Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

İmamoğlu: ‘Saraydan değil, Meclisten yönetim istiyoruz’

İmamoğlu: ‘Saraydan değil, Meclisten yönetim istiyoruz’

Ekrem İmamoğlu:

Cumhuriyetimizin kurucu şehri, bağımsızlık mücadelesinin sembolü olan Ankara’nın kıymetli evlatları, sevgili gençler, hanımefendiler ve beyefendiler, Afyon, Eskişehir, Bolu ve Kırıkkale’den gelen değerli dostlarım, Cumhuriyet ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin sevgi dolu mensupları, hepinize en içten selamlarımı sunuyorum. Hoş geldiniz, sefalar getirdiniz.

Ramazan ayı içerisindeyiz ve bu mübarek ayınızı kutluyorum. Hayırlara vesile olmasını diliyorum. İçinde vatan ve Cumhuriyet aşkı barındıran herkes için Ankara özel bir şehirdir. Ben de ilk kez 5,5 yaşında ailemle birlikte Ankara’ya gelmiştim. O zaman Ulus’un tadını çıkarmış, Anıtkabir’i ve Kocatepe’yi görmüş, Çankaya bölgesinde dolaşmıştım.

Ankara’nın maneviyatını asla unutmam. Ailemle Hacı Bayram Veli Camii’ni ziyaret etmiştik; çünkü bu topraklar hepimiz için büyük bir öneme sahiptir. Kurtuluş Savaşı’mızın karargâhı ve Milli İrade’nin başkenti olan Ankara, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere emanetidir ve onun ebedi istirahatgahıdır.

Ankara’da olmak, milletin ve Atatürk’ün huzurunda olmak demektir. Bu duygular içinde sizinle buluşmanın heyecanını yaşıyorum. Ancak hepimizin bir yanının hüzün ve isyan hisleriyle dolu olduğunu biliyorum. Uzun yıllar boyunca Ankara’ya yönelik yapılan haksızlıklar ve ihanetler bizleri derinden yaraladı. Ankaralılar, Atatürk’ün bu şehirdeki izlerini silmeye çalışanlara en güzel cevabı 2019 ve 2024’te verdiler. Bu konuda sevgili başkanımız Mansur Yavaş’a selamlarımı iletiyorum.

“BİZ BU ÜLKEYİ SARAY’DAN DEĞİL MECLİS’TEN YÖNETİLSİN İSTİYORUZ”

Aynı kötü akıl ve bozuk zihniyet, milletimizin Büyük Meclisimizi hiçe sayan bir rejim ile ülkemizi tehdit etmekte. Devlet kurumlarını tek bir adama bağlayarak kuvvetler ayrılığını ortadan kaldırdılar. Ankara ve Türkiye’yi meclissiz bıraktılar. Bu duruma gereken cevabı önümüzdeki genel seçimde bir araya gelerek verecek miyiz?

Kişiye özel olarak tasarlanmış bu bozuk düzene son vermeye hazır mıyız?

Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni yeniden hak ettiği saygın konuma kavuşturmaya hazır mıyız?

Biz bu ülkeyi saraydan değil, Meclis’ten yönetilsin istiyoruz. Milliyetçi duygularla, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni belirlemeyi ve Başbakanlar ile bakanların meclisten çıkmasını istiyoruz.

Çünkü sevgili dostlar, Meclis, milli iradenin en güçlü ve kapsayıcı temsilcisidir. Milli iradenin tüm renkleri ve sesleri burada bir araya gelir. Ancak, mevcut iktidarın başka seslere tahammülü yoktur. Ne milleti duyuyorlar ne de milletin temsilcilerini. Cumhurbaşkanı’yla yıllardır sokağa çıkıp halkla buluştuğunu gördünüz mü?

Pazara gittiğini ya da çarşıya çıktığını gördünüz mü? Ekranlarda rakipleriyle tartışma cesaretini gösterdiğine şahit oldunuz mu? Sadece Erdoğan değil, hükümetin tüm yetkilileri aynı durumda. Onlar, halkla yüz yüze gelmekten kaçıyorlar. Çünkü karşı karşıya kaldıklarında tüm gerçekler ortaya çıkacak. Millet bunları görecek ama seslerine kulaklarını tıkamış durumdalar.

Erdoğan ne dedi?

Emeklilerin bayram ikramiyelerinin artışını sorgulayan gazetecilere, “Siz beni dolmuşa mı getiriyorsunuz?” cevabını verdi. Bu akıl, milletin parasını millete değil, sanki kendi parasını dağıtıyormuş gibi bir yaklaşımdır. O soruyu soran gazeteci değil, doğrudan milletin kendisidir.

Bu durumu bile fark edemiyor. Her gün milyonlarca emekli “Bu bayram ikramiyelerinin azlığından utanmıyor musun?” diye sorma cesaretinde bulunuyor. Milletin hakkını vermek yerine böyle bir yaklaşım sergileyen bir zihniyetle karşı karşıyayız.

Bu ülkeyi kurtaracağız ve sandık 23 Mart’ta milletin önüne gelecek. Önce Cumhuriyet Halk Partisi’nin boyunun ölçüsünü göstereceğiz. Hazır mıyız Cumhuriyet Halk Partisi olarak?

Sonra, milletimiz, kendini yoksulluğa mahkum eden tek adam rejimini bir kez daha devirmek için birlik olup hazır mıdır?

Halkçı, adaletli ve liyakatli bir yönetim anlayışı ile birlikte Çankaya’ya yürümeye hazır mıyız?

Vaktini doldurmuş olanların artık gitme zamanı geldi. Yenileşme ve gençleşme zamanı geldi. Değişme zamanı, değişme. Siyasetin de kuralı budur; vaktini dolduranlar gider.

Kaynak: Halk TV