Fidan: “Suriye’de barışın kaybedeni olmaz!”

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, katıldığı televizyon programında Türkiye’nin dış politika gündemindeki önemli konulara dair değerlendirmelerde bulundu.

Bakan Fidan’ın açıklamaları şu şekilde:

Suriye’deki Gelişmeler ve Bakan Fidan’ın Şam Ziyareti

Fidan, Suriye’ye yaptığı ziyaretin büyük bir tarihsel öneme sahip olduğunu belirtti. “Geçtiğimiz yıl 8 Aralık’ta Suriye’de yeni bir dönem başladı. Bu durum, Suriye halkı ve bölge için büyük bir fırsat sunarken, birçok problemin de başlangıç noktası oldu. Yeni yönetim, geçmişte ülkeyi imkânsızlıklara sürükleyen eski liderin kalıntılarıyla yüzleşiyor ve sistem kendini yeniden kurmaya çalışıyor. Uluslararası toplum ve komşular olarak, bu süreçte onlara her türlü desteği sağlamak zorundayız” dedi.

Türkiye’nin yaşamsal çıkarlarının, özellikle güvenliğinin büyük önem taşıdığını vurgulayan Fidan, Suriye’deki sorunları suistimal eden terör örgütleriyle mücadele etme gerekliliğini dile getirdi. Suriye’deki gelişmeler, enerji ve yardım gibi konularla ilgili meselelerin de ele alındığını belirtti. Ayrıca, ziyarette Savunma Bakanı ve MİT Başkanı’nın da bulunduğu dile getirildi.

Hakan Fidan’ın Ürdün Ziyaretinin Detayları

Geçtiğimiz hafta Ürdün’de yapılan temaslar sırasında, Türkiye’nin DEAŞ’a karşı oluşturduğu mücadele platformunun temellerinin atıldığını aktaran Fidan, Suriye’nin bu mücadelenin ana unsuru olduğunu vurguladı. Yeni mekanizmanın teknik özellikleri üzerinde durulduğunu ve bölgesel güvenlik konularının detaylandırıldığını ifade etti.

Suriye’de Yaşanan Çatışmaların Kaynağı

Fidan, Suriye’de provokasyon olasılıklarına karşı dikkatli olunması gerektiğini hatırlatarak, “Nusayri kesimini provoke etmeye yönelik projeler görüyoruz. Eski rejim unsurlarının hükümet birliklerine karşı düzenlediği saldırılar belirli askeri kayıplara yol açmakta ve bu durum sivil unsurların da içine karıştığı bir mesele haline gelmektedir” dedi. Ayrıca, yeni yönetimin makul bir yaklaşım sergilemesi gerektiğini, ancak bazı çevrelerin belli provokasyonlar düzenleyerek durumu kötüleştirmeye çalıştıklarını söyledi.

Türkiye’nin, anayasal çerçevede toplumun farklı kesimlerinin birbirini kucaklamasını teşvik ettiğini ifade etti. Fidan, bölgede farklı mezheplerin varlığının ve bunun nasıl ele alındığının da önemine dikkat çekti.

SDG’nin Suriye Hükümetine Katılması

Yeni Suriye yönetiminin YPG’nin etkinliğine son vermesi gerektiğini belirten Fidan, Suriye Kürtlerinin haklarının tanınması gerektiği mesajını verdi. Böyle bir fırsatın değerlendirileceğini dile getirirken, elzem olanın terör faaliyetlerinin son bulması ve normal hayata dönüş olduğunu ifade etti.

21. yüzyılda silahlı çatışmaların kabul edilemez olduğunu vurgulayan Fidan, YPG ile ilgili gelecekteki gelişmelerin dikkatle izleneceğini kaydetti.

Suriye’de Kürtlere Otonomluk İddiaları

Otonomi veya özerklik taleplerinin çağdaş bir saltanata yol açmayacağını ifade eden Fidan, bunun coğrafyasında iyi bir sonuç vermeyeceğini savundu. Eşit imkânlar ile herkesin refah içinde yaşaması gerektiğini vurguladı ve Suriye yönetiminde de böyle bir anlayışın olmadığını söyledi.

Suriye’de Türkiye Ana Aktör Mü?

Fidan, göreceli menfaatlerin ötesinde, Türkiye’nin bölgedeki politik vizyonunun istikrar ve ekonomik kalkınma temelinde şekillendiğini belirtti. Suriye, Ukrayna, Kafkasya ve Gazze’de Türkiye’nin görmek istediği neticelerin hayata geçirilmesi gerektiğini ifade etti.

İç politikada yaşanan sıkışıklığın dış politikayı olumsuz etkilediğini dile getirdi.

PKK Tamamen Tasfiye Olacak mı?

İmralı’dan yapılan açıklamaların, örgütün kurucu liderinin kendi kendini feshetmesi konusunda zamanın geldiğini belirttiğini aktaran Fidan, umudunu bu çağrının dikkate alınmasından yana olduğunu ifade etti.