1. Haberler
  2. Son Dakika
  3. İsrail ile Suriye Normalleşme Sürecinde Neler Olacak?

İsrail ile Suriye Normalleşme Sürecinde Neler Olacak?

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Suriye ve İsrail Arasındaki Normalleşme Tartışmaları

Kaynak, Getty Images

Şam’da İsrail bayrağının dalgalanıp dalgalanmayacağı, Beşar Esad yönetiminin sona ermesinin ardından tartışma konusu olmaya devam ediyor. Suriye’nin geçiş döneminin lideri olan Ahmed Şara’nın İsrail ile bir normalleşme anlaşması imzalayıp imzalamayacağı, bu bağlamda önemli bir tartışma konusu haline gelmiş durumda.

Bu süreçte kaydedilen önemli gelişmelerden biri, ABD Başkanı Donald Trump’ın Mayıs ayının başında Körfez ülkelerini ziyaretinde Şam’a yönelik yaptırımları kaldırmasıdır. Trump, bu ziyaret sırasında Ahmed Şara ile de bir görüşme gerçekleştirdi ve Suriye’yi “İsrail’le ilişkileri normalleştirmeye” davet etti.

Esad döneminin ardından, İsrailli yetkililerle Suriye’nin yeni yönetimi arasında bir dizi görüşme gerçekleştiği bildirilmektedir. Bu dönemde İsrail, Suriye’deki bazı askeri hedefleri bombalamıştır.

Reuters’ın aldığı bilgilere göre, son haftalarda Suriye ve İsrail arasında doğrudan görüşmeler yapılmış, bu görüşmelerde ikili ilişkilerin düzeltilmesi ve bölgedeki gerilimin azaltılması amacı güdülmüştür.

14 yıllık iç savaş Suriye ekonomisini derinden sarstı.

Kaynak, Getty Images

Fotoğraf altı yazısı, 14 yıllık iç savaş Suriye ekonomisini derinden sarstı.

Geçmişte, Suriye, Arap-İsrail savaşlarının bir parçası olarak üç kez İsrail ile askeri çatışmalara girmişti. 1948, 1967 ve 1973 yıllarında meydana gelen bu savaşlar dışında, iki ülke Lübnan iç savaşının da içinde yer alarak başka çatışmaları da deneyimlemiştir. Her ne kadar bu savaşlar ateşkes anlaşmalarıyla sonuçlansa da, 1967’den bu yana Golan Tepeleri’nin İsrail tarafından işgali ve yıllar süren düşmanlık, iki ülke arasındaki ilişkilerin seyrini önemli ölçüde etkilemiştir.

Suriye’nin toprakları, Filistinli militan gruplara ev sahipliği yaparken, İsrail’in bu bölgelere düzenlediği hava saldırıları da gerilimin temel sebeplerinden biri olmuştur. 1990’larda Suriye’nin İkinci Körfez Savaşı’na dahil olması, Orta Doğu’daki dinamikleri değiştirmiştir. Bu dönemde Filistin Kurtuluş Örgütü ve İsrail, Oslo Anlaşmaları’nı imzalamış ve Suriye ile İsrail arasında doğrudan müzakerelere başlanmıştır.

Dönemin İsrail Başbakanı İzak Rabin’in Golan Tepeleri’nden çekileceğine dair taahhütleri, bu iki ülke arasındaki müzakerelere temel oluşturmuştur. Ancak, Rabin’in 1995 yılındaki suikastinin ardından bu süreç kesintiye uğramıştır ve çatışmaların çözümü için yeni bir yol bulmak zorlaşmıştır.

1967'de Suriye içlerine ilerleyen bir İsrail tankı.

Kaynak, Getty Images

Fotoğraf altı yazısı, 1967’de Suriye içlerine ilerleyen bir İsrail tankı.

2011 sonrası iç savaş, Suriyelilerin bölgedeki siyasi dinamiklere bakış açısını değiştirmiştir. Günümüzde Suriyelilerin İsrail ile ilişkilere dair ortak bir görüş birliği sağlamak zor görünmektedir. Lancaster Üniversitesi’nden Rahaf Al-Dughli, Suriyelilerin normalleşmeye ilişkin tutumlarının üç gruba ayrıldığını ifade ediyor.

İlk grup, Suriye’nin uzun süredir içinde bulunduğu kötü durumun son bulmasını isteyenlerden oluşuyor. Bu kişiler, İsrail ile bir anlaşmayı destekliyorlar, çünkü bunun kendi ülkelerine bir nefes alma imkânı sağlayacağını düşünüyorlar.

İkinci grup, geçiş döneminin lideri Ahmed Şara’nın bu tür bir anlaşma imzalamaya yetkili olmadığını savunuyor, zira Şara halk oylamasıyla seçilmemiştir.

