1. Haberler
  2. Ekonomi
  3. Finansal Kiralama: Türkiye’de 40 Yıl ve Gelecek

Finansal Kiralama: Türkiye’de 40 Yıl ve Gelecek

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Finansal kiralama, 1950’lerden itibaren gelişmiş ülkelerde, 1970’lerden itibaren ise gelişmekte olan pazarlar ile tanıştığı bir sistemdir. Bu sistem, Türkiye’de 40 yıl önce, 10 Haziran 1985 tarihinde yürürlüğe giren 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu ile resmen uygulanmaya başlanmıştır. Leasing olarak bilinen bu sistemin Türkiye’deki ilk temsilcisi, 1986 yılında kurulan İktisat Leasing olmuştur; bu şirket şu an faaliyet göstermemektedir. Bankacılık sektörüne alternatif olarak iş yaşamında önemli bir kaynak sunan leasing sektörü, 2025 yılı itibarıyla 20 şirket ile faaliyetini sürdürüyor. Türkiye genelinde şube sayısı 111’e ulaşırken, sektörde çalışan sayısı 1,284 olarak kaydedilmektedir.

EKONOMİ Gazetesi, Türkiye’nin köklü bankacılık dışı finans alanlarından biri olan finansal kiralama sektörünün 2024 yılı değerlendirmesi ve 2025 yılı hedeflerini belirlemek amacıyla, sektörün tecrübeli isimleriyle bir yuvarlak masa toplantısı gerçekleştirdi. EKONOMİ Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ’ın moderatörlüğü üstlendiği toplantıya, birçok önemli isim katıldı; bunlar arasında Finansal Kurumlar Birliği (FKB) Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Karakılıç, Yapı Kredi Leasing Genel Müdürü Fatih Torun, QNB Leasing Genel Müdürü Osman Taş, Halk Leasing Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Bülent Mutlu, Siemens Leasing Genel Müdürü Emre Kemal Girginer ve Anadolu Leasing Genel Müdürü Neslihan Oruç yer aldı.

Finansal kiralama kültürünün Türkiye’de yerleşmesinin, küçük ve büyük tüm işletmelere finansman erişiminde büyük kolaylık sağlayacağı vurgulanıyor. Sektör temsilcileri, leasing sisteminin büyük bir büyüme potansiyeline sahip olduğunu ifade etti. Türk bankacılık sisteminde kullandıkları kredilerin büyüme sınırlarına tabi olduğunu belirten sektör temsilcileri, bu sınırlamanın kaldırılmasının önemli bir talep olduğunu dile getirdiler. Finansal kiralama uygulamaları, faktoring, finansman, varlık yönetimi ve tasarruf finansmanı gibi sektörleri de kapsayan alanlarda, Finansal Kurumlar Birliği aracılığıyla temsil edilmektedir. Mehmet Karakılıç, FKB nezdinde finansal kiralama sektörünü temsil ederek sektördeki durumu değerlendirdi.

Karakılıç, OECD ülkelerinin finansal sistem yapısını incelediğinde, Türkiye’nin banka dışı finans sektörünün toplam bankacılık büyüklüğü içindeki payının en düşük seviyelerden biri olduğunu belirtti. 2022 yılı itibarıyla bu pay sigorta ve aracı kurumlar dahil %16 olarak kaydedilmişken, 2024 sonunda çok fazla değişiklik göstermeyeceğini öngörüyor. FKB bünyesindeki finansal kiralama, faktoring, finansman, varlık yönetimi ve tasarruf finansmanı sektörlerinin 2024 sonu itibarıyla toplam bankacılık sisteminin kredi bakiyesi içindeki payı %4,4, finansal kiralama sektörünün alacaklarının payı ise yalnızca %1,45 seviyesindedir.”

Leasing sektöründe şu anda 20 şirket, Türkiye genelinde 111 şube ve 1347 çalışan ile faaliyet göstermektedir. Ancak leasingin sektördeki büyüklüğü, diğer alanlarla kıyaslandığında hala ‘butik’ bir sektör olarak değerlendirilmektedir. Bununla birlikte, leasingin Türk ekonomisine çok daha fazla katkı sunma potansiyeli bulunuyor. Bu nedenle kamu düzenlemelerinde sektörün lehine pozitif ayrımcılık yapılması gerekliliği ön plana çıkıyor.

