MURAT KÜÇÜK
Doğa ile başa çıkmak, tarih boyunca insanlığın temel hedeflerinden biri olmuştur. İcadı yapılan her bir alet ve keşif, insanın fiziksel sınırlamalarını aşmasının yanı sıra çevresel koşullar üzerinde kontrol sağlama şansı sunmuştur. Uygarlığın belirleyici unsurlarından biri, insanlığın doğanın zorluklarıyla mücadele etmesini mümkün kılan iklimlendirme sistemleridir. Ortam sıcaklığını yönetmek, insan gelişimini desteklemekle kalmamış, aynı zamanda uygarlığın ilerlemesine de katkıda bulunmuştur. Ateşin kontrolü, uygarlığın tarihindeki önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilirken, soğutma teknolojilerinin ortaya çıkışı da yeni bir çağı başlatmıştır. Çeşitli soğutma sistemleri geliştirilmiş olsa da, modern anlamda ilk klima 1902 yılında ABD’li mühendis Willis Carrier tarafından tasarlanmıştır. O tarihten bu yana klima, birçok evrim geçirerek hayatımızın vazgeçilmez bir parçası hâline gelmiştir. Bugün, milyarlarca insan klimalar aracılığıyla yaşam alanlarını istedikleri sıcaklıklarda tutabiliyor. Her yıl dünya genelinde 160 milyondan fazla klima satışı gerçekleştirilmektedir. Fakat bu durum aynı zamanda yeni bir sorunu da beraberinde getiriyor. Artan sera gazları nedeniyle yaşanan küresel ısınma, klima kullanımını artırırken, bunun sonucunda ortaya çıkan yüksek enerji tüketimi ise karbon emisyonlarını yükselterek iklim değişikliğine katkıda bulunuyor. Bu bağlamda, enerji tasarruflu, zararlı gaz salınımı minimumda olan ve doğayla uyumlu klimaların üretilmesi büyük bir önem arz ediyor. Sektör uzmanları da bu yöndeki eğilimleri göz önünde bulunduruyor. Düşük enerji tüketimi ve yüksek verimlilik sunan, akıllı ev sistemleriyle entegre çalışabilen cihazların üretiminde büyük bir rekabet yaşanmaktadır. Özellikle gelişmiş ülkelerden gelen klima talepleri bu doğrultuda şekilleniyor. Araştırma-geliştirme ve yenilik faaliyetlerinin temelinde bu arayış yatıyor.
İhracat 2024 Düşüşte
Türkiye iklimlendirme sektörü, 2023 yılında 7,2 milyar dolarlık bir ihracat gerçekleştirmiştir. Ancak 2024 yılında bu rakam 7,14 milyar dolara gerileyerek, Türkiye’nin toplam ihracatının yüzde 3,2’sini oluşturmuştur. Sektörün başlangıçta belirlediği ihracat hedefi ise 7,8 milyar dolar olmuştur; fakat bu hedefe ulaşılamamıştır. İklimlendirme sektörünün alt gruplarından biri olan klima sistem ve elemanları için 2024 yılı ihracatı 713 milyon dolar olarak kaydedilmiştir. Klimalar ve companion części ihracatındaki düşüş, 2023 yılında ulaşılmış 781 milyon dolara göre belirgin bir azalma olarak görünmektedir. Sektör temsilcileri, 2025 yılı sonunda ihracatın 2024 rakamlarının altında kalmamasını ve mümkünse geçen yılki rekorun aşılmasını umuyor.
En Güçlü Pazar İtalya
Türkiye’nin klima sistemleri ve elemanları ihracatında, 2024 yılında İtalya en güçlü pazar konumunu korumaktadır. İtalya’ya 105 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilmişken, onu 92 milyon dolarla Fransa takip etmektedir. İspanya, 91 milyon dolarlık klima sistemleri ve elemanları ihracatı ile üçüncü sırada yer almasıyla dikkat çekmektedir. Belçika 40 milyon dolar, Hollanda ise 38 milyon dolarla dördüncü ve beşinci sıradaki yerlerini almıştır. Almanya ise 36 milyon dolarlık ihracat ile altıncı sırada yer almaktadır.
İç Pazar Yeni Konutlarla Büyüyor
Dünya genelinde klima satışlarının 2025 yılı sonu itibarıyla 161 milyona ulaşması bekleniyor. Türkiye’de split klima pazarının 1 milyar dolarlık bir hacme sahip olduğu belirtildi. Geçen yıl 2,5 milyon adet klima satışı yapılmışken, bu yılki büyüme oranı yüzde 10 ile 20 arasında değişmesi bekleniyor. Yeni konut arzı, Türkiye’deki klima pazarını doğrudan etkileyen en önemli etkenlerden biridir. Yeni konut projelerinde split klimaların standart hale gelmesi, büyük bir talep yaratmaktadır. Lüks konutlar, iş merkezi, alışveriş merkezleri ve kamu projeleri gibi büyük yapılar da merkezi klima ve havalandırma sistemlerine olan talebi artırmaktadır.
Bölgesinde güçlü bir klima üreticisi olarak bilinen Türkiye, iç pazarın yanı sıra ihracat odaklı taleplerle büyümeye devam etmektedir. Üretim kapasitesinin 2000 yılından sonra geliştiği Türkiye, bugün Avrupa’nın en önde gelen üreticileri arasında yer almaktadır. Avrupa’nın karbon salınımını sıfırlama hedefi, Türkiye’nin klima endüstrisini çevre dostu ürünler geliştirmeye zorlamaktadır.
Kaynak: Ekonomim