Kurban Bayramı, bereket ve paylaşmanın ön plana çıktığı önemli bir dini bayram olarak kabul ediliyor. Manisa Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Hastanesi Diyetisyen Hale Aslantaş, bu özel günlerde kesilen kurban etlerinin, aile sofralarının vazgeçilmez bir parçası haline geldiğini belirtti.
Kurban eti kesiminden 24 saat sonra tüketilmeli
Diyetisyen Aslantaş, bayram coşkusunun yanı sıra beslenme alışkanlıklarına dikkat etmenin önemine değinerek, “Kesilen kurban etlerinin hemen tüketilmesi, sertleşme ve sindirimin güçleşmesi gibi sorunlara yol açabilir. Yeni kesilen et ‘rigor mortis’ (ölüm katılığı) dönemindedir; bu durum etin liflerini kasarak sertleştirir. Eti hemen tüketmek yerine, en az 24 saat buzdolabında bekletmek, etin yumuşamasını ve olgunlaşmasını sağlar. Bu süreç, etin lezzetini artırırken sindirimini de kolaylaştırır. Mide rahatsızlıkları olanların bu kurala kesinlikle uyması gerekir.” ifadelerini kullandı.
Et Saklarken Nelere Dikkat Etmeli?
Kurban etlerinin sağlıklı bir şekilde saklanmasının, gıda zehirlenmelerini önlemek ve besin değerini korumak açısından kritik bir önemi olduğunu vurgulayan Diyetisyen Aslantaş, kesilen etlerin büyük parçalar halinde saklanmaması gerektiğini belirtti. “Etleri günlük veya haftalık tüketim için porsiyonlara ayırmak, tekrar dondurma gereksinimini ortadan kaldırır. Etleri parçalarken, ellerinizin ve kullandığınız yüzeylerin temiz olduğuna dikkat etmek önemlidir. Çiğ etle temas eden yüzeyleri iyice temizleyin. Kurban eti pişirilmeden önce yıkanması önerilmez, fakat dinlendirilmesi ve kanın etten uzaklaştırılması önemlidir. Yabancı cisimlerin kalıntılarının kontrol edilmesi ve etlerin hava almayacak şekilde buzdolabı poşetlerine veya streç filme sarılması gereklidir. Etleri buzdolabının en soğuk kısmında 0-4°C arasında 3-5 gün saklayabilirsiniz. Daha uzun süreli saklamak istiyorsanız dondurucuya yerleştirerek −18°C’de 6-12 ay kadar tazeliklerini koruyabilirsiniz. Dondurulmuş etleri çözdürmenin en güvenli yöntemi ise buzdolabında yavaşça çözdürmektir. Oda sıcaklığında çözdürme, bakteri üremesi riskini artırır. Acil durumlar için mikrodalga fırın veya soğuk su altında çözdürme yöntemleri uygulanabilir, fakat et hemen pişirilmelidir. Çözdürülmüş bir eti tekrar dondurmak, kalitesini düşürür ve bakteri üremesi riskini artırır.” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Hangi Kurban Hayvanı Eti Daha Sağlıklı?
Kurban Bayramı’nda kesilen hayvanlar arasında kuzu (koyun), dana (sığır), keçi ve nadiren deve bulunduğu belirtildi. Diyetisyen Aslantaş, “Her birinin kendine özgü besin değerleri ve sağlık yararları vardır. Kırmızı etler yüksek kaliteli protein kaynaklarıdır ve kas gelişimi, doku onarıma ve genel vücut fonksiyonları için gerekli olan esansiyel amino asitleri içerir. Dana eti genellikle en yüksek protein oranına sahip olmanın yanı sıra, 100 gramında ortalama 25-30 gram protein bulunur. Keçi eti, 100 gram pişmiş olarak yaklaşık 20-23 gram protein içermektedir. Kuzu eti ise 100 gramında 15-20 gram protein barındırır. Deve eti de yüksek protein içeriğine sahiptir ve 100 gramında yaklaşık 20-23 gram protein bulunmaktadır.” dedi.
Kurban Etlerinin Yağ İçeriği ve Kalorisi
Etlerin yağ içeriğinin, kalori değerlerini direkt etkilediğini belirten Diyetisyen Aslantaş, yağın etin lezzetini ve dokusunu belirleyen önemli bir faktör olduğunu ifade etti. “Kurbanlık etler arasında en az yağ içeren olan keçi etidir. 100 gram pişmiş keçi eti sadece 2-3 gram yağ içerir ve dolayısıyla en düşük kaloriye sahiptir (yaklaşık 120-130 kcal/100 gr). Doymuş yağ oranı diğer kırmızı etlere göre daha düşüktür. Dana etindeki yağ oranı kesime göre değişiklik gösterebilir. Örneğin, yağsız dana etinde (bonfile gibi) 100 gramda 3-8 gram yağ bulunurken, daha yağlı kısımlarda bu oran artar ve ortalama 100 gram dana eti yaklaşık 150-200 kcal içerir. Kuzu (koyun) eti ise genellikle en yağlı kurbanlık etlerden biridir ve 100 gramında 10-17 gram yağ bulunabilir, bu nedenle kalori değeri de daha yüksektir (yaklaşık 220-260 kcal/100 gr). Deve etinin yağ oranı ise genellikle düşüktür ve 100 gramında 1.5-3 gram yağ bulunur; kalori değeri de keçi ve dana etine yakındır.” bilgilendirmesinde bulundu.
