HSBC Gelişmekte Olan Ülkeler Araştırma Başkanı ve Küresel Makro Strateji Direktörü Dr. Murat Ülgen, global belirsizliklere rağmen gelişen piyasalara olan yatırımcı ilgisinin yeniden artış gösterdiğini duyurdu. CNBC-e’ye verdiği röportajda, HSBC’nin “Yazın Kararsız Boğaları” olarak adlandırılan 20. Gelişen Ülkeler Eğilim Anketi’nin dikkat çekici sonuçlarını ele aldı.
“Yatırımcıların risk alma iştahında azalma gözlemleniyor”
Dr. Ülgen, HSBC’nin anket sonuçlarına dayanarak gelişen ülkelere yönelik iyimserlik oranının yüzde 36’dan yüzde 44’e çıkarak iki yılın zirvesine ulaştığını belirtti. Ancak yatırımcıların risk alma iştahında bir düşüş yaşandığına dikkat çekti.
“Yatırımcılar gelişen piyasalara olumlu bakmakla birlikte, yatırım kararlarında hala temkinli yaklaşımlar sergiliyor. Nakit seviyeleri yükseldi; bu da kalan fırsatları değerlendirme arayışında olduklarını göstermekte” diyen Ülgen, karmaşık küresel ortamda temkinli bir iyimserliğin hakim olduğunu vurguladı.
“HSBC’nin yıl sonu Euro/dolar tahmini 1.20”
Doların değer kaybının gelişmekte olan ülke varlıklarına olan ilgiyi artırdığına işaret eden Ülgen, HSBC’nin yıl sonu Euro/Dolar tahmininin 1.20 olduğunu açıkladı:
“Dolar-Euro’ya karşı ve diğer gelişmiş ile gelişmekte olan ülkelerin para birimlerine karşı değer kaybetmekte. Bizim tahminimiz, Euro/doların yıl sonunda 1.20’ye ulaşacağı yönünde. Böylelikle burada biraz daha hareket alanı olacağını düşünüyoruz. Son beş yıldır ABD piyasalarına yönelen yatırımcılar, şimdi sepetlerini çeşitlendirme arayışı içindeler. Bu durum, Avrupa ve gelişen piyasalara sermaye akışını artırıyor. Dolar artık gelişmekte olan ülkeler için olumsuz bir etki yaratmaktan çok, olumlu bir güç olarak öne çıkmakta.”
“Yüksek getirili ülkeler öncelikli tercih”
Murat Ülgen, yüksek nominal ve reel faiz sunan ülkelerin yerel para cinsi varlıklarına yönelimin arttığını belirterek, bu ülkelerin ön planda olduğunu ifade etti. Güney Afrika ve Brezilya hem hisse senetleri hem de tahvil piyasasında dikkat çekiyor. Türkiye de yerel bono pazarında öne çıkmakta; burada yüksek reel ve nominal getiriler mevcut ve politika faizlerinin düşmesi için oldukça büyük bir alan bulunmakta. Hindistan ve Çin ise hisse senetleri açısından dikkate değer konumda.
“Yatırımcılar açısından yeni rotalar: Latin Amerika, Afrika ve Asya”
HSBC’nin mayıs-haziran döneminde gerçekleştirdiği Eğilim Anketi, Ortadoğu varlıklarına olan ilginin azaldığını gözler önüne serdi. Dr. Murat Ülgen, anketin tamamlanma döneminde yaşanan jeopolitik gelişmelerin bölgedeki yatırım pozisyonlarını etkilediğini belirtti. Yatırımcılar artık yönlerini Latin Amerika, Afrika ve Asya gibi bölgelere çevirmiş durumda.
“Küresel çapta faiz indirimi süreci devam etmekte”
Murat Ülgen’e göre, dünya genelinde kapsamlı bir faiz indirimi süreci yaşanıyor ve bu durum gelişmekte olan ülkelerin cazibesini artırıyor.
“Federal Reserve’den yıl sonuna kadar üç faiz indirimi bekliyoruz. Avrupa ve diğer gelişmekte olan ülkeler de bu sürece girmiş durumda. Bu durum, gelişen ülke varlıklarının daha cazip hale gelmesine yol açmakta” diye ekledi Ülgen, Türkiye’nin de bu eğilimden yararlanabileceğini vurguladı.
“Temmuz ayı kritik bir dönüm noktası”
HSBC’nin nisan ayında yayımlanan gelişen piyasalar raporu ile bu son anket arasındaki örtüşmeye dikkat çeken Ülgen, temmuz başının kritik bir dönem olabileceğine işaret etti: ABD’nin ithalat vergileri ile ilgili 90 günlük süresi 9 Temmuz’da sona erecek. Bu tarih, bazı yeni gelişmelere sahne olabilir. Genel görünüm itibarıyla yaz ayları için olumlu bir tahmin mevcut. Bir fırsat penceresi bulunmakta.
Kaynak: Ekonomim