AFAD tarafından yayımlanan “Türkiye ve Dünyada Depremler” raporu, 2025 yılında Türkiye genelinde toplam 33.389 deprem kaydedildiğini ortaya koyuyor. Bu, günlük ortalama 91 deprem anlamına geliyor. Raporda belirtilen depremler, yalnızca büyük ölçekli olaylarla sınırlı kalmayıp; mikro sarsıntılar gibi çeşitli büyüklükte gerçekleştiği ifade ediliyor. Türkiye’deki en yoğun deprem faaliyetinin Ege Denizi, Marmara, Doğu Anadolu ve Akdeniz bölgelerinde yaşandığı dikkat çekiyor.
Erdal Karan Akkaya, Türkiye’nin deprem gerçeğiyle yaşamak durumunda olduğunu vurgulayarak, bu nedenle daha etkin önlemler alınmasının kaçınılmaz olduğuna dikkat çekiyor. Akkaya, “Deprem verileri, toplum olarak sürekli bilinçli ve hazırlıklı olmamız gerektiğini gösteriyor. Bireysel ve toplumsal düzeyde afetlere karşı bilinçlendirme çalışmaları yapmalıyız. Bu tür hazırlıkların etkinliği, afet anındaki sonuçları önemli ölçüde etkileyebilir” açıklamasında bulundu.
Depremlerin Sosyal ve Psikolojik Etkileri Artıyor
Raporda öne çıkan bilgilerin arasında, mikro sarsıntıların dahi kent merkezlerinde yaşayan bireylerde ciddi kaygılar yarattığı yer alıyor. Bu durum, yanlış bilgilendirme ve panik ortamlarının oluşmasına zemin hazırlayabiliyor. Uzmanlar, deprem sayılarının yanı sıra coğrafi dağılım ve büyüklük gibi faktörlerin de önemine dikkat çekiyor. Depremlerin psikolojik etkilerini azaltmak amacıyla bilgilendirici çalışmaların önem taşıdığı belirtiliyor.
Erdal Karan Akkaya, depremlerin psikolojik etkilerinin toplumda uzun vadeli sonuçlara yol açabileceğini vurguluyor. Akkaya, “Afet sonrası psikolojik destek ve doğru bilgi akışı, panik ortamının önlenmesi için hayati önem taşımaktadır. Dijital ve sosyal destek mekanizmaları geliştirerek, vatandaşların güvenilir bilgiye ulaşmasını sağlamak gerekmektedir. Toplumun afetlere karşı dayanıklılığını artırmak için bilgi kirliliğiyle mücadele etmek şart” ifadelerini kullandı.
ZATU, Afet Anında Dijital İletişim Sağlıyor
ZATU, Zelze Teknoloji Hizmetleri tarafından geliştirilen, Türkiye’ye özgü bir afet ve acil durum mobil uygulamasıdır. İsmi, “Zelze Afet Teknoloji Uygulaması” ifadesinden türemiştir. Bu uygulama, deprem öncesinde, sırasında ve sonrasında hızlı ve güvenilir iletişim imkanı sunuyor. Sistem, internet ve operatör altyapısına bağlı olmaksızın çalışarak, iletişim kesintileri durumunda bile mesajları depolayıp, bağlantı sağlandığında iletebilme özelliğine sahip.
ZATU’nun afet anlarında kritik bir rol oynadığını belirten Erdal Karan Akkaya, “ZATU, kullanıcıların tek bir tuşla birçok kişiye anında güvenlik veya yardım mesajı gönderebildiği yenilikçi bir platformdur. Ayrıca yapay zekâ tabanlı hareketsizlik tespit sistemi, kullanıcı müdahale edemezse otomatik olarak acil durum sinyali gönderiyor. ZATU ile hedefimiz, Türkiye’nin afet yönetimi kapasitesini dijital araçlarla güçlendirmek ve toplumun afet reflekslerini artırmaktır. Teknolojiyi, afet yönetiminde toplumun hizmetine sunmak için çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
Kaynak: Ekonomim