MERVE YİĞİTCAN/İSTANBUL
İstanbul Sanayi Odası (İSO), haziran ayı meclis toplantısını Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un katılımıyla gerçekleştirdi. “Döngüsel Ekonomi, Sürdürülebilir Yeşil Kalkınma, Deprem Güvenlikli Sanayi İçin Vizyoner ve Yenilikçi İşbirliği Olanaklarını Değerlendirmek” başlıklı toplantıda meclis üyelerine hitap eden Bakan Kurum, 6 Şubat depremlerinin ardından afet bölgesinin yeniden inşasıyla ilgili gelişmeleri aktardı ve olası İstanbul depremlerine dair hazırlıklarını paylaştı. Bu bağlamda, İstanbul’dan sanayinin taşınması konusunu gündeme getiren Kurum, Bakanlık ile İSO arasında yürütülecek çalışmaları açıkladı. Bakan Kurum, “TOKİ Başkanlığı ile gerçekleştireceğimiz inşaatlarda, Kentsel Dönüşüm Başkanlığı ile birlikte bir sanayi dönüşüm projesi başlatıyoruz. Anadolu’ya sanayinin taşınması, burada yer tahsisi ve mülkiyet ile kiracılık süreçlerini başlatacak bu projeyle, sanayi odamız talepleri toplayacak. Bakanlığımızla birlikte, üretimin artırılmasını ve maliyetlerin düşürülmesini hedefleyen tesis taşıma süreçlerinde sanayicilere destek olacağız. Bu proje, sanayinin dönüşümü açısından büyük önem taşıyor” ifadelerini kullandı.
Bahçıvan: Yeşil dönüşüm farkındalığı hız kazanmalı
Meclis toplantısının başlangıcında konuşan İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, küresel rekabet açısından sanayi sektörlerinin daha yeşil, döngüsel ve dijital hale gelmesinin şart olduğunu vurguladı. Doğal kaynakların aşırı tüketiminin önüne geçmek için ‘al-kullan-at’ modelinden döngüsel ekonomiye geçiş yapılması gerektiğini belirten Bahçıvan, “Ipsos ile yaptığımız İSO Sanayide Sürdürülebilirlik Eğilimi Araştırması-2025 sonuçları, sanayinin sürdürülebilirlik eğilimleri konusunda en yüksek skoru 100 üzerinden 50,33 ile ‘Farkındalık’ alanında aldığını gösteriyor. Bu seviyenin daha yukarılara taşınması kritik önem taşıyor. Her zaman olduğu gibi, yeşil dönüşüm ve sürdürülebilirlik konusundaki farkındalığın artırılması kaçınılmaz” dedi.
Bahçıvan ayrıca, Cumhuriyet tarihinin en zorlu depremlerini yaşadığımızı hatırlatarak, olası bir İstanbul depreminde meydana gelecek sonuçların daha ağır olacağına dikkat çekti. Deprem riski ve sanayi tesisleri ile ilgili acil olarak yapılması gerekenler üzerinde durarak, üç aşamalı bir öneri seti sundu.
Envanter çalışması hayata geçirilmeli
Bahçıvan’ın önerilerinin ilk aşaması, İstanbul’daki sanayi tesislerinin depreme dayanıklılık durumunu belirleyecek bir envanter çalışmasının hızlı bir şekilde gerçekleştirilmesi gerektiğidir. Bu çalışma, sanayi kuruluşlarının risk seviyelerinin tespitinin ardından, tesislerin ‘afet olgunluk sınıflaması’ yapılarak iyileştirme gereksinimlerini ortaya koyacaktır.
İkinci aşama, yapıların depreme karşı güçlendirilmesine yönelik mevzuat ile ilgilidir. Mevcut deprem yönetmeliğinin yenilik gerektirdiğini belirten Bahçıvan, güçlendirme süreçlerinin uzun, maliyetli ve iş kesintisine yol açan bir yapıya sahip olduğunu ifade etti. Teknolojideki ilerlemeler sayesinde birçok yeni güçlendirme tekniği bulunduğunu vurgulayan Bahçıvan, İstanbul Sanayi Odası olarak akademik iş birlikleri ile birlikte harici ve kısmi güçlendirmeleri sağlayacak onarım yöntemlerinin mevzuata eklenmesini talep ettiklerini söyledi.
Üçüncü aşama ise sanayiye gerekli finans ve vergi desteğinin sağlanmasıdır. Kentsel dönüşüm benzeri bir ‘sanayi dönüşümü’ projesinin bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini belirten Bahçıvan, afetlere dayanıklı tesislerin planlama ve finansal boyutlarının önemine dikkat çekti. Bu süreçte sanayi işletmelerinin iş kesintisine uğramasının da kritik olduğunu söyleyen Bahçıvan, güçlendirilmesi gereken tesisler için kapsamlı destek ve teşviklerin yanı sıra, uygun vade ve ödeme koşullarında kredi mekanizmalarının oluşturulmasının sanayinin dönüşüm sürecini hızlandıracağını dile getirdi.
■ İSO’dan COP31 toplantısına destek
Yeşil dönüşümün uluslararası ticaret açısından öneminin giderek arttığını belirten Erdal Bahçıvan, Türkiye’de yeşil dönüşümün finansmanı ile ilgili mevzuat altyapısının güçlenmesi gerektiğine işaret etti. Yeşil dönüşüme yönelik uluslararası finans kaynaklarının Türkiye ekonomisine yönelmesi için risk yönetimi ve veri üretimi konularındaki çalışmaların acilen hızlanmasını vurgulayan Bahçıvan, “İSO olarak bu engellerin iş birliği ile aşılabileceğine inanıyoruz. Ülkemizin 2026’da gerçekleştirilecek COP31 toplantısına ev sahipliği yapma isteğini de destekliyoruz” diye konuştu.
Kaynak: Ekonomim