Yurt dışından yönlendirilen leasing işlemlerinin ortalama büyüklüğü 60-70 milyon dolar düzeyinde

Karakılıç, Finansal Kurumlar Birliği’nin dijital sistemlerinden bahsetti; sözleşmelerin dijital olarak sisteme işlendiğini ve otomatik imzalanıp ilgili taraflara teslim edildiğini belirtti. Bu sistemin 2015 yılından itibaren kullanıma girdiğini açıklayan Karakılıç, şu anda 37 finansal kuruluşun sisteme üye olduğunu, bunların 20’sinin leasing şirketleri olduğunu, geri kalanının ise yatırım ve kalkınma bankaları ile katılım bankaları olduğunu ifade etti. Ayrıca, yurt dışından kiralama yoluyla temin edilen yüksek teknoloji ürünlerinin tescil edilmesinin yasal bir zorunluluk haline geldiğini belirtti. Yurt dışı işlemlerinin hacminin, yurt içi işlemlerle benzer seviyede olduğunu vurgulayan Karakılıç, yurt dışı leasing işlemleri ortalama 60-70 milyon dolar düzeyinde gerçekleşmektedir. FKB Ekonomik Görünüm Endeksi ile İstanbul Üniversitesi işbirliğinde geliştirilen alt endekslerin, finansal kiralama sektörünün verileri üzerinden oluşturulduğu ve yatırım ile ticaretin yönünü belirlemede kullanıldığını da ifade etti.

“Kamunun sektöre pozitif ayrıcalık sağlaması lazım”

Karakılıç, iş ve inşaat makineleri, metal işleme makineleri, karayolu taşıtları gibi ürünlerin sektörde en çok işlem gören gruplar arasında olduğunu belirtti. Bankalarda ticari kredilere getirilen büyüme sınırlarının leasing şirketleri açısından da geçerli olması sorunu gündeme geldi. Leasing şirketlerinin doğrudan yabancı kredi almasının bir kısıtlamaya tabi olmadığı ifade edilse de, yatırım finanasmanı yapan leasing sektörünün, bankalardan kullanılan kredilerin büyüme sınırları dışında tutulmasını talep etti. Ayrıca, katılım bankaları aracılığıyla finansal kiralama işlemlerinin, kendi kaynaklarını kullanarak yapılması nedeniyle daha az kısıtlamaya tabi olduğu da biliniyor. Karakılıç, kamu otoritelerinin leasing sektöründe düzenlemelerde pozitif ayrımcılık yapmasının sağlıklı bir yaklaşım olacağını öne sürdü. Ayrıca, sektördeki bazı sorunların dijitalleşme ile çözülmesi gerektiği vurgulandı.

“Verimliliğe dönük leasing yatırımlarında ivmelenme bekliyorum”

YAPI KREDİ LEASING GENEL MÜDÜRÜ FATİH TORUN:

Yapı Kredi Leasing Genel Müdürü Fatih Torun, sektörün gelişimine dair değerlendirmelerde bulunarak leasingin geçmişten bugüne evrimini ele aldı. Torun, “Sektör ilk yıllarında yatırım yapan firmaların desteklenmesi amacıyla KDV avantajları sunulmuştu. 2007 yılında yeni işlem hacmi tarihi seviyeye ulaşmış, sonrasında ise kredi erişiminin zorlaşması gibi olumsuz koşullar söz konusu olmuştur. 2012’de yeni leasing kanunu yürürlüğe girmiştir.”

Teknolojinin sağladığı imkanlarla sektörün müşteri ve işlem hacminde sürdürülebilir bir artış olmasını beklediklerini belirten Torun, leasingin sadece iş makinelerinin finansmanında değil, sağlık ekipmanları ve teknolojik cihazlar gibi birçok alanda geçerliliği olduğuna dikkat çekti. 2024 yılında iş makinelerinin sektördeki payının artacağını ve yenilenebilir enerji ekipmanlarına olan talebin de hızlı bir büyüme göstereceğini sözlerine ekledi.

Finansman çeşitliliği konusunda önemli gelişmeler yaşandığına değinen Torun, Leasing’in dinamik yapısının da payını artırarak büyümesine olanak tanıyacağını ifade etti. Ayrıca, Yapı Kredi Leasing’in çevresel kaynakların korunması için yaptığı yatırımlarla uluslararası kredi kuruluşlarından destek aldığını da aktardı.

2025 maliyetleri düşürmeye yönelik makine yatırımı yılı

Verimlilik odaklı yatırımların artacağının altını çizen Torun, “Son yıllarda kendi enerjisini üretme amacıyla güneş enerjisi tesislerinin yanı sıra atık su arıtma sistemlerinin kurulumu yaygınlaşmaktadır. 2025 yılı itibarıyla maliyetleri azaltmaya yönelik makine alımlarında belirgin bir artış yaşanacağını düşünüyoruz. Genel hacmin 2024’ten daha gelişmiş olacağı beklentisi içindeyiz.”

