Narin Cinayeti Davası’nda, tutukluluğa itiraz taleplerini inceleyen istinaf mahkemesi, dört sanığın tutukluluğunun devamına oy çokluğuyla karar verdi.
Serbestiyet’ten Onur Erkan’ın haberine göre, mahkeme başkanı, Narin’in annesi Yüksel Güran ve ağabeyi Enes Güran’ın tahliye edilmesi yönünde görüş belirterek karara şerh yazdı. Başkan, “Enes ve Yüksel bakımından, somut mevcut delil durumuna göre, haklarındaki suç şüphesinin kuvvetli olmaktan çıktığı kanaatine varılmıştır. Adli kontrol tedbirleri uygulanarak derhal tahliyelerine karar verilmesi gerektiği kanaatiyle çoğunluğun tutukluluğun devamı yönündeki görüşüne katılmamaktayım.” ifadelerini kullandı.
İSTİNAF MAHKEMESİNDE DEĞERLENDİRİLDİ
Narin Cinayeti Davası’nda, “çocuğu öldürmeye iştirak” suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapsi cezasına çarptırılan annesi Yüksel Güran, ağabeyi Enes Güran ve amcası Salim Güran ile “suç delillerini gizleme” suçlamasıyla 4 yıl 6 ay hapis cezası almış komşuları Nevzat Bahtiyar’ın tutukluluğuna itiraz talepleri istinaf mahkemesinde değerlendirildi.
Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi, dört sanık için de tutukluluk hallerinin devamına oy çokluğuyla karar verdi.
DAİRE BAŞKANI’NDAN ŞERH YAZISI
Bununla birlikte, Daire Başkanı, Yüksel Güran ve Enes Güran’ın tahliye edilmesi yönünde oy vererek, çoğunluk kararına şerh yazdı.
Daire Başkanı’nın şerh yazısı şöyle ifade edildi:
“Ayrıntısı Dairemiz kararının muhalefet şerhinde yazılı olduğu üzere, Narin’e yönelik yaklaşık 15 dakika içinde annesi, abisi ve amcasının müşterek fail sıfatıyla bir araya gelmek suretiyle, öldürme eylemi üzerinde her birinin, 8 yaşındaki çocuğa yönelik direncini kırma, tutma, kaçışını engelleme, ağız ve burnunu kapatmak ve boynuna bası yapmak suretiyle boğma eylemlerini birlikte aynı anda gerçekleştirilmesi şekliyle somut, aktif ve ölüm neticesi üzerinde fonksiyonel katkıları bulunduğunun kabulü akla, mantığa ve hayatın olağan akışına uygun düşmediğine ilişkin yapılan açıklamalar kapsamında;
Sanık Yüksel aleyhine atılı suçu iştirak halinde işlediği hususunda, mahkumiyet hükmüne dayanak teşkil eden mevcut deliller; Nevzat’ın, kendi evinin önünde Narin’in cansız bedenini aracına koyduğu sırada, başını çevirip baktığında Yüksel’i tepede ağlarken gördüğüne ve Narin’in cansız bedenini Arif’in evinin içerisindeki bir odadan Salim’den aldığına dair son aşamada ileri sürdüğü beyanları, kolluk tutanağı ile tespit olunduğu üzere, arama çalışmaları esnasında “Enes’i nasıl korurum” şeklindeki kaygıları, HTS kayıtları ve ikrarı ile daraltılmış baz raporuna göre olay saatlerinde evinde olduğu, Ulusal Kriminal ve Prof. Labudde tarafından düzenlenen Daran-2 üs bölgesine ait kamera görüntülerinin iyileştirilmesine dair raporlarda, olay anlarına ilişkin zaman aralığında ev ve ahır bölgesinde tespit edilen insan hareketliliğidir.
Enes hakkındaki atılı suçu iştirak halinde işlediği hususunda ilk derece mahkemesinin mahkumiyet hükmüne dayanak teşkil eden delil, Narin’in öldürüldüğü zaman aralığında kendi evinde olduğuna ilişkin HTS ve Daraltılmış baz raporu ile Nevzat’ın, Narin’in cansız bedenini, Enes’in uyumakta olduğu evin bir odasından Salim’den aldığına ilişkin beyanı ve Yüksel’in, “Enes’i nasıl korurum” şeklindeki kaygısına ilişkin kolluk tutanağı, Ulusal Kriminal ve Prof. Labudde tarafından düzenlenen Daran-2 üs bölgesine ait kamera görüntülerinin iyileştirilmesine dair raporlarda, olay anlarında ev ve ahır bölgesinde tespit edilen insan hareketliliğidir.
