S&P Global Ratings’ten Bankacılık Sektörüne Yorumlar
S&P Global Ratings Finansal Kurumlar Direktör Yardımcısı Anais Ozyavuz, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) alacağı kararların bankaların performansını önemli ölçüde etkileyeceğini ifade etti.
Ozyavuz, ForInvest Smart Content’ten Onur Kuzu’nun bankacılık sektörüne dair yönelttiği sorulara cevap verdi. TCMB’nin gösterge faiz oranını bir süre %46 seviyesinde koruyacağını ve yaz aylarından itibaren kademeli faiz indirimlerine gideceğini öngördüğünü belirtti. Bu varsayımın, döviz kurunun istikrar kazanacağı, rezervlerin yeniden artış göstereceği ve aylık enflasyonun kabul edilebilir seviyelerde kalacağı öngörülerine dayandığını aktardı.
Ozyavuz, “TCMB’den herhangi bir faiz artırımı beklemiyoruz. Ancak, mali istikrar ya da dezenflasyon açısından ciddi riskler belirdiğinde faiz artırımı gündeme gelebilir. TCMB’nin makroihtiyadi tedbirleri daha fazla kullanmayı seçeceğini düşünüyoruz.” dedi.
Ozyavuz, 2025 yılı itibarıyla varlık kalitesinde bir miktar bozulma beklediklerini ve bunun faiz marjlarındaki iyileşme ve operasyonel giderlerin azalmasıyla dengeleyebileceklerini öngörmüşlerdi; ancak alınan faiz artışının söz konusu senaryonun hayata geçmesini geciktireceğini ifade etti.
Mevcut finansman koşullarının sıkılaşmasının, ilave varlık kalitesi bozulmasına yol açabileceği ve ikinci çeyrekte artan fonlama ve swap maliyetleri sebebiyle marjlarda baskılar beklediklerini belirtti. Marjlardaki ve kârlılıktaki iyileşmenin ise yalnızca üçüncü çeyrek sonu ile dördüncü çeyrekte netleşmesini öngördüklerini vurguladı.
Bankaların başarısı büyük ölçüde TCMB’nin alacağı adımlara bağlı olacaktır. Erken bir faiz indirimine geçiş – şu an için uzak bir ihtimal – ve varlık kalitesindeki bozulmanın sınırlı kalması, kârlılıkta toparlanmayı hızlandırabilir. Ancak, yeni faiz artırımları ya da ek sıkılaştırma adımları, kârlılığın iyileşmesini daha da geciktirebilir.
Türk bankalarının genel olarak iyi yönetildiği ve son on yıl içinde hem iç hem de dış kaynaklı birçok şoka karşı gösterdikleri dirençle güçlerini kanıtlayarak piyasada kendilerine yer edindikleri kabul edilmektedir. Bununla birlikte sektör, piyasa güvenine karşı aşırı hassas bir yapıda bulunmakta ve zayıf ekonomik koşullar ile yüksek volatiliteden olumsuz etkilenmektedir. Bankaların kısa vadeli dış finansmana olan yüksek bağımlılığı, yatırımcı güvenindeki ani değişimlere karşı kırılganlığı arttıran başlıca zayıf yönlerden biridir.
Kaynak: Ekonomim