Kaynak, Reuters
Fotoğraf altı yazısı, İsrail ordusunun Mart ayında ateşkesi sonlandırmasından sonra Gazze’deki saldırılarında binlerce kişi öldürüldü.
İsrail’in Askeri Harekatları ve Uluslararası Tepkiler
İsrail, 7 Ekim 2023’teki Hamas saldırılarının ardından, büyük ölçüde ABD tarafından finanse edilen silahlar kullanarak savaş başlattı.
Diğer müttefik ülkeler de, İsrail’e destek sunarak bu savaşta etkili bir rol oynamaya çalıştı. Bu destek, İsrailli sivillerden oluşan 1.200 kişinin yaşamını yitirmesi ve 251 kişinin Gazze’ye rehin alınması catında, derin bir dayanışma hissiyle birlikte lanse edildi.
Ancak şimdi, Fransa, İngiltere ve Kanada, İsrail’in Gazze’deki savaşı yürütme biçimine karşı en sert eleştirilerini dile getiriyor. Bu ülkeler, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun Hamas’ı ortadan kaldıracağını, rehineleri kurtaracağını ve Gazze üzerinde doğrudan askeri kontrol sağlayacağını vaat eden saldırıların durdurulması çağrısında bulunuyor.
Bu üç hükümet, “İsrail’in Gazze’deki askeri operasyonlarının genişlemesine şiddetle karşı çıktıklarını” belirtiyor ve bu durumun insani kriz açısından kabul edilemez bir seviyeye ulaştığını vurguluyor.
Netanyahu’nun Yanıtı
Netanyahu, Fransa, İngiltere ve Kanada’nın açıklamalarına karşılık vererek, bu ülkelerin liderlerini 7 Ekim’de İsrail’e yönelik “soykırım” saldırısına ödül vermekle suçladı. Başbakan, Hamas rehinelerini geri vermesi, silah bırakması ve liderlerinin sürgüne gitmesi şartıyla savaşın sona erebileceğini savunuyor.
Savaş suçları ve insanlığa karşı suçlamalarla ilgili olarak Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından hakkında arama emri çıkarılmış olan Netanyahu, bu suçlamaları “antisemitik” olarak nitelendiriyor. Ayrıca, Gazze ablukası altında artan insani kriz nedeniyle uluslararası baskı altında bulunuyor.
Kaynak, EPA
Fotoğraf altı yazısı, Gazze’ye 19 Mayıs Pazartesi günü yalnızca beş yardım tırı girdi. 7 Ekim’den önce bu sayı günlük 600 tır civarındaydı.
Avrupa Konseyi Başkanı António Costa, Gazze’deki insani krizi “uluslararası hukukun sistematik olarak ihlal edildiği bir trajedi” olarak tanımladı. Costa, insani yardımların güvenli ve hızlı bir şekilde ulaşmasının şart olduğunu belirtti.
Netanyahu, sınırlı yardım gönderme kararına yönelik eleştirilerle karşı karşıya kalmaya devam ediyor. Aşırı milliyetçi koalisyon ortakları, bu yardımın Hamas’a yardım edebileceği endişesini taşıyor.
19 Mayıs Pazartesi günü yapılan hava saldırıları sonucunda Gazze’ye yalnızca beş yardım tırı girebildi. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının altındaki insani krizin durumuna dair eleştiriler, Fransa, İngiltere ve Kanada hükümetleri tarafından daha sert bir dille dile getiriliyor.
Değişen Dinamikler
Ancak savaşın siyasi dinamiklerinde belirleyici bir olay, hükümetlerin harekete geçmesini sağlayabilir. Bu yılın mart ayında, İsrail güçlerinin Gazze’de 15 sağlık görevlisi ve yardım çalışanını öldürmesi, uluslararası kamuoyunda önemli bir infial yarattı.
Bu olay, İsrail’in ateşkesi bozmasının ardından yaşandı ve büyük bir tepki ile karşılandı. Olayın ardından toplu mezarlar ve sistematik saldırılar hakkında ortaya çıkan görüntüler, İsrail’in iddialarının çürütülmesine neden oldu.
Kaynak, Reuters
Fotoğraf altı yazısı, Macron (solda) İsrail’in Gazze’ye yönelik yeni saldırısını eleştirdi.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un liderlik ettiği bu durum, İsrail’in müttefikleri arasında daha sert bir dil kullanılmasına neden oldu.
Somut Adımlar
İsrail’in askeri operasyonlarına son verilmesi çağrısı, şimdiye kadar gelen en sert eleştiriler arasında yer almakta. Üst düzey bir Avrupalı diplomat, kullanılan sert dilin artan siyasi öfkenin bir yansıması olduğunu ifade etti.
Açıklamalarda, “Netanyahu hükümeti bu korkunç eylemleri sürdürürken seyirci kalmayacağız. Eğer İsrail askeri saldırıları durdurmaz ve insani yardımlara yönelik kısıtlamaları kaldırmazsa, somut adımlar atacağız” denildi. Ancak bu somut adımların neler olabileceği konusunda bir açıklama yapılmadı.
Bir olasılık, yaptırımlar olabilir. Daha güçlü bir adım ise Filistin’in bağımsız bir devlet olarak tanınması olabilir. Fransa, bu yaz New York’ta yapılacak olan bir konferansta Filistin’i ülke olarak tanımayı düşünüyor.
İsrail, bu eleştirilere sert bir şekilde karşılık vererek, uluslararası toplumda kendine yönelik bir ödül kazandıracağını söyledi. Ancak, Fransa, Kanada ve İngiltere tarafından yapılan açıklamalar, İsrail’in bu ülkeler üzerindeki baskı gücünü kaybettiğinin bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.
Kaynak: BBC Türkçe