“Yatırımlar; sürdürülebilirlik, dijitalleşme, ileri teknoloji ve makineye gidiyor”

HALK LEASING GENEL MÜDÜRÜ BÜLENT MUTLU:

Halk Leasing Genel Müdürü Bülent Mutlu, yatırım ikliminin gelişmeye yönelik olduğunu ifade ederek, özellikle ileri teknoloji ürünleri ve sürdürülebilir enerji alanlarına yatırımlar yapılacağını vurguladı. KOBİ’lerin leasing çözümleri kullanarak finansman sağlayacaklarına inandığını belirtti. Sektörün etkili dış kaynak temini sağlama potansiyeline ulaştığını da sözlerine ekledi.

“Leasing KOBİ’ler için önem taşıyor”

Leasing sektörünün bankacılığın yanında çok küçük kalmasına rağmen bilinirliğinin arttığını belirten Mutlu, sektördeki avantajların her zaman ön planda tutulduğunu ifade etti. KOBİ’ler için leasingin uzun vadeli finansman imkânı sunduğunu ve bu yöntemin riskleri azalttığını sözlerine ekledi.

“Temalı leasingin önemi artıyor”

ANADOLU LEASING GENEL MÜDÜRÜ NESLİHAN ORUÇ:

Anadolu Leasing Genel Müdürü Neslihan Oruç, sektöre ilk girdiği dönemlerde büyük bir büyüme ivmesi gözlemlediğini ve geçmişteki KDV avantajlarının sektörü olumlu yönde etkilediğini belirtti. KDV teşviklerinin bir kısmının yeniden yürürlüğe girmesiyle sektörün işlem hacminin arttığına dikkat çekti. Ayrıca, mevcut kredi sınırlamaları nedeniyle işletmelerin artan likidite ihtiyacı doğrultusunda sat-geri kiralama yapma eğiliminde olduğunu vurguladı.

Banka dışı finans sektöründe leasing şirketleri öne çıkıyor

Oruç, bankacılık sektöründen sonra banka dışı finans alanında leasing şirketlerinin önemli bir yer edindiğini ve yenilenebilir enerji gibi temalı yatırımların leasing aracılığıyla finanse edildiğini ifade etti. İklim değişikliği ile ilgili düzenlemelerin henüz tam olarak yürürlüğe girmemiş olması, bu yapıları önceki dönemlere göre daha avantajlı bir konuma getirebileceğini belirtmektedir.

“Leasing, KOBİ’lere yüksek avantaj sağlıyor”

QNB LEASING GENEL MÜDÜRÜ OSMAN TAŞ:

Osman Taş, leasingin KOBİ’lere sağladığı avantajları vurgulayarak, bu yöntemle uzun vadeli finansman imkânı elde etmenin önemine dikkat çekti. Taş, leasingin özellikle Yüzde 1 KDV avantajı sağladığını ve bu durumun KOBİ’lere ciddi bir fayda sağladığını ifade etti. İyimser bir yatırım ortamının oluştuğu 2025 yılında, sektörde büyüme beklediklerini belirtti.

“Dünyanın her yerinden kredi alıyoruz”

Taş, leasing şirketlerinin malın sahibidir; bu durumun yatırım finansmanı için önemli bir avantaj sağladığını dile getirdi. Leasing ile yapılan yatırımların önemli bir kısmının yurt dışından temin edildiğini, bu durumun KOBİ’lere sağlanan avantajlardan biri olduğunu belirtti. Ayrıca, yerel bankalardan kredi kullanmanın sınırlı olduğunu vurgulayarak, bu konuda süregelen kısıtlamaların sektörün büyümesini olumsuz etkilediğini ifade etti.

“Leasing kredisi uzun vade, sabit faiz imkânı sağlıyor”

SIEMENS LEASING GENEL MÜDÜRÜ EMRE KEMAL GİRGİNER:

Siemens Leasing Genel Müdürü Emre Kemal Girginer, Türkiye’deki leasing sektörünün bankacılık sektörüne oranla düşük bir paya sahip olduğunu ifade ederek, leasing konusunda farkındalığın artırılmasının önemine dikkat çekti. Sadece iş makineleri değil, sağlık ve inşaat gibi pek çok sektörde de leasing imkânlarının sağlanabileceğini belirtti. KOBİ’lerin sabit faizle geniş vadeli finansman olanağına sahip olmasının büyük avantajlar sunduğunu ifade etti.

Faiz riskinden korunma imkânının KOBİ’ler için önemli bir avantaj olduğuna dikkat çeken Girginer, leasing ile sağlanan uzun vadeli finansmanın sabit faizli olması sayesinde, kredi maliyetleri açısından bir öngörülebilirlik sağladığını belirtti. Elektronik imzanın leasing süreçlerinde kullanımının da sektöre ciddi katkılar sunabileceğini sözlerine ekledi.

Kaynak: Ekonomim

Finansal Kiralama: Türkiye’de 40 Yıl ve Gelecek
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

45ekonomi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin