CNBC’nin verdiği bilgilere göre, Pekin’in küresel tedarik zincirlerindeki etkisi, gümrük vergisi savaşlarının başlamasıyla daha da belirgin hale geldi. Özellikle otomotiv sektöründe, Çin’in nadir toprak elementleri üzerindeki ticaret kısıtlamaları, dünyanın en büyük üreticilerini dahi fabrikalarını kapatma noktasına getirebilecek bir durum yaratıyor.
Çin, nadir toprak sektöründe daha yüksek katma değerli ürünlerin planlamalarını yapıyor. Nisan ayında, nadir toprak ihracatının durdurulması, otomotiv endüstrisinde ani bir arz şokuna yol açtı.
4 Nisan’da, Çin beklenmedik bir şekilde ağır nadir toprak metallerinin ihracatını durdurdu ve bu karar otomotiv sektöründe büyük dalgalar yarattı. İlk yansımalar hemen fark edildi: bazı Avrupa otomobil fabrikaları geçici olarak kapandı ve Ford, Explorer SUV’sinin üretimini durdurma kararı aldı. Bu durum, küresel otomotiv endüstrisinin belirli bir ülkeye olan bağımlılığını çarpıcı bir biçimde gözler önüne serdi.
Nadir toprak metalleri, on yedi elementten oluşuyor ve sadece elektrikli araçlar için değil, geleneksel araçlar için de önemli bir yere sahip. Bu elementler, içten yanmalı motorlardaki katalitik konvertörler ve elektrikli araçlardaki motorlar ile bataryalar için gereklidir. Ayrıca, emniyet kemerleri, direksiyon sistemleri ve araç içi elektronikler gibi unsurlar da nadir toprak metalleriyle ilişkilidir; bu nedenle pratikte hiçbir araç bu elementlerden yoksun değildir.
Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nde kritik ham maddeler direktörlüğü yapan Gracelin Baskaran, “Nadir toprak elementleri olmadan araba yapılamaz,” ifadesini kullanarak bunun sadece elektrikli araçlarla değil, tüm otomotiv endüstrisiyle ilintili olduğunu belirtiyor.
ÇİN NADİR TOPRAK ELEMENTLERİ: YÜKSEK TEKNOLOJİNİN TEMEL BİLEŞENLERİ
Çin, dünya genelindeki nadir toprak madenciliğinin yüzde 70’ini elinde bulundururken, işleme aşamasında neredeyse tekel durumundadır. Ağır nadir toprak işlemenin yüzde 90’ı Çin’de gerçekleşiyor ve bu süreç içinde gerekli ayırma ve rafinasyon aşaması tamamen Pekin’in kontrolündedir.
Baskaran, Çin’in 2023’ten bu yana stratejik hammaddelere yönelik ihracat politikasını sürekli olarak sıkılaştırdığına dikkat çekerken, bu durumun dünya genelinde büyük bir sürpriz yarattığını ifade ediyor.
Otomotiv danışmanlık firması AlixPartners’ın yönetici müdürü Dan Hearsch, “Bu durum tamamen beklenmedik bir şekilde gelişti. Kimsenin tepki vermek için vakti olmadı,” diyerek, tedarik zincirindeki malzemelerin birkaç hafta içinde tükendiğini ekliyor.
Sonrasında Çin kısıtlamalarını hafifletti ve bazı bileşen üreticileri tekrar hammadde temin edebilir hale geldi. ABD hükümeti de bu süreçte hızlandırılmış bir tedarik anlaşmasını duyurdu.
Ancak uzmanlar, bu önlemlerin geçici çözümler olduğunu belirtiyor.
Baskaran, “Hala güvende olmaktan çok uzağız. ABD-Çin ilişkileri istikrarsız bir seyir izliyor. Gümrük savaşları ve hammadde kısıtlamaları, her an daha da sıkılaşabilir,” şeklinde uyarılarda bulunuyor.
Uzun vadeli çözümler, yeni yatakların açılması, işleme kapasitelerinin artırılması ve geri dönüşüm süreçlerinin hızlanmasıyla mümkün olabilir. Ancak bu, önemli yatırımlar gerektiriyor. Mevcut kriz, sektörü geliştirme konusunda bir teşvik yaratabilir; ancak zaman Kıymetli.
Dan Hearsch, nadir toprak elementlerinin sadece bir başlangıç olduğunu vurguluyor. “Bugün sorun bu, ama yarın aklımıza bile gelmeyen bir hammadde birdenbire en kritik hale gelebilir,” diyor.
Küresel otomobil üreticileri, sadece hammadde krizleriyle değil, aynı zamanda jeopolitik risklerin de sektörün işleyişini bir anda felç edebileceği zorluklarla kafa kafaya geliyor.
Kaynak: Halk TV