1. Haberler
  2. Gündem
  3. Ekonomi
  4. Eskişehir Sanayisi Ekonomik Risklerle Yüz Yüze!

Eskişehir Sanayisi Ekonomik Risklerle Yüz Yüze!

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

ABDULLAH SÖNMEZ/ESKİŞEHİR

Eskişehir Sanayi Odası (ESO) ve EKONOMİ Gazetesi iş birliğiyle düzenlenen “Fırtınada Yön Bulmak” konferansı, ekonomik türbülansların etkilerini daha iyi anlayabilmek ve sanayicilere yol haritası sunmak amacıyla ESO’da gerçekleştirildi. EKONOMİ Gazetesi Genel Koordinatörü Vahap Munyar’ın moderatörlüğünde gerçekleşen etkinlikte, EKONOMİ Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ ve ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş katılımcılarla bir araya geldi. Küresel ve yerel düzeyde artan ekonomik kırılganlıklar, finansmana erişim sorunları, kur-enflasyon dengesizlikleri ve dönüşüm baskıları üzerinde durulan konferans, sanayicilere mevcut riskleri yorumlayarak geleceğe yönelik strateji geliştirmeleri için bir çağrı niteliğindeydi.

Konferansın açılışında konuşan ESO Yönetim Kurulu Başkanı Celalettin Kesikbaş, üretim maliyetlerinin artması, finansmana erişim zorlukları ve yatırım belirsizliklerine dikkat çekti. Kesikbaş, “Ekonomide belirsizliklerin yoğunlaştığı bu süreçte, iş dünyası olarak sağlam veriye, güçlü analizlere ve yön verici fikir birlikteliklerine ihtiyaç var. Bu konferans da tam bu noktada büyük önem taşımaktadır” dedi.

Eskişehir Sanayicisi Yatırım Yapmayı Düşünüyor

Kesikbaş, ESO’nun düzenli aralıklarla gerçekleştirdiği anketlerden en sonuncusu hakkında da bilgi vererek, Eskişehir sanayi işletmelerinin ekonomik faaliyetlerinde hem konjonktürel hem de yapısal risklerin arttığını vurguladı. Sanayicilerin iç talep yetersizliği ve dış pazarlardaki daralma gibi nedenlerden dolayı yatırım ve üretim kapasitesinde sınırlamalar getirmeyi düşündüğünü ifade etti. Kesikbaş, “Eskişehir sanayicisi artık ‘yatırım yapmıyorum’ diyor veya üretim ve ihracat için sınırlama getirmeyi planlıyor” şeklinde konuştu.

Finansmana erişim, yüksek kredi maliyetleri ve tahsilat güçlüklerinin şirketleri en fazla zorlayan faktörler olduğunu belirten Kesikbaş, katılımcıların bu konularda yüzde 90 oranında sıkıntı yaşadığını ifade etti. Ayrıca, yeşil ve dijital dönüşüm baskıları ile nitelikli iş gücündeki dengesizliklerin de firmaların adaptasyon yeteneklerini zorladığı gözlemleniyor. Eskişehir’deki yüksek arsa ve inşaat maliyetlerinin yanı sıra kira ve ulaşım konularının da anket sonuçlarında ön plana çıktığı belirtildi.

Katılımcıların yüzde 97’sinin 2025-2026 döneminde iç pazarda ekonomik daralma beklediğini vurgulayan Kesikbaş, bu durumun üreticilerin daha temkinli hareket etmelerine sebep olacağını kaydetti. İç talepteki düşüş beklentisinin işletmelerin stok yönetimi ve üretim kapasitelerinde kısıtlamalara yol açabileceğini belirten Kesikbaş, yüksek enflasyon ve kur oynaklığının da maliyet unsurları üzerinde olumsuz etkiler yarattığını dile getirdi. Katılımcıların yüzde 98’i enflasyonun üretim maliyetlerini artırdığını belirtirken, bu artışın işçilik ve enerji maliyetlerinde yoğunlaştığı dile getirildi.

Nakit Akışı Bozulmuş Durumda

Nakit akışındaki sıkışıklığın, tahsilat riskinin ve kredi erişimindeki sorunların katılımcıların yüzde 96’sını etkilediğine dikkat çeken Kesikbaş, bankacılık sektöründeki kredi daralmasının KOBİ’leri olumsuz etkilediğini ifade etti. Kısa dönemli yüksek kredi faizlerinin şirketlerin nakit akış dengelerini bozduğunu kaydederek, “Nakit akışı bozulmuş durumda. Şirketler için en büyük sorun kâr değil nakit akışıdır” diye ekledi. Kesikbaş, anlık nakit akışlarını düzenleyecek finansal enstrümanların oluşturulmasının önemine de vurgu yaptı.

ABD’nin uyguladığı gümrük vergileri ve tarife dışı engellerin etkilerinin çelişkili olduğunu belirten Kesikbaş, katılımcıların yüzde 87’sinin bu durumun Türkiye’yi olumsuz etkileyerek rekabeti bozacağını, yüzde 74’ünün ise bunun ihracat fırsatları doğurabileceğini düşündüğünü açıkladı. Dış ticaretle ilgili belirsizliklerin öngörülebilirlik düzeyinin düşük olduğunu gösterdiğini ifade etti.

Yeşil Mutabakat ve Dijitalleşme Üzerine Dönüşüm Baskıları

Yeşil Mutabakat ve dijitalleşme gibi dönüşüm baskılarının firmalar için önemli bir konu olduğunu dile getiren Kesikbaş, bu süreçte üç temel engel ile karşılaşıldığını vurguladı. Finansman eksikliği, teknolojik yetersizlikler ve nitelikli iş gücü arzının düşüklüğü en kritik engeller arasında yer alıyor. Ankete katılan firmaların yüzde 95’i nitelikli iş gücüne erişimde sorun yaşadığını ifade etti. Bu durum, dönüşüm süreçlerinin sürdürülebilirliği açısından önemli bir risk teşkil etmektedir.

