Ekonomist Ali Ağaoğlu ve gazeteci Hakan Güldağ, bu haftaki sohbetlerinde özellikle finansman alanında yaşanan zorlukları ve üretim sektörlerindeki sorunları masaya yatırdılar.
Güldağ: Ekonomide yaşanan sorunlar giderek artıyor. Karşılıksız çek sayısı, tahsili gecikmiş alacaklar ve konkordato ilan eden firmalar da hızla çoğalıyor. Paranın piyasada akışı durma noktasına geldi…
Ağaoğlu: Çalınan çekleri de unutmamak gerek. Bu durum gazetemizde de manşet olmuştu…
Güldağ: Ödeme sistemlerinde bir aksama olmadan çözüme gidilmesi gerektiğini vurguluyorsun. Bu kesin bir gereklilik.
Ağaoğlu: Şu anda faizde yeni bir yükseliş yaşanıyor. Merkez Bankası, faiz oranını yüzde 49 seviyesinde tutuyor. Haziran ayındaki Para Politikası Kurulu toplantısına kadar bu oranın değişmesi pek olası görünmüyor. Belki sembolik olarak 45’e inebiliriz. Fakat yüksek faiz uygulamaları devam ediyor. Kamu maliyesinden yeterli destek gelmediği sürece, faizin yanına bir de kredi sınırlamaları eklenmiş durumda. Artık “ucuz finansmana erişim” değil, finansmana erişim konusu başlı başına bir sorun haline geldi.
Güldağ: Kredi artışlarında bir sınırlama var ve faiz oranları oldukça yüksek. Yüksek faizli kredilere yönelmek yerine, malını daha düşük fiyata satan işletmelerin sayısında artış gözlemleniyor. Vadelerin uzamasıyla birlikte, sanayicilerin elinde yedekte tuttuğu paralar da kullanılmaya başlandı. Üretim açısından şu an sanki “son kurşunlar” atılıyor gibi bir durum var.
Ağaoğlu: KOBİ’lerin krediye erişimi sağlanmazsa büyük sorunlar yaşanacak. Gerçekten de “para dönmüyor”. Çekler karşılıksız çıkıyor ve vadeler uzuyor. Parası olan bile, “yarın benim de başım belaya girecek” düşüncesiyle ödeyebileceği parayı geciktiriyor. Bu gecikmeler birçok işletmeyi zor duruma sokabiliyor.
Güldağ: Durum giderek bir kısır döngüye dönüşüyor. S&P kredi notumuzu düşürmedi, anlaşılan makro verilere odaklandılar. Bu olumlu bir gelişme, fakat eğer mikro verilere odaklanmış olsalardı, notun düşmesi kaçınılmazdı.
Ağaoğlu: Ödeme sistemindeki bozulmalara karşı dikkatli olmalıyız. Şu anda, sistemin bozulma sürecine girmiş durumdayız. Sahadan gelen veriler, bu durumun ilk belirtileri. Eğer çarklar bir kez kırılmaya başlarsa, tamiri oldukça zor olacak.
Güldağ: “İşler kötü ama fabrikalar çalışacak insan bulamıyor” diyenlerin sayısı da giderek azalıyor. Bu, kitlesel bir işsizlik tehdidinin ön sinyali olabilir. Üretim sektörü bir kez kuruduğunda, yeniden hayata döndürmek hayli zorlaşıyor. Eğer finansmana erişim sağlanamazsa, kısa bir süre içinde sağlam şirketler dahi çöker.
Ağaoğlu: En azından bir sonraki döneme geçiş yaparken, ahlaki bir erozyona uğramadan ve bunalıma girmeden bunu başarmalıyız. Kredi limitlerini belirlerken 15-20 milyon mu olacak, sınırı 25 milyon lirada mı tutacağız karar vermemiz lazım. Ancak, faizi bir kenara bırakıp, bu kredilerin bir şekilde temin edilmesi şart. Sorun, düşük faizden ziyade büyük bir finansmana erişim sıkıntısında yatıyor.
Petrol Fiyatları 55 Dolar Seviyesine Gerileyebilir
Güldağ: Bir müjde vermek gerekirse…
Ağaoğlu: Evet, vermekte fayda var. Petroldeki gelişmeler, bizi olumlu etkiliyor ve daha da etkileyecek gibi görünüyor. Trump’ın vergileri ertelemesi sonucunda kısa bir yükseliş yaşandı ve fiyat 58.20’den 67 seviyelerine kadar çıktı…
Güldağ: Ancak şimdi düşüşe geçti. Brent petrol fiyatı 62 dolara geriledi.
Ağaoğlu: Rusya-Ukrayna meselesi uzadıkça, Trump’ın durumu da daha fazla kızdıracak. Rusya’yı cezalandırmak ve baskı altına almak için Suudi Arabistan ile birlikte yeni bir hamle gerçekleştirip petrol fiyatlarını daha da aşağı çekebilirler.
Güldağ: Trump’ın sürekli “hayal kırıklığına” uğradığını ifade ediyor. ‘Putin’e güveniyor musunuz?’ sorusuna “2 haftaya söylerim” yanıtını veriyor.
Ağaoğlu: Son gelişmeler Kazakistan’dan geldi. Görünüşe göre OPEC’in üretim kısıntılarına katılmayacaklar. Bu durum, ülke çıkarları için önemli ve pazar payı çatışmalarını beraberinde getirebilir. Eğer pazar payı savaşı başlarsa, bu da daha düşük petrol fiyatlarını beraberinde getirir. Bu, bizim için olumlu bir gelişme olacaktır. Trump da, yeni vergilerin Amerikan hane halkının harcanabilir gelirini azaltacak olmasını telafi etmek için, düşük petrol ve dolayısıyla düşük benzin fiyatları istemektedir.
Güldağ: Kamuoyunun desteği de giderek azalıyor…
Ağaoğlu: Dolayısıyla, İran-ABD veya İran-İsrail arasında büyük bir savaş ortamı oluşmadığı sürece petrol fiyatlarının 60 dolardan değil, 55 dolara doğru gerileyebileceğini öngörüyorum.
Kaynak: Ekonomim