1. Haberler
  2. Son Dakika
  3. Dürzilerden Suriye’deki Çatışmalara Karşı Protesto

Dürzilerden Suriye’deki Çatışmalara Karşı Protesto

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Kaynak, Getty Images

Fotoğraf altı yazısı, Golan Tepeleri’ndeki Dürziler, Suriye’deki saldırıları protesto ediyor.

21 dakika önce

Suriye’nin başkenti Şam’ın kırsalında patlak veren çatışmalar, Dürzi topluluğunu gündeme getirdi.

29 Nisan tarihinde Sünni silahlı gruplar ile Dürziler arasında başlayan çatışmalar, Muhammed Peygamber’e hakaret eden bir ses kaydının sosyal medyada yayımlanmasıyla tetiklendi.

Bu ses kaydının Dürzi bir din adamına ait olduğu iddia edilmiş, ancak söz konusu kişi bu iddiaları reddetmiştir.

Suriye İçişleri Bakanlığı, çatışmaların “sosyal medyada yayılan tahrik edici ve nefret dolu söylemler” nedeniyle yaşandığını bildirmiştir.

Dürzilerin çoğunlukta olduğu Ceramana kasabasında başlayan çatışmalar daha sonra Sahnaya kentine de sıçramıştır.

Suriye hükümeti, çatışmaların ardından bölgeye yüzlerce asker ve ağır silah göndermiştir.

Dürzi liderler, yaptıkları açıklamalarında Suriye’nin bölünmesine karşı olduklarını belirterek, Dürzilerin “Suriye’nin ayrılmaz bir parçası” olduğunu vurgulamışlardır.

İsrail, Dürzileri koruma vaadiyle çatışmaların ardından Suriye’ye iki hava saldırısı düzenlemiştir.

Başbakan Binyamin Netanyahu, “Bu, Suriye rejimine net bir mesajdır. Şam’ın güneyine ek askeri güç konuşlandırılmasına ya da Dürzi topluluğa yönelik herhangi bir tehdide izin vermeyeceğiz” açıklamasında bulunmuştur.

İsrail, “İsrailli Dürziler ve Suriyeli Dürziler arasındaki yakın bağlar” nedeniyle sorumluluk taşıdığına inanmaktadır.

Suriye yönetimi, İsrail’in başkanlık sarayının yakınlarına düzenlediği hava saldırısını “tehlikeli bir tırmandırma” olarak nitelendirmiştir.

Suriye'deki Dürzi toplumu.

Kaynak, Getty Images

Fotoğraf altı yazısı, Suriye’deki Dürzi toplumu.

Suriye’deki yeni yönetim ile Dürzi toplumu temsilcileri arasında Ceramana ve Sahnaya’da ateşkes sağlansa da, gerginlik devam etmektedir.

Süveyda Vilayeti’nde de silahlı saldırılar meydana gelmiş, Dürzi militanlar Sahnaya’ya destek için yola çıkan bir konvoya pusu kurmuştur; bu saldırıda 35 kişi hayatını kaybetmiştir.

Geçiş dönemi Devlet Başkanı Ahmed eş-Şera, Aralık 2024’te yönetimi devraldıktan sonra azınlıkları koruma sözü vermiştir.

Ancak, Mart ayında Akdeniz kıyısında çoğunluğu Alevi olan bölgelerde yüzlerce sivilin öldüğü çatışmalar, Eş-Şera’nın taahhütlerini sorgular hale getirmiştir.

Esad rejiminin çökmesinin ardından Dürzilerin geleceği konusunda belirsizlikler artmaktadır.

Dürziler kimdir?

Dürzilik, 11. yüzyılda Şii mezhebinin bir kolu olan İsmaililikten türemiştir.

Dürziliğin isminin, Orta Asya kökenli din adamı Muhammed bin İsmail el-Derezi’den geldiği bilinmektedir.

Dürziler, Suriye, Lübnan, Ürdün, İsrail ve Golan Tepeleri’nde yaşamaktadır.

Suriye’deki Dürzilerin tarihi, yüzyıllar öncesine dayanmaktadır.

