DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan: “Terörsüz Türkiye Süreci” Üzerine Değerlendirmelerde Bulundu
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Habertürk TV’deki canlı yayında Terörsüz Türkiye sürecine dair çeşitli soruları yanıtladı.
Bakırhan’ın görüşlerinden öne çıkan noktalar ise şöyle:
Türkiye, yaklaşık 100 yıllık bir meseleyi tartışmanın eşiğinde. Özellikle son 50 yıl boyunca silahlar, şiddet ve çatışmalarla dolu bir süreç yaşandı. Bu olaylar, ülkenin her köşesinde olumsuz sonuçlar doğurdu. Sayın Bahçeli’nin çağrısı ile başlayan, Sayın Öcalan’ın barış ve toplumsal uzlaşı önerileri ile devam eden bu süreçte, Sayın Cumhurbaşkanı da pozitif mesajlar vermeye başladı. Muhalefet partileri de en azından karşı durmadı. Türkiye’nin geleceğini şekillendirecek bu süreç, isyanlar ve çatışmalar yerine gözyaşlarını sona erdirecektir. Yıllardır çözüm bekleyen Kürt meselesini ele alıyoruz ve bu sorun hepimizin meselesidir.
Türkiye Kürtlerin Evidir
Türkiye, Kürtlerin evidir. Bu nedenle, sorunlarımızın evimizde tartışılması ve çözüme kavuşturulması hayati öneme sahiptir. Kimsenin dışlandığı, her şeyin şeffaf bir şekilde yapıldığı bir süreçteyiz. İmralı’daki görüşmelerimizi kamuoyuyla, siyasi partiler ve basınla paylaştık. 140’dan fazla büyük toprak alanı temsil eden Karadeniz, Ege ve Trakya’ya kadar uzanan bir sorunu birlikte ele alıyoruz. Toplumdan kaçırılmayan, herkesin izleyebildiği, sorular sorabildiği bir yol izliyoruz. Umarım siyaset yürütme erkleri, Meclis’te üzerine düşen görevleri yerine getirerek bu sorunu diyalog ve müzakere ile çözebilir.
Silahın En Başta Alınması Umut Veriyor
Silah konusunun nihayet tartışılmaya başlaması, umut verici bir gelişmedir. Diğer deneyimlere göre, bu sefer silahın baştan devre dışı bırakılması çağrısı yapıldı. Eğer silah engelse, silahsız bir ortamda sorunları konuşalım denildi. Bu, özellikle Sayın Bahçeli ve iktidar aktörlerinin karşılık verdiği yanıtlarla birlikte, umut verici bir durum olarak değerlendirilmektedir. Kürt tarafında samimiyet ve inanç önemli bir yere sahiptir. Demokratik yollarla bu meselenin çözümüne yönelik güçlü bir istek var.
Pazarlık ve Gizli Anlaşmalar Söz Konusu Değil
Partimiz, kayyum atamaları ve tutuklamalar gibi olaylarla karşılaştı. Son dönemde havanın değişmesi, insanlarda çeşitli tedirginlikler yarattı. Siirt’e gittiğimde, oradaki anneler kaygılarını dile getiriyordu. Yine de sürecin önceki dönemden daha şeffaf geçtiği düşüncesindeyim. Arka kapılar ardında gizli müzakereler yok; bizzat İmralı’ya giderek Sayın Öcalan ile dört saatlik bir görüşme gerçekleştirdim. Tüm sorularımıza yanıt aldık ve bu süreç Türkiye’nin vicdanı tarafından yürütülmelidir.
Barış Talebi Büyük Destek Sağlayacak
Kürt ve Türk halklarının yüz yıllık barış talebi, bu sürece önemli katkılar sağlayacaktır. Kürt meselesinin çözülmemesi, Türkiye’ye büyük kayıplar getirdi. Ancak çözüm arayışları, toplumun en doğal hakkıdır. Tedirginlik ise geçmişte yaşanan olumsuzluklardan kaynaklanmaktadır. Hala cezaevinde olan yaklaşık 5 bin 800-6 bin insan varken, süreçle ilgili merak ettiğimiz birçok konu var. Bu insanların durumu ve yargının ilerleyişi ne olacak?
Siyasetin Rolü Artmalı
Korkularımızın başında, siyasetin daha aktif bir rol üstlenmesi geliyor. Türkiye’nin siyasi ortamı hakkında düşünmemiz gereken önemli noktalar mevcut. Yürütme organının desteği ve toplumun kaygılarını giderecek adımlar atması gerekmektedir. Silah meseleleri gündemde; şimdi ise kongre sürecimizin sonuçlarını merakla bekliyoruz. Sayın Öcalan’ın yol haritasına uygun kararlar alınacağından umutluyum. Kongre içerisinde alınacak kararların yakın zamanda açıklanacağını tahmin ediyorum.
Kaynak: Ekonomim