Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF) tarafından yayımlanan raporda, 2024 yılında yüksek fiyat artışları ve maliyet baskılarıyla yüzleşen gıda perakendeciliği sektörünün, 2025’in ilk çeyreğinde kısmi bir toparlanma süreci içerisine girdiği ifade edilmektedir.
Ocak-Nisan 2025 döneminde gıda fiyatları sırasıyla yüzde 5,47, yüzde 2,32, yüzde 4,94 ve yüzde 3 oranında artış gösterirken, nisan ayı itibarıyla yıllık gıda enflasyonu yüzde 36,09 seviyesine geriledi. Bu durum, 2024 yılında yüzde 70’i aşan gıda enflasyonuna kıyasla önemli bir yavaşlama olarak değerlendirildi.
Raporda, gıda perakendeciliği sektörünün enflasyonist baskılardan büyük oranda arındığına ve tüketici tercihinin daha rasyonel ve dengeli bir hale dönüştüğüne dikkat çekildi.
Enflasyonun Ağırlık Merkezi Değişti
Rapor, enflasyonun ağırlık merkezinin gıda fiyatlarındaki artış hızının düşmesiyle değiştiğini vurguluyor. Bu bağlamda, enflasyon etkisinin eğitim, sağlık, barınma, kozmetik, kişisel bakım, tekstil ve hizmet sektörlerine kaydığına işaret ediliyor.
2025’in ilk çeyreği itibarıyla gıda dışı kalemlerde fiyat artışlarının hanehalkı bütçesinde yeni baskı alanları oluşturduğuna, tüketicinin temel ihtiyaçlarını daha dikkatli bir şekilde karşılayabildiği ancak özel harcamalarında önemli bir daralma yaşandığına dikkat çekiliyor. Bu durum perakende sektöründeki ürün dağılımını, kampanya stratejilerini ve müşteri davranışlarını yeniden şekillendiriyor.
2024 yılında başlayan fiyat odaklı alışveriş eğilimi, 2025’te daha seçici ve bilinçli bir hale gelirken, raporda özellikle taze ürünlerde kalite ve tedarikçi güvenilirliğinin ön plana çıktığı, markalı ürünlerde ise fiyat duyarlılığının hâlâ belirleyici olduğu ortaya konuldu.
“Gıda Enflasyonunda Düşüş Sektör İçin Olumlu İşaret”
TPF Başkanı Ömer Düzgün, raporun içeriğine ilişkin yaptığı açıklamada, 2024 yılında yaşanan zorluklara rağmen yerel gıda perakende sektörünün son derece dayanıklı bir performans sergilediğini belirterek, tüketicinin temel ihtiyaçlarına kesintisiz erişimin sağlandığını ve 2025’in ilk çeyreği ile birlikte sektörün daha dengeli bir sürece girdiğini vurguladı.
Düzgün, enflasyon baskısının gıda sektöründen daha çok özel tüketim, eğitim, sağlık, kozmetik ve konut gibi alanlara kaydırıldığını bildirerek, gıda tarafında fiyat istikrarı gösteren iyileşmelerin sinyallerini verdiğini ifade etti.
“2025’in İlk Çeyreğinde Daha Kontrollü Bir Sürece Girdi”
Düzgün, yerel perakendecilerin dijitalleşme, verimlilik ve sürdürülebilirlik odaklı çalışmalara devam ederek rekabet güçlerini artırdıklarını belirtti. 2025’in kalan döneminde daha erişilebilir ve istikrarlı bir piyasa yapısı oluşturmanın mümkün olduğunu kaydetti.
Özellikle 2024’ü yüksek maliyet artışlarıyla kapatan sektörün, 2025’in ilk çeyreğinde daha kontrollü bir sürece geçiş yaptığını dile getiren Düzgün, gıda enflasyonundaki düşüşün sektör için olumlu bir gelişme olduğunu belirtti.
Sonuç olarak, günümüzde enflasyon baskısının eğitimden özel tüketime kadar farklı alanlara kaydığını görmekteyiz. Bu durum, hem tüketici davranışlarını hem de ekonomik planlamaları önemli ölçüde etkiliyor. Gıda perakendesinde uzun süredir beklenen düşüş trendinin başlaması, sektör için büyük bir memnuniyet kaynağı oluşturuyor; ayrıca güçlü politikalarla bu sürecin daha da ileriye taşınacağından şüphe yok.
Kaynak: Ekonomim