Fitch Ratings, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) dalgalı finansal piyasalara karşı para politikasını sıkılaştırmasının sonucu olarak, Türk bankalarının daha yüksek risk maliyetleri ve daha yavaş net faiz marjı toparlanması ile karşı karşıya olduğunu ifade etti.
Kredi derecelendirme kuruluşu, uzun süre yüksek seviyelerde kalacak Türk Lirası faiz oranlarının, varlık kalitesinin kötüleşmesini daha da artıracağını ve varlıkların yeniden fiyatlandırılmasının borç yükümlülüklerinden daha yavaş olacağını vurgulayarak net faiz marjındaki iyileşmenin gecikeceğini belirtti. Ancak, Fitch’e göre, politika faiz oranlarında yapılacak indirimlerle birlikte net faiz marjlarının 2025 yılının sonlarına doğru düzelmeye başlaması bekleniyor.
Türk Bankacılık Sektöründe “Nötr” Görünüm
Fitch, Türk bankacılık sektörü için görünümün “nötr” olduğunu kaydederken, 2025 karlılığının 2024 yılındaki güçlü performansı aşacağına ve varlık kalitesindeki bozulmanın bankaların karlılık ve sermaye yeterliliğinden kaynaklanan karşılık ve tampanlar içinde kalacağına dikkat çekti. Ancak, yine de piyasa dalgalanmaları veya Türkiye’nin makroekonomik politika yönünde bir değişiklik yaşanması gibi faktörlerin riskleri artırabileceği uyarısını yaptı.
Bankaların Yüksek Risk Maliyetleri Bekleniyor
Fitch, sorunlu kredi oranlarının artmaya devam edeceğini öngördü. Merkez bankasının nisan ayında politika faiz oranını 350 baz puan artırarak yüzde 46’ya çıkarması ve GSYH büyümesinin zayıflaması durumunda, varlık kalitesinin daha fazla baskı altında kalacağı belirtildi. Bu süreçte bankaların risk maliyetlerinin yüksek seviyelerde kalması ve yılsonu tahminlerini aşma potansiyelinde olduğu vurgulandı.
2025’te Politika Faizi Yüzde 33’e Düşecek
Fitch’in temel senaryosuna göre, Türkiye’nin ana politika faizi 2025 yılının sonuna doğru yüzde 33’e düşecek. Bu durum, net faiz marjlarının toparlanmasına yol açsa da, iyileşmenin zaman açısından beklentilerin altında kalabileceği ifade ediliyor.
Fitch, mart ayında yaşanan piyasa dalgalanmalarının ardından, bankaların dış finansmana erişiminde ciddi bir baskı olduğuna dair kanıt bulunmadığını, Eurobond ve sermaye aracı ihracında ise yavaşlama yaşandığını belirtti. Ancak Türk bankalarının önemli miktarda kısa vadeli dış borçlarının yanı sıra mevduat dolarizasyonu da göz önünde bulundurulduğunda, piyasa dalgalanmasının devam etmesi durumunda yatırımcı ve mevduat sahiplerinin güveninin zayıflaması ihtimalinin, refinansman risklerini artırabileceği vurgulandı.
Kaynak: Ekonomim