‘DELİL KUVVETLİ SUÇ ŞÜPHESİ NİTELİĞİ TAŞIMIYOR’
Enes ve Yüksel bakımından yapılan ortak değerlendirmede; aynı zaman diliminde Salim’in “… Saat 15:20 sıralarında Arif GÜRAN’ın ikametine geldiği ve daha sonra evin arka tarafında bulunan ahır kısmına geldiği ve saat 15:22 sıralarında evin içerisinde bulunduğu, saat 15:22 ile 15:26 saatleri arasında Arif GÜRAN’ın ikametinde mutfak karşısında bulunan boş oda tabir edilen yerde olduğu, saat 15:32 sıralarına kadar Arif GÜRAN’ın evinin içerisi ve diğer odalarda evin içerisinde hareketli bulunmaya devam ettiği,…” ve Nevzat’ın da, “… Saat 15:26 gibi Arif GÜRAN’ın ikametinin önüne geldiği, saat 15:27 de evin içerisinde ev ve müştemilatında olduğu aynı gün saat 15:35’e kadar evde bulunmaya devam ettiği,” şeklinde Arif’in evinin içindeki odalarda, mutfak ve ahır bölgesinde olduklarına ilişkin daraltılmış baz raporundaki bu tespit; doğal olarak olay saatlerinde bizzat kendi evinde olan Yüksel ve Enes’in aleyhlerine, atılı Narin’e yönelik müşterek fail sıfatıyla öldürme eylemini gerçekleştirdikleri hususunda sübut delili olarak kabul edilmesi nedeniyle, muhalefet şerhinde ayrıntısıyla açıklandığı üzere, daraltılmış baz raporu ile kesin delil niteliği taşıyan kamera görüntüsü arasında somut oluş bakımından çelişkiler bulunduğu ve aşamalarda ibraz edilen Tuncay Beşikçi ile Dr. Levent Mazlıgüney/T. Koray Peksayar tarafından düzenlenen uzman mütalaalarındaki tespit ve açıklamalar da nazara alındığında daraltılmış baz raporundaki bu tespitin, doğal olarak o anlarda bizzat kendi evlerinde oldukları anlaşılan sanıklar Yüksel ve Enes bakımından bu aşamada haklarında kuvvetli suç şüphesi niteliğini taşıyan delil vasfına haiz olmadığı değerlendirilmektedir.
‘SUÇ ŞÜPHESİ KUVVETLİ OLMAKTAN ÇIKTI’
Dairemiz kararının tahliye taleplerine ilişkin değerlendirme yapıldığı kısmında da açıkça değinildiği üzere, ibraz edilen Ulusal Kriminal ve Prof. Labudde raporundaki, yabancı bir kimse tarafından girilmesi pek mümkün olmayan Arif’in ev ve ahır bölgesinde Narin’in katledilmiş olması kabulü nedeniyle olay saatlerinde birden çok insan hareketliliği olduğuna ilişkin tespitler neticesinde, Yüksel ve Enes’in o anlarda evlerinde uyumakta olduklarına ilişkin savunmalarına itibar edilemeyeceği gözetilerek tutukluluk hallerinin devamına ilişkin olmak üzere oybirliğiyle kanaat açıklanmıştır.
‘TUTUKLULUĞUN DEVAMI GÖRÜŞLERİNE KATILMAMAKTAYIM’
Ceza Muhakemesi Hukuku sistemimizde tutuklama, ihtiyari olup, tutuklamanın tüm şartları gerçekleşmiş olsa bile işin önemi, suç şüphesi ve hükmedilecek ceza ile orantılı olması gibi hususlar gözetilmek suretiyle hak ve adalet duygusuyla sınırlı olmak koşuluyla, hakimin/mahkemenin takdir hakkı kapsamında gerekçeli olarak tutuklamaya/tutukluluk halinin devamına karar verilmesi gerekmektedir. Masumiyet karinesiyle, suçluluğu henüz kesinleşmeyen kişinin tutuklanması arasındaki sosyal yarar arasındaki denge, ancak hakimin tutuklama ve tutukluluğun devamına karar verirken çok titiz davranmasına bağlıdır. Açıklananlar ışığında, sanıklar Yüksel ve Enes hakkındaki mevcut delil durumu itibariyle, aşamalarda Nevzat’ın çelişkili isnatları, kesin delil niteliğindeki kamera görüntüleri ile çelişen Daraltılmış Baz raporu, hüküm vermeye yeterli kesin delil niteliği bulunmayan Ulusal Kriminal ve Prof. Labudde rapor içerikleri ve özellikle temyiz aşamasında ibraz edilen BFI (Hindistan) raporunda, Arif’in ev ve ahır bölgesinde insan hareketliliğinin olmadığına ilişkin tespitleri birlikte nazara alındığında, Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi içtihatları ile AİHM kriterlerine göre, tutukluluk hallerinin devamına karar verilen sanıklar Yüksel ve Enes hakkında, atılı suçu işledikleri hususunda objektif bir gözlemciyi inandırmaya yetecek nitelikte kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut olgular bulunması gerektiği anlaşılmaktadır.”
CİNAYET DAVASI DA ŞERH YAZISIYLA GÜNDEME GELMİŞTİ
Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi Başkanı, Narin Cinayeti Davası’nda birinci derece mahkemenin verdiği kararla ilgili olarak yapılan incelemede kararın bozulması yönünde oy kullanmıştı.
Bu cinayet davası da 1. Ceza Dairesi tarafından oy çokluğu ile onanmıştı.
Kaynak: Halk TV