Başkent Şam’ın güneyindeki Süveyda Vilayeti, Suriyeli Dürzilerin büyük çoğunluğunun yaşadığı bölgedir.

Suriye genelinde de Dürzi köyleri bulunmaktadır.

Dürziler, tarih boyunca çeşitli zulümlere uğramış ve sembolik olarak dinlerini kapalı bir kutu gibi yaşamak zorunda kalmışlardır.

Yalnızca inancına sıkı bağlı az sayıdaki Dürzi, dini törenlere katılma ve dini yazılara erişim izni bulabilmektedir.

Dürzilerin bölgenin dini tarihini şekillendirmedeki rolü önemli olmakla birlikte, geleneksel olarak siyasetin dışında kalan bir topluluk olarak görülmektedirler.

Uzun yıllar boyunca Osmanlı İmparatorluğu yönetimi altında yaşayan Dürziler, zaman zaman ayaklanmalara da öncülük etmişlerdir.

19. yüzyılda Kavalalı Mehmet Ali Paşa isyanında Osmanlı’nın yanında yer almışlardır.

1925’te Suriye’de Fransız işgaline karşı direnişte önemli bir rol üstlenmiş ve Sultan el-Atraş liderliğindeki Büyük Suriye İsyanı’nda ön saflarda yer almışlardır.

Suriye’deki Dürzi topluluğunun nüfusu yaklaşık 700 bin civarındadır.

Dürzileri koruma sözü veren İsrail, 30 Nisan'da Sahnaya'da hava saldırısı düzenledi.

Fotoğraf altı yazısı, Dürzileri koruma sözü veren İsrail, 30 Nisan’da Sahnaya’da hava saldırısı düzenledi.

Dürziler çoğunlukla Suriye’nin Şam civarındaki Süveyda ve Idlib vilayetlerinde ve Golan Tepeleri’nde yaşamaktadırlar.

İsrail’de yaklaşık 150 bin Dürzi bulunmaktadır ve çoğu, İsrail toplumunun ve ordusunun bir parçası haline gelmiştir.

Golan Tepeleri’nde 23 bin Dürzi yaşamaktadır, ancak çoğu Suriye’yi vatan olarak kabul etmeyi sürdürmekte ve İsrail vatandaşlığını reddetmektedir.

Suriyeli Dürzilerin büyük bir kısmı, Esad yönetimine bağlılık göstermektedir.

Dürziler, Esad’ın iktidardan düşmesi halinde azınlık gruplarının hedef alınmasından ve topluluklarının Suriye’deki Sünni çoğunluğunun radikal unsurları tarafından ortadan kaldırılmasından endişe duymaktadır.

Liderleri kimler?

Dürzilerin günümüzde üç ruhani lideri bulunmaktadır: Şeyh Hikmet el-Hicri, Şeyh Hamud el-Hanavi ve Şeyh Yusuf Carbu.

En önde gelen Dürzi askeri liderler arasında Laith Al-Balaous ve Süleyman Abdülbaki yer almaktadır.

Dürzilerin büyük bir kısmı eski Suriye lideri Beşar Esad’a karşı ayaklanmamış; iç savaşa dahil olmamak için çaba göstermişlerdir.

Dürzi toplumu, yalnızca kendi bölgelerini savunmak amacıyla yerel komiteler kurarak silahlanmıştır.

Yaşadıkları bazı bölgeler, özellikle 2012-2015 yılları arasında IŞİD ve Nusra Cephesi gibi grupların küçük çaplı saldırılarına maruz kalmıştır.

2014 yılının sonunda, Nusra Cephesi’nin İdlib’in kontrolünü ele geçirmesinin ardından Kalb Lovze köyündeki Dürzi topluluğu sakinleri ile Nusra Cephesi savaşçıları arasında bir çatışma çıkmış; bu olayda yaklaşık 20 Dürzi ve üç Nusra Cephesi üyesi ölmüştür.

Olaylar sonrasında Nusra Cephesi, savaşçılarının “komutanlarına danışmadan hareket ettiğini” belirten bir açıklama yapmıştır.

Nusra Cephesi, bunun ardından olayları yatıştırmaya çalışarak “kapılarının herkese açık olduğunu” ifade etmiştir.

