 KPSS genel yetenek-genel kültür oturumuna 1 milyon 470 bin 487 aday başvurdu, bunlardan 526 bin 947’si öğleden sonraki eğitim bilimleri oturumuna katılmış, alan bilgisi oturumlarına ise 171 bin 655 aday iştirak etmiştir. Mezun sayısı artarken, bu yıl AGS’ye başvuru sayısının kontenjan sayısı ile birlikte azaldığını görmekteyiz. Bu durum, büyük bir sorunla karşı karşıya olduğumuzu göstermektedir.
Öğretmenler artık Öğretmen Akademisi’nde eğitim alacaklar. Siz akademiyi ve verilecek olan eğitimi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Eğitim bilimleri alanında çalışmaları olan ve eğitim fakültesi mezunu bir öğretmen olarak, akademilerin hem maddi hem de manevi açıdan ülkeye yük olacağı görüşündeyim. Diğer meslek gruplarında benzer bir durum söz konusu değil. Eğitim fakültesi mezunları diğer meslekler için 3-4 dönem eğitim almadan mesleklerini icra edemiyorlar. Ancak öğretmenlik unvanını kazanan bireyler, öğretmenliğe katkı sağlayan diğer bölümlerden mezun olanlar da akademide eğitim alabilecek. Önceki sistemde öğretmenlerimiz 4 yıllık lisans eğitiminde hem teorik hem de pratik staj yaparak öğretmenliğe hazır hale geliyordu. Yeni sistemde ise 7528 Sayılı öğretmenlik Mesleği Kanunu’na göre eğitim fakültesi mezunları 3 dönem, diğer fakültelerden mezun olanlar ise 4 dönem eğitim alarak atamalara girecekler. Ülkemizde öğretmen açığı büyük, ücretli öğretmenlik durumu ise zirveye ulaşmış durumda. Bu noktada mezun öğretmenlerin, doğrudan aldıkları puanlar üzerinden mülakatsız atama olmaları gerekmektedir.
Öğretmenlerimizi kapsayan 7528 sayılı Öğretmenlik Mesleği Kanunu’nda tüm hatlar belirlenmiş mi?
Şu anda akademide ders geçme kriterleri, dersleri verecek kişilerin nitelikleri ve alacakları ücretler belli. Ancak açıklık kazanmayan konu, öğretmenlerin akademide alacakları derslerdir. Unutmayalım ki bu öğretmenlerimiz zaten bir üniversite mezunu ve çoğu lisansüstü eğitim düzeyine sahip. Öğretmenlerimizin, eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak yerine, kaç dönem eğitim alacaklarına dair yalnızca genel hatları biliyor olmaları endişe verici. AGS’ye hazırlanan öğretmenler, devam etmek ya da vazgeçmek arasında gidip gelmekteler.
Bu süreçte AGS’ye hazırlanan öğretmenlerimize YouTube ve Instagram gibi platformlarda ücretsiz içerikler üretiyorsunuz. Öğretmenlerimizin temel sorunu nedir? Devlet politikaları konusunda nasıl bir yol izlenmeli?
Öncelikle teşekkür ederim. Eğitimlerimde sıkça vurguladığım bir cümle var: “Öğretmenlik, atanana kadar puan; atandıktan sonra ise vicdan işidir.” Bu sebeple, tüm öğretmenlerimizin öğrencilerine ulaşana dek çalışmalarımı sürdüreceğim.
Öğretmenlerimizin en büyük sorunu, eğitim sisteminin temel unsurları olmalarına rağmen mesleki itibarlarını kaybetmeleri, sürekli değişen ücretli öğretmenlik uygulaması ve her öğrencinin yalnızca eğitimi yok, bir de bu sürecin maddi ve manevi haklarının korunması konusudur. Eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanamaması ve okul-aile işbirliğinin eksikliği, öğretmenlerimizin rahatsız olduğu diğer noktalardır. Umarım devlet, eğitim gibi ülkenin en önemli dinamiğine gereken önemi verir ve öğretmenlerimizin sorunlarına çözüm bularak başarı elde eder.
Değerli bilgileriniz için tekrar teşekkür ediyorum. Türkiye Hepimizin, Eğitim Hepimizin…
Kaynak: Halk TV
