Linçler ve Dudaklar: Tiyatroda Sosyal Medya Eleştirisi

İstanbul Tiyatro Festivali’nde Linçler ve Dudaklar Oyunu Prömiyer Yaptı

28. İstanbul Tiyatro Festivali’nde sahne alan Linçler ve Dudaklar oyunu, Halil Babür’ün yazıp yönettiği bir yapım olarak gündelik hayata dair çarpıcı temaları ele alıyor. Sosyal medya üzerinden gerçekleşen linç döneminde, insanlar hayatlarını kaybetmesiyle geri dönen bir döngü içerisine giriyor. Son günlerde, Ankara’da Altındağ Belediyesi’nin sokak köpeklerini toplamasına karşı çıkan 81 yaşındaki Ülker Güleryüz, sosyal medyada hedef gösterilerek linç kampanyasına maruz kalmış ve trajik bir yangında yaşamını yitirmiştir. Yangının kundaklama sonucu olup olmadığı ise hâlâ soru işareti. Tüm bu gelişmeler, Linçler ve Dudaklar oyununu yeniden düşünülmesi gereken bir yapım haline getiriyor.

Oyun ve Halil Babür

Tek perde ve 110 dakika süren bu oyunun yazarı ve yönetmeni Halil Babür, hem tiyatro alanında hem de kamera oyunculuğunda kendini kanıtlamış bir isimdir. Daha önce yazdığı HE-GO adlı oyunla Direklerarası ve Üstün Akmen Tiyatro Ödüllerinde Yılın Oyun Yazarı ödülünü kazanmış olan Babür, aynı zamanda Kasap adlı oyunuyla da aynı ödüle lâyık görülmüştür.

Cemal’in Dileması

Oyun, baş karakter Cemal’in “Hayatta haklı olmak mı, mutlu olmak mı?” sorusu etrafında döner. Gri alanlarda yaşayan Cemal, izleyiciyi rahatsız eden bir karakter derinliği sunuyor. Oyuncular arasında Cihat Süvarioğlu, Hare Sürel, Onur Gürçay, İlyas Özçakır ve Ceren Köse yer alıyor. Hare Sürel’in yüksekten başlayan performansı zamanla denge bulurken, genel olarak sahneye hızlı bir giriş yapmaları dikkat çekiyor. Ancak bazı oyuncuların mikrofon sorunları nedeniyle seslerin duyulamayışı, izleme deneyimini olumsuz etkileyebiliyor.

Görsellik ve Atmosfer

Oyun, detaylı bir dekor kurulumu ile seyirciye sunulan gerçekliği başarılı bir şekilde yansıtıyor. Apartman dairesinde geçen hikâye, dışarıdaki hayatı ve sokak seslerini yansıtarak atmosferi tamamlıyor. Cemal’in sosyal medyada açtığı canlı yayınlar sırasında seyircilere yansıyan yorumlar, izleyiciye tanıdık bir dünyanın kapılarını açıyor. Işık ve efektlerin kullanımı da yerinde ve etkili bir ortam yaratıyor.

Cemal’in Kimliği

Cemal, yalnız yaşayan, apartmanın kentsel dönüşüm sürecine katkıda bulunmaya çalışan, sosyal medya üzerinden düşük bir profile sahip bir karakter. Birçok sosyal sorunla yüzleşirken, kendi içsel mücadeleleri de hikâyenin merkezine yerleşiyor. Cemal, sosyal medyanın getirdiği yargı sürecinin bir parçası haline geliyor ve bu durum, onun kimliğini giderek şekillendiriyor. Oyun, bireyin sosyal medyadaki varoluşunun negatif etkilerine dair önemli bir bakış açısı sunuyor.

Sosyal Sorunların Gölgesinde

Oyun, çok sayıda toplumsal meseleyi kapsayarak geniş bir yelpazede konuları ele almaktadır. Hayvan hakları, kentsel dönüşüm, savaş gibi temalar, metinde derinlik kaybı yaşatıyor. Ancak, Bahür’ün önceki çalışmalarında sağladığı derinlik, bu oyunda yeterince hissedilemiyor. Oyun metninde Ulus Baker’e atıf, Nietzsche’nin eserlerinden alıntılar ve modern kültür unsurlarına yer vererek zenginleştirilmeye çalışılmıştır.

Klişeler ve Performans

Mücadeleci karakterlerin projektör altında oldukları göze çarparken, bazı rollerde klişelere düşüldüğü gözlemleniyor. Leyla karakteri, alışıldık bir üslupla temsil edilirken, Cemal dışındaki karakterler, onun hayatına dokunan toplumsal temsilleri oluşturuyor. Bu durum, Cemal’in içsel yolculuğunda karşılaştığı zorlukları daha belirgin hale getiriyor.

Oyun Açılışı ve Son Notlar

Linçler ve Dudaklar, festivalde açılış yaparak ilgi çeken bir yapım oldu. İzleyici karşısında önemli temaları ele alarak sezon içinde isim yapmayı hedefliyor. Aynı zamanda, Kartalkaya’daki otel yangınında hayatını kaybedenleri unutmamak gerektiğine vurgu yapılmakta. Adaletin sağlanmasını beklemekle birlikte, sosyal medyanın yarattığı bölünmeler, oyunun ana temasını yansıtıyor. Tüm tiyatroseverlere keyifli seyirler dileriz.