Nusra Cephesi’nin Hayat Tahrir el-Şam’a (HTŞ) dönüşmesiyle devam eden olaylar, İdlib’deki Dürzi topluluğu arasında endişelere yol açmaya başlamıştır.

Dürziler.

Kaynak, Getty Images

Hakikat ve Adalet peşindeki Suriyeliler (Syrians for Truth and Justice) adlı örgüt, önceki yıllarda Nusra Cephesi ve daha sonra Heyet Tahrir eş-Şam gibi silahlı İslamcı grupların İdlib’deki Dürzi vatandaşlara karşı gerçekleştirdiği insan hakları ihlallerini raporlaştırmıştır.

2022 yılına ait raporda, Dürzilerin çoğunlukta olduğu bölgelerde 53 kaçırma olayının meydana geldiği belirtilmiş; bu kaçırmalardan 23’ünden Heyet Tahrir eş-Şam sorumlu tutulmuştur.

Raporda, yıldırma, dini zulüm ve mülk ile gayrimenkule el koyma gibi diğer insan hakları ihlalleri de sıralanmıştır.

2023 yılında, Suriye’deki silahlı çatışmaların belirli bir oranda azaldığı bir dönemde, Süveyda’daki Dürzi toplumu, rejimi destekleyen Şeyh Yusuf Carbu hariç, dini otoritelerin öncülüğünde protestolar düzenleyerek Beşar Esad’ın istifasını talep etmiştir.

Protestolar, Süveyda’daki Sultan el-Atraş’ın türbesinin yakınındaki Karama Meydanı’nda yoğunlaşmıştır.

Dürziler hükümete yeniden güvenebilir mi?

Suriye’nin Ahmed eş-Şera liderliğindeki yeni yönetimi için Dürzilerin silahlanması önemli bir sorun teşkil etmektedir.

İç savaş sırasında Dürziler, yaşadıkları bölgeleri korumak amacıyla yerel silahlı gruplar oluşturmuşlardır.

Ocak ayında verdiği bir röportajda Şeyh Hikmet el-Hicri, Esad rejiminin devrilmesinin ardından yeni yönetimle iletişim kurmaya başladıklarını belirtmiştir.

Röportajda Şeyh Hikmet el-Hicri, Eş-Şera’ya “geçiş aşamasının başarıyla aşılması ve sonraki aşamaların güvence altına alınması için diyalog ve fikir alışverişine” dair bir mesaj iletmiştir.

Bu mesajdan önce, Aralık ayında Dürzi liderler Eş-Şera ile bir araya gelmiştir.

Görüşme sırasında Eş-Şera, Suriye’nin “bölünmemesi gerektiğini ve sosyal adaletin sağlanması için devlet ile tüm mezhepler arasında bir sosyal sözleşmeye ihtiyaç duyulduğunu” belirtmiştir.

Eş-Şera, Dürzi heyetine, “Bizim için önemli olan, ayrılıklara yol açabilecek kotaların ya da ayrıcalıkların olmamasıdır” demiştir.

Mart başında, Şam kırsalındaki Dürzilerin yoğun olarak yaşadığı Ceramana’da Dürzi militanlar ve güvenlik güçleri arasında çatışmalar yaşanmış ve bu durum iki taraf arasındaki ilişkileri ilk kez test etmiştir.

Ancak, yüzlerce Alevi sivilin hayatını kaybettiği bildirilen Suriye’nin kıyı bölgelerindeki yeni olaylardan sonra Şeyh Hikmet el-Hicri, kıyıdaki askeri operasyonların durdurulması çağrısında bulunmuştur.

8 Mart’ta El-Hicri, yaşanan durumu “sistematik öldürme” olarak tanımlayıp, son çatışmaları da “sistematik” olarak nitelendirerek, “Artık kendisine hükümet diyen bir gruba güvenemiyoruz; çünkü hükümet, aşırılıkçı çeteler aracılığıyla kendine sadık halkı öldürmez ve katliam sonrası başkalarını suçlayamaz” ifadelerinde bulunmuştur.

Kaynak: BBC Türkçe

Dürzilerden Suriye’deki Çatışmalara Karşı Protesto

Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

45ekonomi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin