TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Armutçuk Müessese Müdürlüğü’nde maden işçileriyle bir araya geldi. Yerin 600 metre derinliğindeki üretim bölgesinde işçilerle birlikte orucunu açan Atalay, kömür için büyük emek harcayanların evinde olduklarını ifade etti. Maden ocağından çıkışında kuyubaşında yaptığı konuşmada, yıllardır madencilerle iftar yaptıklarını vurguladı.
“Yarısını sattılar, yarısı kaldı”
Her zaman işçilerin yanında olduklarını belirten Atalay, özelleştirmenin ülkeye fayda sağlamadığını söyledi. “20 yıldır şeker fabrikalarının özelleştirildiğini gördük. Sürekli uyardık, ‘yapmayın’ dedik, ama yarısını sattılar ve kalanını da satmak üzereler. Sendikaların mücadelesi olmasaydı, Türk halkı şu an şekeri 50 misli daha pahalı alıyordu. Hadi şekeri özelleştirin, ama bunu yapmayacaklar çünkü şeker stratejik bir ürün,” dedi.
Atalay, özel sektörde çalışan bir ocakta 1070 işçinin Aralık ayından beri maaş almadığını hatırlattı.
“15 gün aşağıda, 15 gün yukarıda çalışan arkadaşlarımızla ilgili sıkıntı var”
Vergi düzenlemelerine ihtiyaç duyulduğunu belirten Atalay, “Bu sene burada 1200’e yakın işçi emekli oldu ve onların yerine işçi alımına ihtiyaç var. Sendikalar bu konuyu gündeme taşımak için çaba gösteriyor. Ancak bazıları hâlâ bu durumu görmüyor, duymuyor. Haklı taleplerimize cevap alamadık. Yerin üstünde çalışan arkadaşlarımızın ücretleriyle ilgili sıkıntılar var. 15 gün yerin altında, 15 gün üstünde çalışan arkadaşlarımız için sorunlar mevcut,” diye konuştu.
Atalay, kamu sözleşmelerinin devam ettiğini hatırlatarak, “Emekli maaşlarının düşeceği kaygısıyla yaklaşık 60 bine yakın arkadaşımız emekli oldu. Bu insanlar savunma sanayisinde kritik roller üstleniyor. Dışarıdan getirilen yeni işçilerin bu işi becermesi yıllar alır ve bu da iş kazalarını artırır. Bunu kime anlatıyoruz? Ülkeyi yönetenlere. Ekonomik politika var ama sosyal politika ihmal ediliyor. Bunları birlikte yürütmek zorundasınız,” dedi.
Bölgede bir avuç kömür için 5 binden fazla insanın hayatını kaybettiğine dikkat çeken Atalay, “Bunlar mühendis veya işçi, kimse zevk için yerin altında çalışmıyor. Herkes masa başında çalışmayı ister. Biz her alanda canımız ve malımız ile bedel ödüyoruz. İşçilerin haklı taleplerine kulak verilmesi gerekiyor,” diye ekledi.
“Karar vermeden insanları suçlamanın bir anlamı yok”
Atalay, zorlu bir coğrafyada yaşadıklarını ve gündemin sürekli değiştiğini belirterek, bu durumun emekçilerin sorunlarının göz ardı edilmesine neden olduğunu savundu.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve diğer gözaltılara değinen Atalay, “TÜRK-İŞ olarak hukukun ve demokrasinin sağlanmasından yanayız. Masumiyet karinesine saygı gösterilmeli. Eğer bir haksızlık varsa, hukuki yollarla çözüm aramalıyız. İnsanları suçlamadan önce karar vermek gerekmiyor. Eğer kaçma şüphesi yoksa, evden almayı doğru bulmuyorum. Ancak kaçma şüphesi varsa devlet gerekli tedbirleri almalıdır,” ifadelerini kullandı.
Adaletin olmadığı yerde merhametin bulunamayacağını belirten Atalay, adaletin herkes için gerekli olduğunu vurguladı.
Atalay, tepkilerin şiddet diline kaymadan, saygılı bir şekilde gösterilmesi gerektiğini belirterek, “TÜRK-İŞ bugüne kadar her zaman kırmadan, dökmeden, alanlarda ve mitinglerde derdini anlatmaya çalıştı. Biz hiçbir partinin arka bahçesi değiliz, bu ülkenin arka bahçesiyiz. Haksızlık karşısında durmaya devam edeceğiz,” şeklinde konuştu.
Atalay’a, TTK Genel Müdür Yardımcısı Fazlı Uncu ve Genel Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Hakan Yeşil ile kurum ve sendika yöneticileri eşlik etti.
Kaynak: Ekonomim