Sıcaklıkların ani yükselişiyle birlikte kene vakalarında dikkate değer bir artış gözlemleniyor. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) yanı sıra çeşitli hastalıkları taşıyan keneler, birçok ilde yeniden bir tehdit haline geliyor. Özellikle Sivas, Amasya, Tokat, Erzincan, Giresun ve Yozgat gibi bölgelerde vaka sayılarında artış yaşanırken bebeklerin de aralarında bulunduğu bazı ölümler ortaya çıkmış durumda.
İstanbul ise yıl içinde toplam 7 bin kene vakasına ev sahipliği yaptı. Bu vakaların 6 binden fazlası son üç ay içerisinde kaydedildi. Uzmanlar, İstanbul’un kuş göç yolları üzerinde bulunmasının, göçmen kuşlarla birlikte kenelerin de taşındığını ifade ediyor. Ayrıca, küçükbaş hayvanların da kenelerin yayılmasında önemli bir rol oynadığı vurgulanıyor.
ÇİN MENŞELİ YENİ TÜR
Milliyet’ten Betül Topaklı’nın haberine göre, Artvin Çoruh Üniversitesi’nden Prof. Dr. Temel Göktürk, kış uykusuna yatan kenelerin havaların ısınmasıyla birlikte aniden ortaya çıkma eğiliminde olduğunu belirtiyor. Göktürk, Türkiye’de yeni bir kene türünün yani Haemaphysalis longicornis türünün keşfedildiğini ifade etti. Uzak Doğu kökenli olan bu tür, Türkiye topraklarında gözlemlenen 56. kene türü olarak kaydedildi.
YERLEŞİP ÇOĞALMAYA BAŞLADI
Bu kenenin, Hyalomma marginatum gibi yüksek hastalık taşıma kapasitesine sahip olduğu belirtiliyor. Türkiye’ye birkaç yıl önce geldiği düşünülen bu türün artık burada yerleşmeye ve çoğalmaya başladığı ifade ediliyor.
Türkiye’de en sık karşılaşılan kene türleri arasında Ixodes ricinus, Hyalomma marginatum ve Rhipicephalus sanguineus yer alıyor. Özellikle Ixodes ricinus, Lyme hastalığı ve KKKA gibi ağır hastalıkların bulaşma riski nedeniyle en tehlikeli türler arasında sayılıyor.
EN ÇOK TER VE İDRAR KOKUSUNA GELİYOR
Kenelerin konakçılarını çoğunlukla koku aracılığıyla bulduğunu belirten Göktürk, insanların ter, idrar ve bazı parfüm kokularının keneleri çekebileceği konusunda uyarıda bulundu. Kenelerin ısırığı genellikle fark edilmediğinden, vücutta günlerce kalabiliyorlar.
Kene yoğunluğunun en fazla görüldüğü bölgeler arasında İç Anadolu’nun kuzeyi, Orta Karadeniz ve Doğu Anadolu’nun kuzey kısımları öne çıkıyor. Bu bölgelerde özellikle hayvancılıkla uğraşan alanlarda riskin daha yüksek olduğu dikkat çekiyor.
Kaynak: Halk TV