Üçüncü grup ise, İsrail ile normalleşmeye tamamen karşı duran kesimleri temsil etmektedir.

Suriye Kamuoyu Çalışmaları Merkezi (MADA) tarafından gerçekleştirilen bir anket, Suriyelilerin yüzde 46,35’inin İsrail ile barış anlaşmasına karşı olduğunu, yüzde 39,88’inin ise desteklediğini göstermektedir.

İşgal Altındaki Golan

İdlib Üniversitesi’nden Kamal Al-Abdo, Golan Tepeleri’nin normalleşme sürecinin en büyük engeli olduğunu belirtmektedir. Golan Tepeleri, Suriye’nin güneybatısında yer alan 1200 kilometrekarelik stratejik bir bölgeyi kapsamaktadır. Bu bölge, İsrail tarafından 1967’de işgal edilmiş ve bunun sonucunda burada yaşayan pek çok kişi Suriye’nin diğer bölgelerine göç etmek zorunda kalmıştır. 1974 yılında, savaş sonrası Suriye ve İsrail arasında tampon bölgeler oluşturulması hakkında bir anlaşma yapılmış ve bu, bölgede gerilimi azaltmıştır.

1981’de ise İsrail, Golan Tepeleri’ni tek taraflı olarak ilhak etmiştir. Bu durum, uluslararası alanda tanınmamış bir adım olsa da, 2019’da Trump yönetimi Israel’in bu ilhakını tanımıştır. Bugün Golan’da İsrail, yaklaşık 20 bin yerleşimcinin bulunduğu 30 yasa dışı yerleşim birimi kurmuştur.

Esad rejiminin devrilmesinin ardından İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, bu çatışmasızlık anlaşmasının sona erdiğini belirterek askerlerini tampon bölgelere göndermiştir. İsrail medyasındaki yorumcular, mevcut siyasi iradenin Golan’dan vazgeçmeyeceğini belirtmektedir.

Söz konusu dinamikler, geçiş döneminin yönetiminin işgal edilmiş Suriye bölgeleri konusunda geri adım atmayacağına işaret ediyor. ABD’li dış politika uzmanı Alexander Langlois, Ahmed Şara’nın yakın gelecekte kapsamlı bir barış anlaşması imzalayamayacağına inanıyor ve bu sürecin Batı’nın desteğini kazanmak için sürdürülen diplomatik bir çaba olacağını ifade ediyor.

Golan Tepeleri, iki ülke arasındaki barış olasılıklarını tehdit eden bir engel olarak kalmaya devam ediyor. Mevcut durumda, tam bir normalleşme sağlamanın zorluğu gündemdeyken, karşılıklı anlayış temelinde bir iletişim tesis edebilme ihtimali de dile getiriliyor.

Golan Tepeleri, Suriye-İsrail ilişkilerinde önemli bir kriz başlığı.

Kaynak, Getty Images

Fotoğraf altı yazısı, Golan Tepeleri, Suriye-İsrail ilişkilerinde önemli bir kriz başlığı.

İsrail, Suriye’nin Dürzi toplumuna karşı sert bir tutum sergileyerek bu normalleşme sürecinin zorluklarını artırmaktadır. Ahmed Şara’nın iktidarı ele geçiren yeni militan grupların geçmişleri, İsrail ile ilişkilerin yeniden normalleştirilmesine dair büyük engeller oluşturmaktadır. Rahaf Al-Dughli, İslamcı militanların Filistin davasına desteklerinin, Şara’nın İsrail ile anlaşma yapmasını zorlaştırdığını vurgulamaktadır.

ABD Başkanı Trump’ın Suriye’ye yönelik yaptırımları kaldıracağını duyurması, ülkede memnuniyetle karşılandı; çünkü 14 yıllık iç savaşın en büyük etkisi ekonomi üzerinde hissedildi. Trump, yaptırımların kaldırılmasının İsrail ile ilişkilerin düzeltilmesiyle doğrudan bağlantılı olmadığını belirtmiş olsa da, Suriye’nin yeni yönetimi bu barışın ekonomiye olumlu katkı sağlayacağını düşünebilir. Ancak, Mısır’ın 45 yıl önce İsrail ile barış yapmasına rağmen hala ekonomik zorluklar yaşaması bu durumun riskini de gözler önüne sermektedir.

İsrailli yorumcular arasında yer alan Ehud Yaari, İsrail’in Suriye’deki enerji krizini çözme potansiyeline sahip olduğunu ifade etmektedir.

Kaynak: BBC Türkçe

İsrail ile Suriye Normalleşme Sürecinde Neler Olacak?
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

45ekonomi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin