Artan fiyatlar, kırmızı et ve ürünlerinin sofralardan azalmasına yol açtı. Kilosu asgari ücretlinin bir günlük geliri ile yarışan et fiyatları, uygulanan ithalat politikaları yüzünden de düşmüyor. Alım gücünün gerilemesiyle birlikte kırmızı etin alternatifleri olan beyaz et de artık alışveriş sepetlerinde yer bulamaz hale geldi.
Türkiye’deki Tüketim Ortalamaları Düşük Kalıyor
OECD-FAO Tarım Görünümü 2024-2033 raporuna göre, kişi başına kırmızı et tüketimi OECD ülkelerinde 34,8 kilo, Avrupa’da 34,5 kilo, dünya genelinde ise 18,1 kilo iken Türkiye’de yalnızca 16,6 kilo seviyesinde kalıyor.
Birgün gazetesinden Havva Gümüşkaya’nın haberine göre, beyaz et tüketiminde de benzer bir durum söz konusu. OECD ülkelerinde kişi başına 21,8 kilo, Avrupa’da 17,1 kilo, dünya genelinde 10,1 kilo olan beyaz et tüketimi Türkiye’de 11,6 kilo seviyesinde bulunuyor.
Tarım Yazarı Gazi Kutlu, Türkiye’nin son 16 yıldır canlı hayvan ve et ithalatı gerçekleştirmesine rağmen vatandaşın sofralarına yeterli miktarda et koyamadığını belirtti.
İthalata rağmen hayvan varlığında bir artış görülmediğini vurgulayan Kutlu, “Daha çarpıcı bir örnek vermek gerekirse, savaş halindeki Ukrayna’da kişi başına kırmızı et tüketimi 17,4 kilo, savaşan Rusya’da ise 31,9 kilo. Türkiye ise istikrarlı bir şekilde ithalata bağımlı hale gelirken, vatandaşın kırmızı ete erişimi her geçen gün zorlaşıyor. Bu durum, Türk hayvancılık sektörünün artan maliyetleri ile daraldığını gösteriyor.” diye konuştu.
Et Fiyatları Uygun Fiyata Erişimi Engelliyor
Hayvancılığın yeterince desteklenmediğine dikkat çeken Kutlu, “Üretim artırılamıyor ve vatandaş uygun fiyatlarla ete ulaşamıyor. Turizm sezonunun başlaması ve yem maliyetlerinin yükselmesiyle birlikte et fiyatlarının bin lirayı bulması bekleniyor. Hükümetin baskılama çabalarına rağmen son 8 aydır fiyatlar artmaya devam ediyor. Çözüm olarak yine ithalat gösterilmektedir.” ifadelerini kullandı.
Hayvancılık Krizi Daha da Derinleşebilir
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın et ithalatının 2028 yılında sona ereceğine dair açıklamasına değinen Kutlu, “Mevcut durum göz önüne alındığında, 2030 yılında bile bu bağımlılığın sona ermesi pek olası görünmüyor. Dahası, ithalat sona erdiğinde sofralara daha fazla et gelmeyeceği gerçeği unutulmamalıdır. Sorun, üretim ve destek politikalarındaki yetersizlikte yatıyor. Besiciler desteklenmediği sürece Türkiye’nin hayvancılığı daha derin bir krize sürüklenmekte.” dedi.
Aşevinden Yardım Alan Vatandaş Sayısı Artıyor
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, 2024 yılında aşevinden yardım alan kişi sayısının 65 bin 414’e ulaştığını ve bu durumun yüzde 87’lik bir artış olduğunu belirtti. “Bu rakam, toplumun önemli bir kesiminin sosyal yardıma muhtaç durumda olduğunu gösteriyor.” diyerek, 85 milyonluk nüfusun yüzde 16’sının düzenli sosyal yardıma ihtiyaç duyduğunu aktardı. Gürer, 2014 yılında 2 milyon 274 bin 182 haneye düzenli sosyal yardım yapıldığını, bugün ise bu sayının 14 milyon 148 bin 740 kişiye yükseldiğini ifade etti. Gürer, “Yoksulluk artıyor. Sosyal yardımlar dahi artık yetersiz kalmaya başladı. Her altı kişiden biri düzenli sosyal yardıma muhtaç durumda.” dedi.
Kaynak: Ekonomim