HANDAN SEMA CEYLAN
Pasifik Eurasia, Çin Devlet Demiryolu şirketiyle yaptığı stratejik anlaşmayla, Türkiye’nin Avrasya taşımacılığındaki rolünü güçlendirmeyi hedefliyor. Yeni blok tren seferlerinin başlayacağı Çin-Türkiye-Avrupa hattında yılda 1000 trene ulaşılması planlanıyor. Türkiye’nin en büyük demiryolu lojistik şirketi özelliğini taşıyan Pasifik Eurasia, Orta Koridor üzerindeki demiryolu taşımacılığının geliştirilmesine yönelik “Uluslararası Konteyner Taşımacılığı Sözleşmesi”ni, China Railway International Multimodal Co. Ltd. ile imzaladı. Bu stratejik iş birliği, 17 Haziran 2025 tarihinde başlayacak olup, ilk aşamada 10 blok tren seferi gerçekleştirilecektir; ardından düzenli seferlerle yıllık 1000 trene ulaşılması hedeflenmektedir.
“Orta Koridor, Türkiye’yi merkez ülke yapıyor”
Pasifik Eurasia’nın bu girişimi, Türkiye’nin doğu-batı ticaretindeki köprü ülke konumunu pekiştiren önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir. Pasifik Holding Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Erdoğan, anlaşmanın Çin’in 57 eyalet lojistik platformunu koordine eden devlet kurumu ile imzalanmış olmasının, işbirliği açısından tarihi bir gelişme olduğunu ifade etti.
Çin’in 2013 yılında başlattığı Kuşak ve Yol Girişimi çerçevesindeki artan küresel rekabet, ticaret yollarının yalnızca ekonomik değil aynı zamanda jeopolitik bir öneme sahip olduğunu da gözler önüne sererken, Türkiye’nin Orta Koridor üzerindeki rolü giderek merkezi bir konuma yükseliyor. Erdoğan, bu güzergahın Türkiye’ye coğrafi ve yapısal avantajlar sunduğunu belirterek, “Orta Koridor, sadece alternatif bir rota değil; aynı zamanda dirençli, dengeli ve stratejik bir güzergah” değerlendirmesine bulundu. Pasifik Eurasia’nın bu koridorda “lokomotif” bir rol üstlendiğini vurgulayan Erdoğan, Haziran sonunda düzenlenecek Küresel Ulaştırma Koridorları Forumu’nda Çinli muhataplarıyla yeni anlaşmalar yapacaklarını da açıkladı.
“Küresel riskler Orta Koridor’a yönelimi artırıyor”
Erdoğan, Rusya-Ukrayna savaşı sebebiyle Kuzey Koridoru’nun güvenilirliğini kaybettiğini, Güney Koridoru’nun ise deniz yollarındaki jeopolitik riskler nedeniyle kırılgan bir hale geldiğini belirtti. “Orta Koridor; maliyet, hız ve güvenlik açısından en cazip rota haline geldi” dedi. Türkiye’nin, AB tedarik zincirinden daha fazla pay alabilmek için yeşil dönüşüm ve dijitalleşme odaklı yatırımlar yaparak, Asya, Avrupa ve Afrika arasında merkezi bir lojistik üssü olmasının gerekliliğini vurgulayan Erdoğan, “2033 yılında küresel lojistik pazarının 20 trilyon doları geçeceğini göz önünde bulundurursak, Türkiye’nin bu büyümeden alacağı payı artırmak için Orta Koridor kritik bir önem taşımaktadır” açıklamasında bulundu.
Yeşil enerji ve dijitalleşme demiryoluna ivme katacak
Pasifik Eurasia, sürdürülebilirlik odaklı yatırımlarla demiryolu taşımacılığını çevresel ve ekonomik açıdan cazip hale getirmeyi hedefliyor. Fatih Erdoğan, Türkiye’nin 2053 net sıfır karbon hedefleri doğrultusunda uygulamaya alacağı projelerin, bölgesel enerji politikalarını yönlendireceğini ve demiryolu taşımacılığını daha avantajlı hale getireceğini dile getirdi. Orta Koridor’un potansiyeline ulaşabilmesi için bölgesel işbirliklerinin önemine dikkat çeken Erdoğan, “Modern demiryolu altyapısı, dijital sınır geçişleri ve lojistik merkez entegrasyonu öncelikli hedef olmalıdır. Bu alandaki gelişmeler ülkemize ve bölgeye önemli katkılarda bulunacaktır” şeklinde konuştu.
Kaynak: Ekonomim
