Türkiye’de İsrail Tehdidi Algısı
Son dönemlerde, İsrail’in Türkiye’ye saldıracağı yönünde bir algı geliştirilmeye çalışıldığı gözlemleniyor. Bu tezi Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan özellikle Meclis açılış konuşmasında dile getirerek, iç cepheyi güçlendirmek gerektiğini vurgulamıştı.
İç Cephe ve Tehdit Üzerine Tartışmalar
Bu konu, televizyon tartışmalarında sıkça gündeme gelmeye başladı. Uzun geceler boyunca yapılan tartışmalarda MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de dün yaptığı açıklamada bu tehditlere yer verdi. Irak, Suriye ve İran’dan sonra hangi ülkenin gündeme geleceğini tahmin etmek için kahin olmaya gerek yokmuş gibi bir değerlendirme yaptı.
Bahçeli’nin ifadelerinin altında, aniden İsrail füzelerinin Türkiye’nin önemli şehirlerine, örneğin Mersin, Antalya ve Adana’ya saldırabileceği gibi endişe verici bir senaryo yatıyor. İsrail’in F-35’leri ile Ankara ve İstanbul’u hedef alabileceği düşüncesini dile getirdi. Bunun korku siyaseti olmadığını söylemek güç.
Turizm Sezonunda Korkutucu Açıklamalar
Tam da turizm sezonunun başlamak üzere olduğu bir dönemde, Bahçeli’nin bu ifadeleri oldukça dikkat çekici. Eğer bu sözleri bir muhalefet partisinden birisi söyleseydi, kim bilir savcılar tarafından ne suçlamalara muhatap olabilirdi. Durup dururken korku yaymak suçlamasıyla anında soruşturma haberleri ortaya çıkabilirdi.
Ama Bahçeli bunu ifade edince, bir devleti koruma refleksiyle hareket eden bir lider konumuna yükseliyor. Bahçeli’ye şu soruyu sormak gerekli: Türkiye, İsrail’den bu kadar korkacak bir ülke mi? Hava savunma sistemimiz ve yeterli sayıda uçaklarımız yok mu?
NATO ve Güvenlik İlişkisi
İsrail, NATO’yu bir müttefik olarak kabul eden Türkiye’ye neden saldırmayı düşünsün? Eğer böyle bir saldırı olursa, NATO anlaşmasının beşinci maddesi devreye girecek ve ABD başta olmak üzere diğer NATO ülkeleri Türkiye’nin yanında yer alacaktır. NATO’un bu yükümlülükleri açıktır.
Ayrıca, böyle bir çatışma durumunda NATO’nun birlikteliği açısından önemli bir dönüm noktası yaşanacak, aksi takdirde NATO’nun varlığı sorgulanır hale gelebilir.
İsrail, durup dururken Türkiye’ye neden savaş açsın ki? Vaat edilen topraklar meselesi gibi bir argümanın gerçekte bir temelinin olup olmadığını da sorgulamak gerekir. İddialar havada kalıyor.
Bahçeli’nin Amacı Ne?
Bahçeli, böyle bir tehdit ihtimalinin gerçekte olmadığı gerçeğini bilmez mi? 1996 yılından beri MHP’nin lideri olarak, bu konu hakkında elbette bilgi sahibidir. Öyleyse, neden sık sık Türkiye’de böyle açıklamalar yapma gereği hissediyor?
Hedef, toplumu korkutmak ve muhalefeti bastırmak. Ayrıca bu söylemlerle, gıda fiyatları, zamlar, açlık sınırı gibi konuları gündemden uzak tutabilmeyi amaçlıyorlar.
Askeri Önlemler ve Savunma
Eğer gerçekten İsrail, Türkiye’yi vurma hedefindeyse, S-400’lerin aktif hale getirilmesi gerekmiyor mu? 2,5 milyar dolar vererek alınan hava savunma sistemleri, bu tür tehditler karşısında kullanılmak üzere tasarlandı. Böyle bir durumda, neden kullanılmadığı sorusu gündeme gelir.
Sürekli bu konuları tartışan iktidar yetkilileri ve AKP Sözcüsü Çelik, bu tehditler karşısında neden sessiz kalıyor?
İktidarın pek çok yetkilisi ve güvenlik uzmanları, dış tehditlerin abartıldığını biliyor fakat bunun üzerinden bir siyasi hesap yaparak durumu manipüle etmeye çalışıyorlar.
Sonuç olarak, bu tür korku siyaseti ile muhalefeti ve gerçekleri dile getirenleri sindirmeye çalıştıkları anlaşılıyor.
Kaynak: Halk TV