Kurban Etleri Vitamin ve Mineral Deposudur
Tüm kırmızı etlerin sağlığa yararlı çeşitli vitamin ve mineraller bakımından zengin olduğunu belirten Diyetisyen Aslantaş, “Kurban etleri özellikle demir kaynağıdır. Keçi eti, dana ve koyun etine göre daha fazla demir içerebilir. Demir, kansızlık sorununu önlemek ve enerji üretimi açısından hayati bir öneme sahiptir. Ayrıca bağışıklık sistemi, yara iyileşmesi ve hücre büyümesi için gerekli olan çinko da etlerde mevcuttur. Kuzu ve dana eti, günlük çinko ihtiyaçlarının önemli bir kısmını karşılayabilir. B12 vitamini (kobalamin) tüm kırmızı etlerde bol miktarda bulunur ve sinir sistemi sağlığı, kırmızı kan hücresi oluşumu ile DNA sentezinde esastır. B6 (piridoksin) ve niasin (B3) gibi diğer B vitaminleri de bu etlerde oldukça fazladır. Keçi etinin B1 ve B2 vitaminleri açısından diğerlerinden daha zengin olduğu belirtilebilir. Selenyum, fosfor ve potasyum gibi mineraller de tüm bu etlerde bulunur. Dana eti, kalsiyum, fosfor, sodyum ve potasyum açısından koyun etine göre daha zengin olabilir.” diye konuştu.
Kurban Etlerinin Kolesterol İçeriği
Kolesterolün etin yağ içeriği ile doğru orantılı olduğunu ifade eden Diyetisyen Aslantaş, keçi etinin en düşük kolesterol oranına sahip et türü olmasının kalp sağlığı açısından olumlu bir seçenek olabileceğini vurguladı. “Dana etinin yağsız kesimlerinden kolesterol oranı düşük olsa da, genel olarak kuzu etine göre daha az kolesterol içermektedir. Kuzu eti ise yağlı kısımları nedeniyle kolesterol hassasiyeti olanların dikkatli tüketmesi gereken bir et türüdür. Deve etinin de düşük yağ içeriği, kolesterol oranının düşük olmasını sağlamaktadır. Kurbanlık hayvan etlerinin besin değerleri, cinsiyet, yaş, beslenme şekli ve kesim gibi faktörlere bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Eğer düşük yağ ve kolesterol tercih ediyorsanız, keçi eti veya yağsız dana eti daha uygun olabilir. Yüksek protein almak istiyorsanız dana eti ön plana çıkarken, yoğun lezzet ve yüksek enerji için kuzu eti tercih edilebilir. Tüm bu etler, demir ve B12 vitamini gibi önemli besin ögeleri açısından son derece değerlidir. Önemli olan, kurban etlerinin dengeli ve ölçülü tüketilmesidir. Bayram döneminde ani ve aşırı et tüketiminden kaçınılmalı, etleri doğru şekilde muhafaza etmeli ve bol sebze ile birlikte tüketmeliyiz.” şeklinde bilgi verdi.
Kurban Bayramı’nda Nasıl Beslenmeliyiz?
Kurban Bayramı’nda et tüketiminin artmasıyla birlikte sindirim sorunları yaşamamak ve dengeli beslenmeyi sürdürmek adına bazı noktalara dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Diyetisyen Aslantaş, “Etler, protein açısından zengin ve doyurucu besinlerdir. Fakat aşırı tüketim, hazımsızlık ve kilo alımına neden olabilir. Bu nedenle et porsiyonlarını dengeli tutmalısınız. Etin yanında bol miktarda sebze ve salata tüketmek, sindirimi kolaylaştırır ve lif alımını artırır. Ara öğünlerde meyve tüketimini atlamamalısınız. Beyaz ekmek yerine tam buğday ekmeği veya lifli karbonhidratlar tercih ederek tokluk hissinizi artırabilir ve sindirim sisteminize destek olabilirsiniz. Ayrıca et ağırlıklı beslenirken su tüketimi de önemlidir; günde en az 2-2.5 litre su içmelisiniz. Şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlıları veya meyve tatlılarını tercih etmelisiniz. Etleri kızartmak yerine, ızgara, haşlama, fırında veya az yağda pişirme gibi daha sağlıklı yöntemleri uygulamalısınız.” şeklinde tavsiyelerde bulundu.
Sağlıklı Bayram Menüsü Nasıl Olmalı?
Kurban Bayramı’nın ilk gününde et tüketimine yavaş başladığı belirtilen Diyetisyen Aslantaş, sabah kahvaltısında “Şekersiz çay veya bitki çayı, bol yeşillik (domates, salatalık, maydanoz, dereotu), beyaz peynir veya lor peyniri, 1 adet haşlanmış yumurta, 2 dilim tam buğday ekmeği ve 1 tatlı kaşığı tahin pekmez” önerisini getirdi. Öğle yemeğinde ise fırında kuzu veya dana haşlama veya ızgara tercih edilerek, yağsız kısımlardan küçük bir porsiyon (avuç içi kadar) tüketilmesini önerdi. Yanında bol domates, salatalık, biber, soğan, az zeytinyağı ve nar ekşisi ile hazırlanmış çoban salata, 1 kâse ev yapımı yoğurt veya ayran ve 2-3 yemek kaşığı domatesli bulgur pilavı önerisini sundu. Akşam yemeğinde ise sebzeli tavuk sote veya az yağlı kıyma kullanarak bol renkli sebzelerle hazırlanan bir seçenek sunmayı öneren Diyetisyen Aslantaş, bu yemeğin yanında büyük bir kâse az yağlı ezogelin çorbası, tam buğday ekmeği ve bol yeşillikli roka salatası önerisinde bulundu. Diyetisyen Aslantaş, “Kurban Bayramı, sevdiklerimizle bir araya geldiğimiz ve birlik duygusunun güçlendiği özel günlerdir. Bu günleri sağlıklı beslenerek ve et tüketiminde ölçülü davranarak çok daha keyifli hale getirebiliriz.” şeklinde sözlerini tamamladı.
Kaynak: Manisa’ da Gündem