1. Haberler
  2. Gündem
  3. Ekonomi
  4. Türkiye, Kuraklıkta Akdeniz’in Yükünü Taşıyor!

Türkiye, Kuraklıkta Akdeniz’in Yükünü Taşıyor!

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

ABD Ulusal Kuraklıkla Mücadele Merkezi (NDMC) ve Birleşmiş Milletler Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi (UNCCD) 2023-2025 yılları arasında gerçekleştirilen küresel araştırmasını yayımladı.

Son iki yılda, tarihin en yaygın ve zararlı kuraklıklarından bazıları yaşandı. Rapor, dünya genelinde özellikle Akdeniz bölgesi gibi kritik alanlardaki kuraklık noktalarını belirlemek üzere ülkeler, bilimsel kaynaklar ve medyadan yararlanarak hazırlandı.

Raporun dikkat çekici bulgularından biri Türkiye’nin durumu oldu: Akdeniz’deki kuraklığın etkilerini en çok İspanya, Fas ve Türkiye’nin hissettiği kaydedildi.

“Kuraklık sessiz bir katildir”

Resmi verilere göre, iklim değişikliği nedeniyle rekor sıcaklıkların ardından haziran ayı itibarıyla AB ile İngiltere’nin yaklaşık yüzde 35’i kuraklık uyarıları altında bulunuyor. Türkiye, Ukrayna ve çeşitli Avrupa ülkeleri için alarm durumu giderek artıyor.

UNCCD İcra Sekreteri İbrahim Thiaw, “Kuraklık sessiz bir katildir. Sürünerek gelir, kaynakları tüketir ve ağır çekimde hayatları mahveder. Yaraları derin ve giderek artıyor. Acil küresel iş birliği gerektiriyor. Enerji, gıda ve su aynı anda tükendiğinde toplumsal yapılar çözülmeye başlar. Hazır olmamız gereken yeni normal budur” ifade etti.

NDMC Kuraklık Etkileri Araştırmacısı Paula Guastello ise “Okuldan alınan ve evliliğe zorlanan kızlar, karanlıkta kalan hastaneler ve kuru nehir yataklarında su bulmak için çukur açan aileler. Bunların hepsi ciddi kriz işaretleridir” diye belirtti.

Avrupa’nın Kuraklık Noktaları

Son yıllarda su kıtlığı, İspanya’nın tarım ve turizm sektörünü olumsuz yönde etkilemiştir. Eylül 2023’e kadar devam eden iki yıllık kuraklık, İspanya’daki zeytin üretiminde yüzde 50’lik bir düşüşe sebep olarak zeytinyağı fiyatlarını iki katına çıkardı.

Türkiye’de ise yeraltı sularının hızla tükenmesi, yerel halkı ve altyapıyı tehdit eden obrukları tetikledi. Ayrıca, akifer depolama kapasitesi de kalıcı olarak azalmaktadır.

Raporun yazarı ve NDMC direktörü Dr. Mark Svoboda, “Akdeniz ülkeleri, tüm modern ekonomiler için kömür madenindeki ‘kanaryaları’ temsil ediyor” diye ifade etti.

İspanya, Fas ve Türkiye’nin sürekli kuraklıkla mücadeleleri, su, gıda ve enerji güvenliği konusunda kontrolsüz küresel ısınmanın daha büyük etkilerini gösteriyor. Dr. Svoboda, “Bu dönem, önceden yaşananlardan çok daha kötü bir küresel felaket” ifadesini kullandı.

Kuraklık ‘Sadece Bir Hava Olayı Değil’

Kuraklığın açlık, yoksulluk ve enerji güvensizliğini artırdığı düşünülünce, Avrupa dışında da ciddi noktaların bulunduğu anlaşılmaktadır. Rapora göre, Doğu ve Güney Afrika’da 90 milyondan fazla insan akut açlıkla karşı karşıya kalmış, bazı bölgelerde tarihin en kötü kuraklıkları yaşanmaktadır.

Somali hükümeti, yalnızca 2022 yılında kuraklık nedeniyle 43 bin kişinin yaşamını yitirdiğini tahmin ediyor. Zambiya, Nisan 2024’te Zambezi Nehri’nin uzun vadeli ortalamasının yüzde 20’sine düşmesi sonucunda enerji krizleri yaşamaya başladı. Ülkenin en büyük hidroelektrik santrali olan Kariba Barajı’nın üretim kapasitesinin yüzde 7’ye gerilemesi, günlerde 21 saat elektriksiz kalmalarına sebep oldu.

NDMC direktör yardımcısı Dr. Kelly Helm Smith, “Kuraklık sadece bir hava olayı değil; sosyal, ekonomik ve çevresel bir acil durum olabilir” uyarısında bulundu.

Doğu Afrika’da, aileler yaşam mücadelesi verirken, zorla çocuk evlilikleri de iki kat artış göstermekte. Etiyopya’da yasak olmasına rağmen, kuraklıktan en çok etkilenen dört bölgede çocuk evlilikleri sıklıkla yaşanıyor.

Amazon bölgesindeki kuraklık ise, uzak yerli ve kırsal toplulukları derinden etkiliyor. Bu bölgelerde nehirler, şimdiye kadar kaydedilen en düşük seviyesine inerek insanların suya erişimini zorlaştırıyor.

Kuraklığın özellikle kadınlar ve çocuklar üzerinde orantısız bir etkisi olduğu sıkça vurgulanmaktadır. Guastello, “Bu kuraklık sırasında gördüğümüz başa çıkma mekanizmaları giderek daha çaresiz hale geldi” diye belirtti.

İklim Değişikliği ve El Nino Etkileri

Araştırmacılar, 2023-2024 yılları arasında El Nino iklim fenomeninin, iklim değişikliği ile birleşerek kurak koşulları daha da ağırlaştırdığını aktarıyor. Raporun eş yazarı Dr. Smith, “Bu durum, şiddetli bir fırtınaydı. El Nino, iklim değişikliği yangınına körükle giderek birçok hassas toplum ve ekosistemin sınırlarını aşan etkilerini artırdı” dedi.

Rapor, kuraklığın etkilerini hafifletmek için çeşitli önerilerde bulunsa da, dünya uluslarının bu sorunları önlemek için gerekli kaynaklara sahip olduğunu da kaydediyor. Dr. Smith, “Asıl soru şu: Bunu önlemek için yeterli iradeye sahip miyiz?” ifadesini ekledi.

Kaynak: Ekonomim

Türkiye, Kuraklıkta Akdeniz’in Yükünü Taşıyor!
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

45ekonomi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin