Ekonomist Ali Ağaoğlu ve gazeteci Hakan Güldağ, borsa üzerindeki son gelişmeleri masaya yatırdı.
Güldağ: Tahvillere yönelik bir ilgi gözlemleniyor. Yavaş yavaş bir giriş olduğu gibi görünüyor…
Ağaoğlu: Hisse senetleri alanında da bir hareketlenme var ama bu oldukça sınırlı. Geçmişte borsa için milyar dolarlık hareketlerden bahsederdik, ancak son 5 haftada gelen akış milyon dolarla sınırlı kalmış durumda. Hisse senedi alımları 1 milyar doları bile aşmadı.
Güldağ: Borsa, 19 Mart’tan bu yana dolar bazında yüzde 10’dan fazla değer kaybetti. Dünya borsaları ile de bağlantımız kopmuş gibi görünüyor. Bu konuda senin beklentin nedir?
Ağaoğlu: Borsanın başlıca problemi, faiz oranlarının yükselmesi ve uzun süre yüksek kalacak olması. Benzer olumsuz etkilerin konut sektöründe de önümüzdeki aylarda görüleceğini düşünüyorum. Yüksek faiz, şirket bilançolarını olumsuz yönde etkiliyor. İSO 500 rakamları ortada.
Güldağ: İSO 500 verileri, 2024 yılına ait. Görünen o ki, şirketlerin durumu daha da kötüleşiyor. Besfin’in analizine göre, 2024 birinci çeyrek ile 2025 birinci çeyrek arasında halka açık 214 sanayi şirketinin satış gelirleri yaklaşık yüzde 12, faaliyet kârları ise yüzde 55 azaldı. Ancak, birçok büyük şirketin hisse değerleri o kadar düştü ki…
Ağaoğlu: Geçen yıl 5 Ağustos’taki finansal çalkantıda Borsa İstanbul 3,03 dolardı. Hâlâ buradaki kaybı kapatabilmiş değiliz. 19 Mart’tan önceki seviyeler, 3 dolara, 2.97’ye kadar çıkmıştı fakat şu anda 2.31 dolara gerilemiş durumda.
Güldağ: Koşullar değişti. Siyasette olumlu gelişmeler yaşanmazsa ilerleyen dönemlerde borsa daha da değer kaybedebilir.
Ağaoğlu: Eğer yeni bir düşüş olsa, teknik olarak 2.10 dolara kadar inme ihtimalimiz var. Borsada şu anda hikaye eksik, likidite dar, işlem hacmi düşük. Böyle durumlarda Amerikalılar “sat, tatile çık” derler. Risk her zaman mevcut. Mayıs’ta böyle bir dip yaşandıysa, tatile çıkacak yatırımcılar olursa, yaz döneminde toparlanma zor olabilir. Faiz oranları borsa yerine daha cazip kalmaya devam edecektir.
Güldağ: Yıl sonu itibarıyla 2026 başında borsanın performansının iyileşmesini bekliyor musun?
Ağaoğlu: Şu anki tabloda bunun olabileceğini düşünmüyorum. 2.10 veya 2.30 seviyelerinden yeniden yukarı doğru bir hareket olacak ama 3 dolara ulaşması zor görünüyor. Hızla olumlu bir gelişme de beklemiyorum.
Güldağ: Belki ardışık faiz indirimleri durumu değiştirebilir. Ancak asıl etki, siyasi olumlu gelişmelerden gelecektir. Hem uluslararası hem de yerel siyasette…
Ağaoğlu: Buna katılıyorum. Örneğin, İmamoğlu’nun tutuksuz yargılanması gibi bir durum piyasalara pozitif yansıma yapabilir. Ancak olumsuz senaryolar da mevcut. Faiz baskısı ve politik riskler borsa üzerinde etkili olmaya devam edecektir.
Petrolde Aşağı Yönlü Hareket Bekleniyor
Güldağ: Fatih Birol, İstanbul’da yüksek petrol fiyatı beklemediğini belirtti.
Ağaoğlu: OPEC’in günlük petrol üretimini 400 bin varil daha artırma ihtimali var. Küresel ekonomi söz konusu olduğunda, bu hamle pazardaki rekabette fiyatların düşmesine yol açabilir. Bu nedenle, petrol fiyatlarının yukarıdan ziyade aşağı yönlü hareket etmesine dair beklentim var. Ancak Amerika’nın Rusya’dan doğalgaz ve petrol alanlara uygulamayı düşündüğü yüzde 500 vergiyi de izlemek gerekiyor.
Güldağ: Avrupa’nın da 45 dolarlık bir planı var.
Ağaoğlu: Eğer AB, Rusya’nın 60 dolardaki tavan fiyatını 45 dolara indirme kararı alırsa ve Rusya bunun altında satmak zorunda kalırsa, petrol fiyatları daha da düşecektir. Tüm bunlar tabii ki Ukrayna-Rusya Savaşı’na bağlı olarak gelişecektir.
Güldağ: Altın fiyatlarına yönelik beklentilerin neler?
Ağaoğlu: Amerika’nın 10 yıllık tahvilleri şu anda 4,40 civarlarında seyrediyor, 4,50 seviyelerini aşmıyor. Bu olumlu bir gelişme. Eğer tahvil getirileri gevşerse, piyasalar altın fiyatları üzerinde olumlu etki yaratmaya devam edebilir. Ancak önce 3050-3100 aralığında bir düzeltme yapması gerekecek. Sonrasında 4000 dolara ulaşma yolculuğu başlayabilir. Henüz düzeltme olmadan yeni zirveler görmek bu koşullarda zor olabilir. Hamas-İsrail ateşkesi veya Rusya-Ukrayna’nın da bir anlaşmazlığa varması, jeopolitik sebeplerden kaynaklanan talebin bir kısmını azaltacaktır. Bu durum düzeltmelere katkıda bulunabilir.
Kaynak: Ekonomim