İsmail Saymaz
“Biz fakir bir aileyiz. Bir yaptırımız yok, birini satın alamıyoruz. Sistem ne yazık ki böyle. Benim hala umut ettiğim, suçluların cezasını alması, böyle yerlerin denetlenmesi. Rüşvetle bu işler dönmesin.”
Bu ifadeler, İliç altın madeninde meydana gelen heyelanda hayatını kaybeden Uğur Yıldız’ın kız kardeşi Duygu’ya ait.
“Geliyorum” diyen facia
Facianın görüntüleri hafızalarda taze. İki kamyon, maden sahasında ilerlerken 10 milyon tonluk toprak yığını hareketleniyor. Arkadaki kamyon, birkaç yüz metre ilerisindeki heyelanı görüp geri manevra yapıyor. Ancak önündeki kamyonun şansı kalmamıştı; o da simsiyah bir toz bulutuyla sarılıyor.
33 yaşındaki Uğur Yıldız, bu kamyonun sürücüsüydu ve ‘Çiftay’ isimli taşeron şirkette sekiz yıldır çalışıyordu. Yıldız, yeni evlenmişti. Kendisi ve üç arkadaşı, atık toprağı boşaltırken heyelana yakalandılar.
Aynı gün saat 09.30’da, toprak yığındaki çatlak ve yarıkların tespit edildiği, “Sahayı boşaltın” talimatının gönderildiği halde sürücülere herhangi bir bilgi ulaşmamıştı. Yıldız, hayatını kaybettiğinde eşi bir haftalık hamileydi. Kara haberin ardından, acıyla bebeğini kaybetti.
18 milyon TL teklif ettiler
Anagold, geçen yıl, yüksek bir tazminat ödeyerek dokuz işçinin aileleriyle uzlaşma girişiminde bulundu. Yıldız ailesi Erzincan’da bir otelde buluştu ve 18 milyon TL’lik bir teklif aldı. “Sakın yanlış anlamayın, ceza davasını çekmenizi istemiyoruz” dediler.
Aile, “Metni görmek istiyoruz” talebinde bulundu. Ancak hazırlanan belgeye, ceza davasının geri çekileceğine dair bir madde eklenmişti. Belgedeki ifade, “Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş. yönünden hukuki başvuru yolu gitmeyeceklerini kabul, beyan ve taahhüt etmiştir.” şeklindeydi.
Yıldızlar, şikayetlerinden vazgeçmeyeceklerini belirtip masayı terk etti. Üç aile de teklifi geri çevirdi.
‘Göz göre göre öldürdüler’
Duygu Yıldız, red gerekçelerini şu sözlerle özetliyor: “Suçluların ceza çekmesini istiyoruz. Biz paranın ve güçlülüğün yanında bir adalet sistemi istemiyoruz. Dokuz kişiyi göz göre göre öldürdüler. Rapor, bir yıl öncesinden felaketin geleceğini ortaya koyuyor. Madende yasal eksiklikler olduğu herkesçe biliniyor.”
Anagold’un Genel Müdürü Cengiz Yalçın Demirci tutuksuz yargılanıyor ve duruşmalara katılmıyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un “ÇED gerekli değildir” raporunda imzası olduğuna işaret ediyor.
Duygu, “Burada bir ihmal ve denetimsizlik var. Bize dönüşü olmayan bir kayıp yaşattılar. Her kim sorumluysa cezasını çekmeli.” diyerek bağımsız yargıya olan inancını sorguluyor.
İkinci duruşma bugün
İliç’teki facia 14 Şubat 2024 tarihinde gerçekleşti. Bir buçuk yıldır hala adalet sağlanmış değil. Erzincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 5’i tutuklu 43 sanık, taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına sebep olmaktan yargılanıyor. İkinci duruşma bugün yapılacak.
Ağabeyi Ocak Partisi liderini miras kavgasında öldürdü
|
“Erdoğan’ın kefenli askerleriyiz!” Hemen herkes, bu açıklamayıyla Ocak Partisi ve Osmanlı Ocakları Genel Başkanı Kadir Canpolat’ı tanıdı. Geçen yıl, Hazine arazilerini satma veya kiralama vaadiyle dolandırıcılıktan tutuklanmıştı. Altı ay cezaevinde kalan Canpolat, 21 Mayıs’ta serbest bırakıldı ve 21 Haziran’da, memleketi Erzurum’un Horasan ilçesine bağlı Çayırdüzü köyünde ağabeyi Mutlu tarafından öldürüldü. Mutlu Canpolat, babadan miras kalan tek katlı taş ev konusunda yaşanan tartışma sonucunda kardeşini vurduğunu itiraf etti. 47 yaşındaki Canpolat, DSİ’den emekli olduğunu belirtiyor. ‘Dolandırıcıydı’Kardeşi için Kadir hakkında emniyete verdiği ifadesinde, “Osmanlı Ocakları Genel Başkanlığını yürütmektedir. Geçimini dolandırıcılıkla sağlamaktadır. Aramızda daha önceden husumet bulunmaktaydı. Bu husumetin sebebi, babamın taşınmaz patrimoniyle ilgili yaşananlardır.” dedi. Canpolat, babasının mülkleri altı çocuğu arasında paylaştırdığını, kendisine kalan taş evin ise kardeşi tarafından işgal edildiğini öne sürdü. Bahçede vurdu ve kaçtı20 Haziran’da Erzurum’dayken, kardeşi Adem Zülküf’e mesaj gönderdi ve yanıt aldı. Mesajlaşmalarında, Kadir ile tartışacakları yönünde ifadeler geçiyordu. 21 Haziran’da, köye gelmeden kimseye haber vermedi. Köyün sebze bahçesine giden Mutlu, Kadir ile tartışmaya başladı. İddiasına göre, tartışma sırasında Kadir, tabancasını çıkararak saldırdı. Mutlu, itekleyip Kadir’i yere düşürdü ve korkuyla ateş etti. Canpolat, “Kadir yere düştüğünde, korkarak üzerini kapattım. Hemen arabama binip, köyden uzaklaştım.” diye ifade verdi. Hastaneye haber vermediCanpolat, cinayetin planlı olmadığını savunsa da, Kadir’in vücudundaki kurşun yaraları dikkat çekti. “Vicdanen rahatsız oldum ama hastaneyi aramadım.” şeklinde ifade verdi. Adem Zülküf Canpolat ise Mutlu’yu suçlayarak, kardeşinin cinayeti için tutuklandı. |
Kaynak: Halk TV
