Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

İstanbul Barosu’na Görevden Alma Davası Devam Ediyor

İstanbul Barosu’na Görevden Alma Davası Devam Ediyor

İstanbul Barosu Davası Devam Ediyor

İstanbul Barosu Başkanı Prof. Dr. İbrahim Ö. Kaboğlu ve baro yönetim kuruluna yönelik “amaç dışı faaliyet yürüttüğü” iddialarıyla açılan dava, bugün İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde ikinci duruşmasıyla devam ediyor.

Duruşmada, avukatlar Anayasa’ya aykırılık iddialarını yineleterek, bu durumun mahkemenin yetkisini aştığını savundu. Kaboğlu, baronun dernek statüsünde değerlendirilemeyeceğini ve konunun yalnızca idari mahkemelerce değil, ceza mahkemeleri tarafından da ele alınması gerektiğini belirtti.

Davanın ilk duruşmasında da Kaboğlu ve avukatları, konuyu Anayasa Mahkemesi’ne taşımak istediklerini, fakat mahkemenin bu talebi reddettiğini ifade etti. Kaboğlu, ayrıca baronun kapatılmasının Anayasa ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu vurguladı.

İstanbul Barosu Başkan Vekili Prof. Dr. Av. Mehmet Köksal, davanın usul açısından eksik olduğunu ve savcının yalnızca basit bir alacak davası açmış gibi hareket ettiğini belirterek, davanın reddini talep etti.

Duruma bağlanan İstanbul Barosu yönetim kurulu üyesi Avukat Fırat Epözdemir ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katıldı. İlk duruşmada kabul edilmediği için üzgün olduğunu dile getirirken, hedef alınan amaç dışı faaliyetlerin neler olduğuna dair bir açıklama yapılmadığını ifade etti.

İddianame Hazırlığı

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, baro yöneticileri hakkında “terör örgütü propagandası” ve “halkı yanıltıcı bilgiyi yaymak” suçlamalarıyla bir iddianame hazırladı. İddianamenin, Baro Başkanı Kaboğlu ve tutuklu yönetim kurulu üyesi Fırat Epözdemir’in de aralarında bulunduğu 11 kişiyi kapsadığı amaç dışı faaliyetlere yönelik iddialar içerdiği belirtiliyor.

Avukatlar ise baronun görevden doğan bir hukuki sorumluluk olduğuna dikkat çekiyor. Davaya müdahil olan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Avukat Erinç Sağkan, baronun hukukun üstünlüğü ve insan hakları ile ilgili açıklamalarının amacını aşmadığını ifade ederek mahkemeden adil bir karar vermesini talep etti.

Davanın Başlangıcı

Dava süreci, İstanbul Barosu’nun Suriye’de hayatını kaybeden gazetecilere yönelik yaptığı sosyal medya açıklamasının ardından başlamıştı. İlgili olay sonrası, gazetecilerin emniyet güçleri tarafından gözaltına alınması tepkilere yol açtı.

İstanbul Barosu, gözaltında bulunan gazetecilerin serbest bırakılmasını talep etti, ancak bu açıklamanın ardından Cumhuriyet Başsavcılığı, baro yönetimi hakkında soruşturma başlattı. Kaboğlu, daha sonra savcılığa ifade verdi.

Sonuç olarak, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, baro başkanı ve yönetim kurulunun görevden alınması talebiyle dava açtı. Davada, İstanbul Barosu Yönetim Kurulu üyeleri arasında yer alan isimler ise Rukiye Leyla Süren, Hürrem Sönmez, Ahmet Ergin, Metin İriz, Mehmedali Barış Beşli, Yelda Koçak Urfa, Fırat Epözdemir, Ezgi Şahin Yalvarıcı, Ekrem Bilen Selimoğlu ve Bengisu Kadı Çavdar olarak sıralandı.

 

Kaynak: Ekonomim