Japonya Özel Kuruluşları Uzun Vadeli Yabancı Tahvil Satışında Bulundu
Japonya Maliye Bakanlığı’nın ön verilerine göre, büyük bankalar ve emeklilik fonları dahil olmak üzere özel Japon kuruluşları, yalnızca iki haftada 21 milyar dolardan fazla uzun vadeli yabancı tahvil sattı. 4 Nisan’da sona eren haftada 17,5 milyar dolar ve ardından gelen haftada 3,6 milyar dolar daha tahvil satışı gerçekleşti. Bu durum, son yirmi yıl içerisinde Japon sermayesinin uluslararası tahvil piyasalarından en belirgin şekilde çekilme örneklerinden biri olarak öne çıkıyor. ABD Başkanı Donald Trump’ın 2 Nisan’da gümrük vergilerini açıklamasının ardından başlayan satış dalgası, küresel hisse senedi ve tahvil piyasalarında önemli dalgalanmalara yol açtı.
Japonya, kamu ve özel sektör yatırımları dahil yaklaşık 1,1 trilyon dolarlık ABD Hazine tahviline sahiptir. Bu durum, Japonya’yı ABD hükümet tahvillerinin en büyük uluslararası sahibi haline getiriyor. Dolayısıyla, Japonya’daki ticaretler yakından takip ediliyor ve sıkça ABD tahvil piyasasındaki trendlerin bir göstergesi olarak değerlendirilmekte.
Japonya Maliye Bakanlığı’nın raporunda hangi tahvillerin satıldığına dair kesin bir bilgi bulunmazken, Nomura Bank’ta faiz oranları kıdemli stratejisti Tomoaki Shishido, Financial Times’a yaptığı açıklamada, “Japon satışlarının önemli bir kısmının muhtemelen ABD hazine tahvilleri veya kurum tahvilleri olduğunu” ifade etti.
Shishido, “Satışların bir bölümü, Japon emeklilik fonlarının portföylerini yeniden dengelemelerinden kaynaklanıyor olabilir… ya da bankaların ve sigortacıların faiz oranı riskine yönelik maruziyetlerini azaltma çabasıyla ilişkilendirilebilir.”
Financial Times’a konuşan bazı yatırımcılar, ABD hisse senedi fiyatlarındaki düşüşün Japon emeklilik fonlarının uluslararası borç ve hisse senetleri arasındaki yatırım oranlarını bozmuş olabileceğini belirtti. Japon emeklilik fonları, birçok büyük yatırımcı gibi, yatırımlarını çeşitli varlıklara dağıtırlar. Örneğin, paralarının bir kısmını tahvillere, bir kısmını da hisse senetlerine yatırırlar. Genellikle belirli hedef oranları vardır; hisse senetlerinde %60, tahvillere %40 gibi. Trump’ın gümrük vergilerini açıklamasının ardından ABD hisse senedi fiyatlarının sert bir şekilde düşmesi bu oranı bozmasına yol açtı. Fonlar, portföyde hisse senedinin planlanandan daha az olmasından dolayı diğer varlıklarının bir kısmını (bu durumda tahviller) satarak bu parayı hisse senedi geri alımında kullanma yoluna gidebilirler.
Öte yandan, Moody’s Analytics’in Japonya ekonomisti Stefan Angrick, Japon fonları tarafından satılan ABD tahvillerinin miktarının dikkate değer olduğunu ve bu durumun dikkat çekici bir haber olarak görünse de ABD devlet tahvili piyasasında bu rakamın o kadar da fazla olmadığını ifade etti. ABD tahvil piyasası son derece büyük; her gün yaklaşık 1 trilyon dolarlık Amerikan devlet tahvili (ABD Hazinesi) işlem görmekte. Bu, Japonya’nın sahip olduğu Amerikan devlet tahvillerinin toplam değerine eşdeğer bir miktardır.
Angrick, “Başlıklar dikkate alındığında rakamlar büyük bir etki yaratıyormuş gibi görünebilir, ancak tahvil piyasası bağlamında 20 milyar dolar, toplam faaliyetin yalnızca küçük bir kısmını oluşturmaktadır.” yorumunu yaptı.
Kaynak: Halk TV