Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

İmamoğlu: Siyasi Operasyon Türkiye’yi Zedeliyor!

İmamoğlu: Siyasi Operasyon Türkiye’yi Zedeliyor!

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, ”Kent Uzlaşısı” isimli soruşturma kapsamında verdiği ikinci ifade gün yüzüne çıktı. İmamoğlu, kendisine yöneltilen iddiaları kesin bir dille reddetti.

“Türkiye İttifakı söylemini kullandım”

İmamoğlu, savcılığa verdiği ifadede, “Kent Uzlaşısı” kavramının kendisiyle ilişkilendirilmesini kabul etmediğini belirtti. Bu bağlamda, “Bu ifadeyi DEM Parti’nin söylemi olarak biliyorum. 2019 seçimlerinden itibaren ‘İstanbul İttifakı’, daha sonra ise ‘Türkiye İttifakı’ söylemini kullandım. Bu anlayış, Türkiye’nin çeşitli kesimlerini kapsayan ve demokratik temsili hedefleyen bir anlayışla seçim çalışmalarımızı sürdürdük.” dedi.

“YSK bu listeleri denetlemekle yükümlü”

Seçim listelerinin geçmişte farklı partilerde yer almış isimleri barındırabileceğini ifade eden İmamoğlu, bu listelerin CHP Genel Merkezi tarafından onaylandığını ve yasal yollarla ilçe seçim kurullarına teslim edildiğini vurguladı. Ayrıca, Yüksek Seçim Kurulu’nun bu listeleri denetlemekle mükellef olduğunu hatırlatarak, “Eğer bu kişiler terörle bağlantılıysa neden seçim öncesinde müdahale edilmedi?” şeklinde bir eleştiride bulundu.

İmamoğlu, açılan soruşturmayı ise “kasıtlı ve itibarsızlaştırma amacı taşıyan bir yargı operasyonu” olarak değerlendirdi.

“Ehliyet yanıtı: En üst düzeyde ahlaksızlık ve kasıtlı”

İfadesinde, kendisine sorulan ”Ehliyetiniz var mı?, Daha önce hiç pasaport aldınız mı?, Yurt dışına legal veya illegal yollardan çıktınız mı?” gibi sorulara şu şekilde cevap verdi: “B sınıfı ehliyetim vardır. Pasaportum var ve yurt dışına defalarca legal olarak çıkış yaptım. ‘İllegal yollardan çıktınız mı?’ sorusunu 16 milyon İstanbullunun belediye başkanına sormak, en üst düzeyde ahlaksızlık ve kasıtlı bir yaklaşım.”

“Günde yüzlerce kişi arıyor, bu iddialar akıl dışı”

İmamoğlu’na yöneltilen bir diğer iddia, adına kayıtlı iki cep telefonu üzerinden terör suçlarından kaydı bulunan toplam 390 kişiyle HTS verileri aracılığıyla iletişim kurduğu yönündeydi. Bu iddiaya sert bir biçimde karşılık veren İmamoğlu, şunları ifade etti:

“Bu hatlardan biri 25 yıldır kullandığım şirketime ait. Bu telefonları ekibim de kullanıyor ve günde yüzlerce kişiyle görüşme yapılıyor. Bu listedeki kişilerin kim olduğunu bilmem mümkün değil. Eğer gerçekten böyle bir irtibat varsa, devletin beni uyarması gerekirdi. Ancak şimdi, seçimden sonra bu bilgileri önüme koyuyorsanız bu bir tuzak.”

Devletin vatandaşını koruma görevini hatırlatan İmamoğlu, “Bu kadar kişi beni aramışsa, neden hiçbir güvenlik uyarısı yapılmadı? Bu ihmali yapanlar hakkında suç duyurusunda bulunacağım.” dedi.

“Azad Barış ile birebir ilişkimiz olmadı”

İfadesinde adı geçen Azad Barış’a dair açıklamalarda bulunan İmamoğlu, Barış’ı ilk kez 2021-2022 yıllarında Almanya’da düzenlenen bir toplantıda gördüğünü belirtilerek, “Azad Barış ile birebir bir ilişkim olmadı. Kendisiyle yalnızca resmi heyet toplantılarında bir araya geldim. Rapor sunumları dışında kişisel ya da sosyal bir bağımız yoktur.” dedi.

Barış ile olan iletişimin büyük ölçüde CHP ile DEM Parti arasındaki resmi diyaloglar çerçevesinde gerçekleştiğini vurgulayan İmamoğlu, bu görüşmelerin de yerel seçim stratejilerine yönelik araştırma paylaşımlarından ibaret olduğunu belirtti.

“Bu siyasi operasyon Türkiye’nin itibarını zedeliyor”

İfadesinin sonunda, gözaltına alınış biçimini ve süreç yürütülüşünü sert bir dille eleştiren İmamoğlu, “Bu siyasi operasyon Türkiye’nin hukukuna, ekonomisine ve gençlerinin umuduna zarar vermektedir.” dedi. Gizli tanık ifadeleri, MASAK raporları ve HTS verileri temel alınarak yapılan suçlamaların “kurgulanmış ve temelsiz” olduğunu söyleyen İmamoğlu, “Beni ve arkadaşlarımı akla hayale gelmeyecek suçlamalarla hedef almak istiyorlar. Ancak ben, devletime ve Cumhuriyet’e bağlı bir yurttaşım. Hak yemem, hakkımı da yedirmem. Bu süreci halkımızın vicdanına havale ediyorum.” ifadelerini kullandı.

Kaynak: Ekonomim