1. Haberler
  2. Ekonomi
  3. Atalay: İşçiler Zor Dönemde Sesi Olmalı!

Atalay: İşçiler Zor Dönemde Sesi Olmalı!

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, 600 bin kamu çalışanını kapsayan toplu iş sözleşmesi müzakerelerinin altı aydır devam ettiğini, buna rağmen beklenen teklifin henüz iletilmediğini ifade etti. Atalay, sözlerinde, “Sosyal adaletin bu denli kritik olduğu ve yaşam standartlarının zorlaştığı bir dönemde, hükümetlerin ve işverenlerin işçilerin taleplerine daha fazla duyarlılık göstermesi gerekiyor,” dedi.

Atalay, İsviçre’nin Cenevre şehrinde gerçekleştirilen 113. Uluslararası Çalışma Konferansı’nda Türkiye’nin işçi delegesi olarak video konferans aracılığıyla konuşma yaptı.

‘Krizlerin faturasını işçiler ödüyor’

Genel kurula hitap eden Atalay, dünya genelinde işçilerin Kovid-19 pandemisi, savaşlar, yüksek enflasyon ve siyasi krizler dolayısıyla zorlu günler geçirdiğini belirtti. “Ekonomik krizlerin faturası her zamanki gibi işçilere, memurlara, emeklilere ve dar gelirli vatandaşlara çıkmaktadır. Bu nedenle, kriz dönemlerinde emekçileri koruyan gelişmiş sosyal yardımlaşma sistemlerine ihtiyaç vardır,” açıklamalarında bulundu.

ILO’nun raporlarında, iş gücü piyasalarının yeterince toparlanamadığı, genç işsizliğinin ve gelir eşitsizliğinin yüksek seviyelerde seyrettiği bilgisi verildiğini aktaran Atalay, “İşçi ailelerinin geçimi ve geleceği tehdit altındadır, bu durum hem çalışanlar hem de yatırımcılar için sürdürülebilir değildir,” dedi. Teknolojik gelişmelerin, adil olmayan geçiş süreçlerinin yeni zorluklar yarattığını ifade eden Atalay, örgütlenme önündeki engellerin, kayıt dışı çalışmanın ve taşeron işçiliğinin, insana yakışır çalışma koşullarını zorlaştırdığını ifade etti. Artan yaşam maliyetleri, yüksek enflasyon, ağır vergiler ve sabit kalmış düşük ücretlerin, işçileri daha fazla yoksulluğa ve umutsuzluğa sürüklediğini vurguladı. “Ülkem dâhil birçok yerde asgari ücret, geçim ücreti olmaktan çıkıp sefalet ücreti olarak nitelendirilmeye başlanmıştır,” diye ekledi Atalay.

“ILO’nun görevi sosyal adaleti sağlamak olmalı”

Dünyada her beş çalışandan birinin kayıt dışı istihdam edildiğine dikkat çeken Atalay, “Kayıt dışı istihdam, sağlıklı bir sosyal güvenlik sisteminin ve sendikalaşmanın önündeki en büyük engellerden biridir. Kayıt dışıyla mücadele etmek, gençler ve kadınlar için istihdam fırsatlarını artırmak ve göçmen işçilerin korunması açısından somut adımlar atılması gerekmektedir,” ifadelerini kullandı. Şirketler, rekor kârlar açıkladıkça, emekçilerin haklarının göz ardı edildiğine vurgu yaptı.

Atalay, ILO’nun tüm bileşenlerinin, gelir ve vergi yükünün adil paylaşımını sağlamak ile sosyal adalete maksimum katkı sunma yükümlülüğü olduğunu dile getirdi.

Vergi ve gelirin adaletini temin etmek, taşeron işçiliğiyle ve “kölelik ücreti” ile mücadele adına birçok eylem ve miting düzenlediklerini hatırlattı. Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü müzakereleri hakkında ise, “Tüm tarafların beklentileri mevcut. 600 bin kamu çalışanını kapsayan toplu sözleşmeler için 6 aydır mükutakip gerçekleştiriliyor ama beklediğimiz teklif hala ulaşmadı. Sosyal adaletin bu kadar ciddi şekilde tehdit altında olduğu bir ortamda, hükümetler ve işverenler işçilerin taleplerine daha fazla dikkat etmelidir,” şeklinde konuştu.

‘Acil önlemler alınmalı’

Her yıl, dünya genelinde çok sayıda işçinin önlenebilir iş kazaları veya meslek hastalıkları sonucu hayatını kaybettiğini belirten Atalay, iş yerinde güvenli çalışmanın en temel insan hakkı olduğunu vurguladı. “Bunu sağlamak, ülkeyi yönetenlerin ve işverenlerin öncelikli görevlerindendir,” dedi. İşçi örgütlenmelerinin ise birçok ülkede baskı ve işten çıkarma korkuları nedeniyle engellendiğini ifade eden Atalay, ülkemizdeki örgütlenme özgürlükleri, grev ve toplu sözleşme hakkının yanı sıra hukuki ve idari engellerin gözden geçirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi. Ayrıca, kamu çalışanlarının sendikal hakları ile ilgili hukuki ve idari engellerin kaldırılması gerektiğini belirtti ve işçilerin, kamu çalışanlarının ve emeklilerin yaşadığı ekonomik zorluklara yönelik acil önlemler alınması çağrısında bulundu.

Filistin’deki katliamlar sonucunda, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu on binlerce sivilin yaşamını yitirdiğini hatırlatan Atalay, “Hastaneler, evler, iş yerleri, okullar ve ibadet yerleri yok oldu. Terörü ve savaşları desteklemek için her yıl milyarlarca dolarlık silah satışları yapılırken, sendikalar ve sivil toplum kuruluşları demokrasiyi, temel hakları ve özgürlükleri savunmak için mücadele vermekte ön saflarda yer alıyor,” açıklamalarında bulundu. Atalay, uluslararası topluma bir kez daha Filistin’deki çocukların ve annelerin feryadına kulak verilmesi ve katliamların durdurulması çağrısında bulundu.

Kaynak: Ekonomim

Atalay: İşçiler Zor Dönemde Sesi Olmalı!
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

45ekonomi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin