Yargıtay’dan Emsal Niteliğinde Tahliye Kararı
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, kiracının imzaladığı tahliye taahhütnamesinin baskı altında yapıldığı iddiasıyla ilgili önemli bir karara imza attı. Kiracının savunmasını yeterli bulmayan Daire, ilk derece mahkemesinin kararını usul ve yasaya aykırı bularak gereği için kanun yararına bozdu. Bu karar, benzer uyuşmazlıklar açısından emsal teşkil etme özelliği taşıyor.
Olay, Ereğli’de gerçekleşti. Ev sahibi İsmail E., 15 Mayıs 2022 tarihinde kiracı Fadime B. ile bir kira sözleşmesi imzaladı. Fadime B., bir yıl sonra, 15 Mayıs 2023 tarihinde taşınmazı tahliye edeceğine dair yazılı bir taahhütnamede bulundu. Ancak belirtilen tarihte kiracı evi boşaltmadı ve bu durumda ev sahibi, tahliye sürecini başlattı. Fadime B. ise, imzaladığı taahhütnamenin baskı altında yapıldığını öne sürerek itirazda bulundu.
Sulh Mahkemesi’nin Değerlendirmesi
Ereğli 1. Sulh Hukuk Mahkemesi, kira sözleşmesi ile tahliye taahhütnamesinin bir gün arayla imzalanmasının olağan bir duruma uymadığını belirterek, kiracının beyanlarını çürütücü buldu ve davayı reddetti.
Adalet Bakanlığı’nın Müdahalesi
Kararın ardından Adalet Bakanlığı olaya müdahil olarak dosyayı Yargıtay’a taşıdı. Bakanlık, tahliye taahhütnamesinin kira sözleşmesinden sonra verilmiş olmasının hukuki geçerliliğini etkilemeyeceğini, ayrıca kiracının baskı iddialarının somut belgelerle desteklenmediğini ifade etti.
Yargıtay’ın Sonuç Değerlendirmesi
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, kiracının tahliye taahhütnamesini kira ilişkisi başladıktan sonra ve kendi iradesiyle verdiğini vurguladı. Kararda, “Davalı, belgeye tanzim tarihinin sonradan eklendiğini iddia etmişse de bu iddiasını belgeyle ispat edememiştir” şeklinde ifadeler yer aldı.
Karar, oy birliğiyle alınarak ilk derece mahkemesinin hükmü usul ve yasaya aykırı bulundu ve kanun yararına bozuldu. Yargıtay’ın bu kararı, benzer nitelikteki tahliye davaları için emsal bir nitelik taşıyor.
Kaynak: Ekonomim