Bütünleşik Politikalar Geliştirilmesi Gerekiyor

ESO Ekonomik Durum ve Beklenti Anketi’nin 2025 verileri, Eskişehir sanayisinin ekonomik kırılganlıklarının derinleştiğini ortaya koyuyor. Kesikbaş, mevcut tablo çerçevesinde “Finansman erişiminden arz-talep dengesine, insan kaynağından yapısal altyapıya kadar birçok alanda bütünleşik politikaların geliştirilmesi zorunlu” dedi. Kamu desteklerinin hedeflenmesi, ulaşım altyapısının güçlendirilmesi ve dijital/yeşil dönüşüm için uygun şartların sağlanmasının bölgesel sanayi rekabetçiliğini artıracağına vurgu yaptı.

Açılış konuşmasını ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş’ın yaptığı konferansın moderatörlüğünü Vahap Munyar üstlenirken, Hakan Güldağ da konuşmacı olarak katıldı.

Türkiye Ekonomisi Avrupa’nın İhtiyaçlarına Göre Konumlanmalı

Konferansa konuşmacı olarak katılan Hakan Güldağ, Türkiye ekonomisinin çıkış yolunun Avrupa’nın ihtiyaçlarına odaklanmak olduğuna dikkat çekti. “Üretim gücü olan bir ülkenin şansı vardır. Bizim de üretim kabiliyetimizi yeni teknolojilerle birleştirip Avrupa ile ilişki geliştirerek onların ihtiyaçları üzerinden bir ticari ilişki kurmamız gerekiyor” dedi. Güldağ, yüksek faiz ve enflasyon sarmalında stagflasyon riskinin arttığını belirtti. Türkiye’nin kalkınma ve sanayi programını güncellemesi gerektiğinin altını çizdi.

Yatırım Ortamı İyileştirilmeli

Konferansın moderatörlüğünü yürütmekte olan Vahap Munyar, sanayi ve yatırım süreçlerinde alternatif finansman modellerinin önemine değindi. Munyar, “Sanayicinin büyümesi için sadece banka kredilerine bağlı kalınmamalı. Yeni yatırım modelleri, menkulleştirme adımları ve üretime dayalı sermaye çözümleri gündeme alınmalı” şeklinde konuştu. Ayrıca, vergi ve teşvik sistemlerinin sadeleştirilmesi gerektiğini vurguladı.

Başarı İçin Sabır Gerek

Eskişehir Sanayi Odası Meclis Başkanı Süha Özbay, Türkiye’de geçmişte başarılı olmuş birçok firmanın günümüzde piyasada olmadığını hatırlatarak başarısızlık hikayelerinin başarıdan çok daha fazla olduğunu belirtti. Özbay, sürdürülebilir bir başarı için sadece yatırımların değil, sabrın da gerektiğini ifade ederek, “Yapay zeka gibi alanlarda milyarlarca dolar zarar eden şirketler var ama sabırla bu yatırımları sürdürüyorlar” dedi. Türkiye’deki sanayicilerin yasal zeminde, kayıt dışılıktan uzak bir üretim süreci yürüttüğünü kaydederek, artan işsizlikle birlikte üretimin merdiven altına kayabileceği konusunda uyarılarda bulundu.

Yatırım İştahı Varlığına Rağmen Jeopolitik Riskler Endişelendiriyor

Busel Makina Genel Müdürü Selim Seler, 2024 yılının zorlu geçmesinin ardından 2025’in daha da ağır bir başlangıç yaptığını vurguladı. Özellikle havacılık sektöründeki fırsatları dile getiren Seler, yatırım iştahlarının yüksek olduğunu fakat bölgesel gerilimlerin bu isteği kısıtladığını ifade etti. “Bugün İran-İsrail savaşı var, ya yarın Irak’ta ya da Türkiye’de bir savaş çıkarsa ne yapacağız?” diyerek jeopolitik belirsizliklerin sanayicinin karar alma süreçleri üzerindeki etkisini tanımladı.

Kontrollü Küçülme Zor Durumda

Mevcut ekonomik atmosferde kur-faiz-enflasyon dengesinin bozulmasının sorunlar doğurduğunu belirten Hisarlar Makina Mali İşler Direktörü Yasin Sayar, çözüm için ya faiz oranlarının düşmesi ya da kurun belirli bir seviyede dengelenmesi gerektiğini ifade etti. Şirketlerin geleceğe dönük projeksiyon yapabilmesi için hasar tespitinin önemine dikkat çeken Sayar, firmaların dönüşüm ve yeniden yapılanma için zamana ve destekleyici politikalara ihtiyacı olduğunu da sözlerine ekledi.

Sanayici Gelecekten Endişeli

Eskişehir Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Özdemirel, sanayicilerin en büyük sıkıntılarından birinin belirsizlik olduğunu belirtmektedir. Özdemirel, “Bir yıl sonra Türkiye ekonomisini nerede göreceğiz? Bu belirsizlik ortamında gelecekte neyle karşılaşacağımızı bilmiyoruz” dedi. Ekonomik öngörülebilirliğin yatırım kararları açısından kritik önem taşıdığını belirten Özdemirel, belirsizliklerin iş dünyasında planlama yapmayı zorlaştırdığını vurguladı.

Kaynak: Ekonomim

Eskişehir Sanayisi Ekonomik Risklerle Yüz Yüze!
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

45ekonomi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin