YENER KARADENİZ/İSTANBUL
E-ihracat, son yıllarda dijitalleşmenin etkisiyle küresel pazarlarda önemli bir gelişim göstermekte ve ayakkabı sektörü için de büyük bir gelir kaynağı haline gelmiştir. 2024 yılı için öngörülen 285 milyon doları aşan e-ihracat hacmi, toplam ayakkabı ihracatının yüzde 26’sını oluşturuyor. Ancak, bu durum beraberinde iade yükü sorununu da getiriyor. Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği (TASD) Başkanı Berke İçten, yurtiçindeki gibi yurtdışındaki ayakkabı satışlarında da yüksek iade oranlarının görüldüğünü belirtti. İçten, iade süreçlerinin Türkiye’de oldukça kolay ve düşük maliyetli olduğunu ifade ederken, ihracat aşamasında bu sürecin büyük bir maliyet ve bürokratik yük oluşturduğunu vurguladı. Ayrıca, iadelerin Türkiye’ye geri çekilmesinin gümrük mevzuatları nedeniyle zaman alıcı ve pahalı olduğunu dile getirdi. İçten, bazı firmaların iadeleri fiziksel olarak geri almak yerine ürünleri gümrüklere terk ettiğini veya imha eden firmalar bulunduğunu aktardı.
Dış ticaret açığı büyüyor
Ayakkabı sektörü, iç piyasa baskısıyla mücadele ederken, dış ticaret alanında yüksek maliyetlerden dolayı rekabet gücünde azalma yaşıyor. 2021’de 500 milyon dolar, 2022’de ise 350 milyon dolar dış ticaret fazlası veren sektör, 2023’te 137 milyon dolar ve 2024’te de 550 milyon dolar dış ticaret açığı vermiş durumda. Bu dönemde, sektörde bir çözüm arayışı olarak e-ihracata yönelindi. Ancak yine de iade sorunları gündemde kalmaya devam ediyor. İçten, “30 dolarlık bir online mağazada satılan ayakkabının iade maliyeti 100 doları aşabiliyor. Bu durum, üreticiyi geri alma yerine ürünü olduğu yerde imha etmeye zorlayabiliyor” dedi. Bu durum, sektörün maliyet ve sürdürülebilirlik açısından büyük bir ikilem yaratıyor.
Maliyetler fiyatlara yansıtılıyor
Geçmiş yıl e-ihracat rakamlarının 285 milyon dolara yükseldiğini belirten Berke İçten, bu rakamın önemli bir bölümünün Trendyol tarafından gerçekleştirildiğini kaydetti. Trendyol’un, yüksek maliyetler nedeniyle iadeleri geri getirmediğini, bunun yerine iade maliyetlerinin bir kısmını fiyatlara yansıttığını ifade etti. Trendyol, iade edilen ürünleri bölgedeki depolara satarak yeniden kullanıma kazandırma çabasında olduğu bilgisini verdi. İçten, “Etsy veya Amazon gibi diğer pazar yerlerinden alınan ayakkabılar iade edildiğinde, bu ürünler doğrudan geri gönderiliyor. Ancak bu süreçte ihracat yapan markaların, bu ürünlerin ithalat süreçlerini de üstlenmesi gerekiyor. Gümrükleme masrafları hızla artarak maliyeti artırıyor ve bu nedenle e-ihracatçılar bu ürünleri geri çekemeyip gümrüklerde terk etmek zorunda kalıyorlar” ifadelerini kullandı. Bu da PTT veya diğer kargo firmalarının depolarında yığılmalara neden oluyor.
Masrafsız iade yolu açılmalı
Bu durum, e-ihracatı olumsuz etkilediğine dikkat çeken İçten, çözüm önerilerini şöyle sıraladı: “Ürünü ihraç eden firma, ETGB kapsamında gönderdiği için geri gelen malın üreticisinin tespit edilmesi mümkün. Bu nedenle, ürünün üreticisine herhangi bir gümrük masrafı olmadan iade edilmesi gerekmektedir. Pazar yerleri müşteri memnuniyeti adına iadeleri doğrudan satıcılara yönlendiriyor. Avrupa’nın birçok bölgesinde kargo ücretlerinin hala markalar tarafından karşılandığını hatırlatmak gerekir. Ürün fiyatı 30 dolar olsa da, kargo, gümrükleme ve ithalat işlemleri dahil maliyet 100 doları aşabiliyor.”
■ Yurtdışında iade oranı yüzde 15-20’yi buluyor
TASD Başkanı Berke İçten, gümrüklerde terk edilen ürünler hakkında şu bilgileri verdi: “Geçen yıl gerçekleştirilen 285 milyon dolarlık ayakkabı e-ihracatının neredeyse yüzde 80’i Trendyol tarafından yapıldı. Geri kalan 57 milyon dolarlık kısmın yaklaşık yüzde 15-20’si iade ediliyor ve bu iadelerin maliyetleri ürün fiyatını aştığından, yaklaşık 10 milyon dolarlık bölüm gümrüklerde terk ediliyor. Bu durum hem pazar yerleri hem de markalar için önemli bir zarar yaratıyor.”
Kaynak: Ekonomim